"l'll give u the wirstband, but I've one condition."

61 13 1
                                    


Seungmin;

Evet, sıradan bir sabah ve her zaman ki gibi geciken ben. Alarmı kurmayı unuttuğum için şuan tam olarak 10 dakika derse gecikmiştim.

Aslında normalde geç uyanan birisi değilimdir, hele ki hafta içi asla. Ama dün olanları düşünmekten çok geç uyuduğum için şimdi derse geç kalmıştım.

Okulun binasından içeri girdiğim anda 2. Kata çıkmaya başladım. Merdivenlerden öyle bir çıkıyordum ki, adeta koşuyordum.

Sınıfın önüne geldiğimde, kapıyı 2 kere tıkladım ve içeri girdim. Girdiğim gibi hoca sırama oturmamı söyledi.

Bir dakika, dersine geç kaldığım için bana hiç bir şey demedi? Normalde olsa bağırıp çağırırdı. Herneyse bu gün şanslıyım herhalde.

Sessizce gidip oturdum, o sırada yanımda oturan Felix konuştu.

"Seninki burada"

Anlamaz bir ifadeyle yüzüne baktım, benimki mi?

"Anlamadım?"

Gözleriyle kapının yanında ki sırayı işaret etti, oraya baktım, ve evet bu o ismini bi türlü öğrenemediğim, sarışın mı esmer mi anlayamadığım o çocuk. Bizim sınıfta mıydı yani? Ne ara gelmişti ki ? Sadece 10 dakika geciktim, ama çok şey kaçırmışım gibi hissediyorum.

Şaşkınca ona bakarken arkamızda oturan Beomgyu konuştu.

"İnana biliyor musun, birkaç gün önce okula kayıt yaptırmış, ve şimdi de bizim sınıfta, dün anlattığın gibi siyah saçlı falan da değil "

"Evet, ilk geldiginde şaşırdık falan ama bu bir tesadüf olamaz Min, çok saçma "

Gözümü ondan ayırmazken konuştum.

"Tesadüf mü, değil mi bilmiyorum ama şimdi aptal sözleriyle beni kandırmasına izin vermeyeceğim, hem onu aramama gerek kalmadı. Kendi ayağıyla geldi"

"Bizde gelelim mi?"

"Hayır, teneffüste bu işi halledeceğim, ve bir daha yüzünü görmeyeceğim"

Ben dik dik çocuğa bakarken, zamanın nasıl geçtiğini fark etmemişim. Ders bitmişti. Çocuk ayağa kalıp sınıftan çıktığında kendime geldim ve hemen arkasından sınıftan çıktım.

Sınıftan çıktığım an etrafa bakmaya başladım.

"Hadi ama, bir saniyede nereye gitti bu şimdi?"

Etrafa daha dikkatli baktığımda 3. kata çıktığını gördüm. Hemen arkasından yetişmek için koştum ve 3. kata çıktım.

"Bu karanlık koridorda ne işin var ki ?"

Etrafa baktım çocuk yine yoktu. Koridorda biraz yürüyüp onu aramaya başladım. Birkaç dakikalık armanın ardından onu bulamamıştım.

"Bu kata çıktığından eminim ama, nerede bu?"

Hâlâ dikkatlice etrafa bakarken, bir yandan da kendi kendime konuşuyordum, birkaç saniyede nereye gitti ki?

"Beni mi arıyorsun tatlım?"

Arkamdan gelen tanıdık sesle hemen o tarafa döndüm, sarışın çocuk hemen önümde duruyordu ve bilekliğim de elindeydi.

"Evet, tam olarak seni arıyorum"

Cevap vermesine izin vermeden bilekliği almak için yanına gittim, kahretsin benden uzundu! Ama bu sayılmaz! tam alıcaktım ki bir anda elini yukarı kaldırıp geri gitti.

Twins ఌ︎ Hyunmin Where stories live. Discover now