Asuman,Bahar'ın elini sıkıp gülümsedi.Bahar'ın gözlerinin dolmaya başladığını fark ettiğinde gülümsemesi solmuştu.

-Ne oldu Bahar birden,gülüşüyorduk az önce.

Bahar daha fazla kendini tutamayıp ağlamaya başladı.

-Hepsi benim yüzümden oldu Asu,bu belayı başınıza ben sardım.O adamın yapacaklarının sınırı yoktu,bunu en iyi ben biliyordum.Sizinle hiç gelmemem gerekiyordu,özür dilerim.

-Saçmalama Bahar,duymamış olayım bunları.Asıl ben seni o bataklıktan kurtarmasaydım kendimi affetmezdim.Asıl biz geç geldiğimiz için özür dileriz,orada 4 sene geçirdiğin için biz özür dileriz.

Bahar gözyaşlarını silip dikkatlice Asuman'a sarıldı.Herkes duygulanmıştı,Asuman bu havayı dağıtmak istedi.

-Artık gözümüz arkada değil zaten,Sarp var yanında.Bensiz dükkanı da açarsınız siz,dolapların parasını çıkarın başka bir şey istemiyorum.

Sarp gülerek Asuman'ın yanına gelip konuştu.

-Geçmiş olsun bambi,korkuttun bizi.Dolapları dert etme,onları sana hediye edeceğim.

-Saçmalama Sarp...

-Ben de Aynur sultan gibi itiraz kabul etmiyorum,senin yaptıklarının yanında bir kaç dolabın lafı olmaz.Sen dinlenirken ben dolapları takacağım,temizliğini hep beraber halledeceğiz.Sen bitmiş halini göreceksin yani,açılışın gününe de ortağınla karar verirsin.

-Temizliği yaparken Cihan ile birbirinizi boğazlamayın da,ne yaparsanız yapın.

-Biz Cihan'la ateşkes imzaladık merak etme,kavgalı günleri geride bıraktık.Önümüzde barış dolu yıllar var yani.

Asuman şaşkınca Cihan'a baktığında Cihan "barıştık" manasında kafasını salladı.Asuman keyifle gülümseyip konuştu.

-Başımıza taş yağacak Allah'ım!Barışmak için vurulmamı mı beklediniz?Ha öyleyse keşke daha erken vurulsaymışım dedirteceksiniz!

Herkes ona ters ters bakarken Aynur hafifçe koluna vurmuştu.

-Deli kız!Duymayacağım bir daha öyle bir laf!Artık vurulma,ölüm,ayrılık kelimelerinin geçtiği herhangi bir cümle duymak istemiyorum.Hasta ziyaretinin de kısası makbuldür,hepimiz çıkalım da dinlen sen.

Asuman kafasını sallarken herkes geçmiş olsun diyip dışarı çıkmıştı.Cihan ile ikisi yalnız kalınca odada garip bir sessizlik olmuştu.Cihan annesinin bıraktığı çantayı açıp içinden kendi kıyafetlerini çıkarttı.

-Ben tuvalette giyineyim,seni de pansumandan sonra ablan giydirir.Abim mesaj atmış,ablan gelecekmiş.Abla'nın geleceğini duyunca gitmekten vazgeçti herhalde.Tam bir takım oldular,ikisi bize dünyayı dar edecekmiş gibi geliyor.

-Dar edecekler büyük ihtimalle,ikisi de birbirinden fena.O hasta halimle ikisini kaç defa barıştırdığımı saymıyorum.Hastanedeyken dayanamayıp kovmuştum ikisini,arayı düzeltip geri geldiler.O günden sonra da benim yanında hiç kavga etmediler.Beraberken illa ediyorlardır büyük ihtimalle.

-Ne diye kavga ediyorlar o kadar?

-Ablam Oğuz abiye ırkçı diyor,Oğuz abi de ablama hırsız diyor.Evde olduğum zamanlarda ablam yemek yapıyordu,dolma yapmıştı mesela bir gün.Dolmadaki yaptım size diyince Oğuz abinin şarteller attı,başladı söylenmeye.Onun asıl adı dolmaymış,onlar bizden yemeklerimizi çalmış.Ablam da başladı asıl bizim oranın yemeği bu, hırsız değiliz biz demeye.Ablam laf arasında ırkçı dedi bir de,Oğuz abi daha çok dellendi.

-Kül-Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon