2.Bölüm (Part 1)

1.8K 135 5
                                    

Bu kurguda ki kişiler ve kurumlar gerçeklik ile alakası yoktur

Oy vermeyi ve paragraf aralarına yorum yapmayı unutmayın.


"Yeni Görev"

Her şeyin bir sonu yoktur. Tarih kendini tekrar etmeyi sevmez ve bunun tekrarı olursa sonuçları çok ağır olurdu. Tarih boyunca Türkleri ortadan kaldırmak isteyen çok kişi oldu ama sonuçları ya ölümle oldu ya da koca imparatorlukları yıkıldı. Bana göre bunun sonucu ne kadar kötü bir şey olsa da türk insanın birbirine olan bağlılığı. Bu bağ bizi ayakta tutan en güçlü şey olabilir. Bunu insanların içine karıştıkça daha iyi anlıyorum. Şu an bir dönerci de oturan Cumhurbaşkanın hemen iki adım gerisinde durur iken daha net anlıyordum. Yapacağı konuşmadan önce insanlarla bir araya gelecekmiş.

O gün ne kadar itiraz etsede emniyet müdürü dinlemeyip çıkmıştı. Tabii elini masaya vurup "Bu insanlar beni şectiği ise onlarla ilgileneyim diye. Ben bir köşeye çekilip oturamam. Benim onlardan hiç bir farkım yok. Bana güvenip seçtiler ise elimden geleni yapacağım. Güvenliği artırın yeter bana." diyip kalkmıştı.

Her insan yanına yaklaştığı için zor oluyordu ama başarabiliyorduk. Etrafımızda sivil polis dahilinde özel harekâta vardı. Albay'ın yerine uzun uzun Arif komutan ile konuşmuştuk. Hilal Timi acil gelen görev emri ile gelememiş. Bir ayda sekizinci görev oluyordu. Sınır çok aktifti. Gene ne oluyordu.

"Koruma apla." diye ses duyduğumda başımı aşağa indirdim. Kömür karası gözleri ile bana bakıyordu.

"Bir sorun mu var Ayana?" telsizden polis memuru olan Kazım'ın sesini duydum.

"Bir sorun yok." dedim.

"Sen tok güzelsin." diye koşarak uzaklaştı.

İlk defa başıma gelen bir şey değildi. Evet babam her defasında kızım olursa güzel olsun diye annenizi güzel seçtim derdi. Ondan sonra babam üç gün koltukta yatardı.

"Teşekkür ederim." dedim. Ne kadar beni duyamayacak olsa da.

Havanın soğukluğuna rağmen kısa kolu giyinen gence baktım. Göz altları mosmor olmuş ve uykusuz olduğu çok belli idi.

"Seçil saat dört yönünde ki gence dikkat edin. Terzinin önünde bir seksen boylarında gri gözlü üzerinde kısa kollu bir tişört var." dedim.

"Bugün on birinci kez bize eşkal verdin ayana. Dedikleri kadar varmışsın merak etme gözümüz üzerinde." dedi.

Koruduğumuz kişi ülkeyi yöneten kişi. Bana veren görevi hakkı ile yerine getirmem lazım. Hele ki emre... Gece olayı albay ile konuşmuştum. Zor olmuştu ama başarmıştım. Şu anlık bir kaç kişi dışında kimse bilmiyor.

"Allah senden razı olsun başkanım." dedi yaşlı teyze.

"Asıl sizden Allah razı olsun teyzem." diye teyzeye sarıldı.

Gözümdeki gözlüğü düzeltip etrafı izlemeye devam ettim. Büyük suikastın başında Emre hangi konumdaydı ve Emre nerede idi? Şimdi değil Ayana uzaklaş bu düşüncelerden asıl göreve odaklan.

Biraz daha kaldıktan sonra Cumhurbaşkanı buranın büyük meşhur pazarına gitmesi gerektiğini söyleyip yola koyulduk. Ben tam arkasında aramızda iki adım mesafe vardı. Beni gören halk tabii biraz şok içinde bakıyordu. Genellikle erkek siyasitçilerin arkasında koruma olarak erkek kişiler seçilirdi. Kadın siyasetçiler ya da siyasetçilerin eşlerini korumak için kadın kişiler seçilirdi. Etraf çok kalabalıktı ve bu tehlikeyi çok artırıyordu.

ANKAWhere stories live. Discover now