5. Kalp Çarpıntısı

Start from the beginning
                                    

Rahatsız hissettiren konuşmasına bir cevap vermedim. En son üç gün önce benim odamdayken Aral'a dediğim sözleri hatırladım. O gün Ardıç odaya girdiğinde kendimize gelmiş, kucağından hızlıca inmiştim. Aral sakince durumu açıkladığında Ardıç bir şey dememişti. Daha sonrasında hiçbir şey olmamıştı. Aral, birlikte saatlerce ders çalışmamızın ardından evine gitmişti.

Ertesi gün ondan gelmemesini istemiştim, Pazartesi okul çıkışı çalışacağımızı söylemişti ama dün derse gitmemiştim, okul çıkışı Aral eve geldiğinde de halsiz olduğumu söyleyerek ondan sözün tam anlamıyla kaçmıştım. Şimdi o günden sonra ilk kez okula gelmişken beni gördükleri gibi dedikoduya devam etmişlerdi.

“Gözlerinden uyku akıyor. Gece uyumadın mı?” Başımı iki yana salladım. “Yine mi dizi izledin? Ne dizisi bu? Kafaya taktın iki gündür.”

Hidden Love,” dedim mırıltıyla.

“Konusu ne?”

“Kız abisinin arkadaşına aşık oluyor,” dedim esneyerek. “Çok tatlılardı, durduramadım kendimi.”

Ardıç yüzünü buruşturdu. “Şu dizilerde kitaplarda başka konu mu yok? Gerçekte hiç hoş durum değil. Öyle durumda olmak bile istemiyorum.”

O an ne dediğimi idrak edebilmiştim. Hakkımda Aral'la saçma sapan dedikodular çıkarken, üstelik şu an bile bunları duyarken hiç dile getirilecek konu değildi. En kötüsü diziye başladığım an Aral'ı hatırlayıp durmamdı, diziyi izledikçe kafayı yiyecektim çünkü Aral'ın o sözleri kafamın içinden çıkmıyordu.

“Ardıç!”

Birinin abime seslenmesiyle merdivenlerin başında durduğumuzda dönüp arkamıza baktık. Ardıç'ın takım arkadaşlarından biriydi, adını bilmesem de sık sık görüyordum.

Bana başıyla selam verip, “Koç seni çağırıyor, çabuk gel,” dedi Ardıç'a. Ardıç kafasını salladığında çocuk yanımızda durmayıp geri dönmüştü.

“Ben derse gidiyorum,” diye mırıldandım. “Sen de Koç'un yanına git.” Birileri bana bir şey demesin ve canımı sıkmasın diye beni sınıfa kadar götürüyordu, biliyordum. Ardıç kararsız kalmışken, “İyiyim, merak etme,” diyerek gülümsedim. “Koç'u bekletme, sonra deliriyor.”

“Kimseye aldırış etme. Biri bir şey derse bana söyle kim olduğunu.”

Başımı geçiştirircesine salladım.

Ardıç yanımdan ayrıldığında hiçbir öğrenciyi ya da dedikoduları önemsemeden sınıfıma doğru ilerlemeye devam ediyordum. Yaren sınıftaydı. Aral büyük ihtimalle Koç'un yanındaydı, Yaren sınıfta olmadığını söylemişti. Çantası sırasındaydı ancak. Büyük ihtimalle derse girecekti.

Neden ondan kaçtığımı bilmiyordum ama yapmam gerekenin bu olduğunu hissediyordum.

Sınıftan içeri girdiğimde üzerime çevrilen bakışları fark ettim, tam da beklediğim gibi yine fısıldaşmalar başlamıştı. Ailemin zenginliği zaten onların gözlerinde beni popüler kız olarak yükseltirken üzerine bir de Ardıç ve Aral etkisi vardı.

Hiçbirine aldırış etmeden Yaren'in arkasına geçip oturdum. Çantamı dizlerimin önüne koyup ceketimi çıkarırken Yaren arkasını dönüp bana baktı.

BEYAZ IŞIK KIRINTISI | SARIWhere stories live. Discover now