BÖLÜM-3

14 9 21
                                    

Ormanın içine doğru giden patikaya girmiştik. En önde Bayan Lilith vardı. Sage ve ben yan yana yürüyorduk. Victor, Sage'e laf atmaya çalışıyordu ama Sage her seferinde onun ağzına tıkıveriyordu kelimeleri. Herkes fısır fısır bir şeyler konuşuyordu ancak Derek hiç sesini çıkarmıyordu. Sadece sessizce etrafına bakınıyor Bayan Lilith'in söylediklerini yapıyordu. Çok masum görünse de içimden bir ses normalde bu kadar sessiz olmadığını söylüyordu.

"Sanırım ebeveynlerinden biri melek biri şeytanmış." dedi Sage.

"Evet Jolie bahsetmişti. Sence bu o mu? Yoksa başka biri mi?"

"Dedikodu yapmayın kızlar. Size hiç yakışmıyor." Bayan Lilith imalı imalı konuşmuştu. Bir yandan güzel vücuduyla ağaç köklerinin üstünden ustalıkla yürüyor bir yandan da gözünü üzerimizden ayırmıyordu. Bize bakmasa bile ne yaptığımızdan haberi vardı. Sage'le birbirimize baktık.

Bir süre sonra Cason Sage'e bir soru sormuş ve birlikte yürümeye başlamışlardı.

"Beni nereye koyacaklarına karar veremediler." bir anda yanımdan gelen ses beni hafiften ürkütmüştü. Yüzündeki iz sert gösterse bile kadife gibi bir sesi vardı. Pürüzsüz.

"Sen geçmişini hatırlıyor musun?" diye sordum.

"Bu yaştan sonra silemiyorlarmış. Zaten yetiştirme yurdunda büyüdüm. Bağlandığım bir aile yoktu." sadece ileriye bakıyordu. Yüzünde tek bir duygu oynamıyordu. Yüzündeki yara izine bakıyordum.

"Ah! Lanet!" düştüğüm yerde aptal gibi göründüğüme emindim. Eğer yüzü yerine önüme bakmış olsaydım düşmezdim. Bayan Lilith arkasını bile dönmeden

"Yasaklı kelimeleri okul dışında kullanmanız da yasak Giselle." dedi ve yürümeye devam etti. Aryan gülmemek için kendini tutuyordu belli ki. Kollarımdan tutarak kalkmama yardım etti.

"Hep böyleydin zaten."

"Şimdiye kadar biraz sakarlıklarım olmuş olabilir ama o kadar da sık olmuyor." dedim mırıldanarak. Dizlerimi çırpmak için eğildiğimde Aryan benden önce davrandı ve dizlerimdeki çamuru çırptı.

"Şey gerek yoktu buna." başımı kaldırdığımda Derek'in garip bir şekilde Aryan'ı süzdüğünü gördüm. Sanki tanıyor gibi bakıyordu.

"Ona çocuğun gibi davranmana gerek yok. Bu yaştaki biri eminim kendi başının çaresine bakabilir." öyle soğuk bir şekilde söylemişti ki kollarım uyuştu.

"Biz her zaman birbirimize destek oluruz." dedi Aryan gülümseyerek. Ha yani bu davranış bana özel değildi. Pekala. Zaten öyle olmadığını biliyordum. Üzülmedim.

"Yürüyün artık!" Bayan Lilith sinirle çıkışınca yürümeye başladık. Derek biraz daha gerimizden geliyordu. Sanki beni izliyormuş gibi bütün saç köklerim derime batıyordu.

"Gece burada kalacağımızı biliyorsun değil mi?"

"Evet neden ki?" Aryan'a bakmak istesem de önüme bakmam iyi olacaktı. Güldüğünü duydum.

"Neden yanında tulum getirmedin o zaman?" Ohhhh... LANET! Sanki havada yazılı koca bir 'LANET' kelimesi başıma düşmüştü.

"Getirmedim çünkü..." aptal gibi görünmemek için bir bahane bulmaya çalışıyordum. Kucağıma konan tuluma bakakaldım. Derek yine yüzünde hiçbir duygu olmadan

"Fazladan getirmiştim. Kullanabilirsin." dedi ve biraz önümüzden yürümeye başladı. Şaşkınca Aryan'a döndüm.

"Gerek yoktu." dedi ilk defa buz gibi bir sesle.

"Senin için vermedim zaten." Derek hiç arkasına bakmadan konuşmuştu.

"Teşekkür ederim. Tertemiz bir şekilde sana vereceğim." dedim gerilimi düşürmek için. Neden böyle sinirlenmişti anlamadım.

MELEZLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin