BENİ BIRAKMA || Hyunlix✓

bölüm~11💚

Gözlerini açıp kendine geldikten sonra yataktan kalkıp odadan çıktı Felix, etrafta kimse yoktu. Saate baktığında daha gelmelerine çok olduğunu görünce eczaneye gitmeye karar verdi, sessizlik canını sıkıyordu. Odasına gidip üstünü değiştirdikten sonra montunu ve şapkasını giyip evden çıktı.

Dışarıya çıkar çıkmaz buz gibi hava yüzüne vururken dudaklarının sızladığını hissetti. Sürekli ağladığı için dudakları çatlamıştı. Ezcane eve yakın olduğu için kısa sürede gelirken, bakışları Hyunjin'in yüzündeki büyük gülümsemeyle konuştuğu adama kaydı. İçinde istemsiz bir burukluk yaşarken kapıyı açıp içeriye girdi.

"Felix? Gelmeyeceğini söylemiştin"

"Evde çok sıkıldım"

"Ah bu arada tanıştırayım, okuldan arkadaşım Chan"

Felix yakışıklı adamı baştan aşağı süzüp "Felix, memnun oldum" dedi mırıldanır şekilde.

"Hyunjin kim bu çocuk? Daha önce görmemiştim"

"O.... Hyunjin ne diyeceğini bilemeyerek bir süre düşündükten sonr "jisung'un arkadaşı bizimle yaşıyor" dedi.

"Öyle mi, memnun oldum nasılsın Felix"

"İyiyim, ben arka tarafa geçeceğim"

Felix arka tarafa geçip koltuğa oturarak istemsiz şekilde ağlamaya başladı. Neden ağladığını bilmiyordu, büyük ihtimal bu günlerinde fazlasıyla hassas hissettiği içindi. İçindeki tarifsiz acının kesinlikle Hyunjin'i kıskanmakla bir alakası yoktu, yada onun başkasıyla olacağı düşüncesi yüzünden değildi..

Oturduğu yerden kalkıp kapının önünde dikilerek hala sohbet eden ikiliyi izlemeye başladı. İlk defa bu kadar çok güldüğünü görüyordu Hyunjin'in, gözleri yeniden dolmaya başlarken Chan elini Hyunjin'in saçlarına götürüp karıştırdığında kaşları çatıldı Felix'in. Evet kesinlikle kıskanmıyordu. Gözlerini silip odadan çıkarak tezgahın arkasında duran Minho'nun yanına geldi.

"Felix, nasılsın?"

"Hyung"

"Efendim"

"Bu adam kim?"

Minho Felix'in baktığı yere baktığında Chan'la Hyunjin'i gördü. Tekrar Felix'e döndüğünde gözlerindeki üzgün ifadeyle izlediğini gördü. Fırsat bu fırsattı değil mi, böylelikle Felix'in Hyunjin den hoşlanıp hoşlanmadığını anlayabilirdi.

"Chan, Hyunjin'in okuldan arkadaşı, tabi sadece Hyunjin onu arkadaşı olarak görüyor"

"Nasıl sadece Hyunjin Hyung?"

"Chan ona aşık, ve Hyunjin'le evlenmek istiyor" dediğinde Felix'in an ve an dolan gözlerine şahit oldu. Aslında Chan'ın zaten evli olduğunu ve ikilinin sadece arkadaş olduklarını en iyi bilen kişilerden biriydi.

"Evlenmek mi istiyor..."

"Evet, Hyunjin de şimdiye kadar reddediyordu ama, malum artık yaşlanıyor sanırım kabul edecek"

"Kabul mü edecek" dedi felix, boğazına oturan yumru yüzünden konuşamamıştı. Elini boğazına götürüp yakasını çekiştirdi, nefes alamadığını hissediyordu. Minho bakışlarını Felix'in yüzünde gezdirdiğinde gözünden düşmek üzere olan yaşı görüp derin bir nefes verdi, seviyordu işte.

"Felix, iyi misin?"

Felix Minho'nun sesiyle kendine gelirken başını yan tarafa çevirip gözlerini sildi. "İyiyim Hyung, şey ben eve gideceğim" dedi.

"Daha yeni geldin"

"Hava almak istemiştim, şimdi de geri döneceğim"

"Peki, sen bilirsin"