2.3. Bölüm

51 16 4
                                    

Wooyoung, San'ın onun arabalarıyla ilgilenmediğini fark edince küsmüştü. Kollarını önünde bağlayıp dudaklarını büzdü. "Bak giderim hyung... ilgilensene benimle!"

San omuz silkti küçüğünün bu hareketine. "İlgileniyorum ya bebeğim. Ama arabaların dikkatimi çekmiyor."

Wooyoung duyduklarıyla kırıldığını hissetmişti. Güzel arabalarına kimse laf edemezdi, bu San bile olsa. Büzülmüş dudakları ve dolmuş gözleriyle odadan çıkacağı anda San, onun ismini seslenerek durdurdu küçük olanı.

San oturduğu yataktan kalkarak kapının önünde bekleyen bedene yürüdü. Belinden kavrayıp vücudunu kendine çektiğinde küçük olanın yüzüne yaklaştı. "Bir şey sorabilir miyim...?"

Wooyoung çatılmış kaşlarıyla hyungunu izliyordu. "Tabi nedir?"

Wooyoung sorar sormaz San tuttuğu bedeni kendisine bastırıp aletlerinin sürtünmesini sağlamıştı. Küçük olan bu ani davranışı hissettiğinde ise başını arkaya atıp ağzından küçük bir inleme sesinin çıkmasına izin vermişti.

"Mhh~ hyungie~"

San, kollarının arasındaki çocuğun saçlarına yaklaştı. Bebek gibi olan kokusunu içine çekerken burnunu boynuna getirip orayı da kokladı ve sonra küçük bir öpücük bıraktı. Wooyoung'un boynuna daha da çok yaklaşıp fısıldadı. "Kulağına bir şey söyleyebilir miyim?"

Wooyoung hissettiği yoğun duygular yüzünden ayakta duramadığını hissediyordu. Büyük olanın boynuna kollarını dolayıp, bedenlerinin sürtünmesine izin verdi. "Söyle"

San derin bir nefes aldı ve dudaklarının yanındaki esmer teni küçük bir kaç öpücüğe boğdu. Ağzını, diğerinin kulağına yaklaştırıp yine fısıldadı. "Aşığım sana."

San'ın söyledikleri Wooyoung'un kalbini hızlandırmıştı. Öyle çarpıyordu ki ikisinin de kalbi, birbirlerinin sağ tarafında hissediyorlardı ikinci organı. San biraz yüksek bir sesle, Wooyoung'a sarılmaya devam ederken "Sana aşığım. Seni seviyorum Wooyoung." dedi.

Parmakları yavaşça küçük olanın saçlarına dolanıyor ve onları nazikçe okşuyordu San. Şefkatli dokunuşlarına, belindeki kolunu iyice sıkılaştırarak devam ediyordu büyük olan. Boynunu öptükten sonra kulağına, onu ne kadar sevdiğini defalarca fısıldamıştı.

Küçük bedenin sırtını kapıya yaslayıp iki koluyla beline sıkıca sarılmıştı. Dudaklarını, esmer tenin üzerinde gezdirirken tişörtü yüzünden açıkta kalan köprücük kemiklerini gözüne kestirmişti. Yarına moraracağını bildiği, kendisine ait büyük bir iz bırakırken, imzalarının küçük bebeğinin vücuduna ne kadar yakıştığını düşünüyordu.

"Sen benimsin." Sonunda boynundan ayrılıp, kapalı gözlerin sahibine bakabilmişti.

"Seninim Sannie" Wooyoung titreyen nefesiyle ve inlememek için kendini tutan haliyle zor da olsa gözlerini açtı ve büyük olanın gururlu gülümsemesini izledi.

Wooyoung ve San'ın sıcak bir sarılma anının ortasında, odanın kapısı beklenmedik bir şekilde açıldı ve içeri Wooyoung'un annesi girdi. San ve Wooyoung, panikle birbirlerinden ayrıldılar, yüzlerinde şaşkınlık ve endişe belirtileri vardı.

Wooyoung'un annesi, odada yaşanan ani sessizliği fark ederek şaşkınlıkla ikisinin yüzüne baktı. Bir an için odaya sessizlik hakimdi, sonra annesi söze başladı "Özür dilerim, sizi rahatsız etmek istemezdim. Sadece bir şeyler almak için geldim."

Wooyoung, hızla toparlanmaya çalışarak annesine doğru bir gülümsemeyle baktı. "Anne, sorun değil. Biz sadece biraz sohbet ediyorduk" dedi, gözlerinde hala hafif bir endişe vardı.

San da hızla kendini toparlayarak, Wooyoung'un annesine saygılı bir şekilde selam verdi. "Wooyoung ile birlikte eğleniyorduk. Özür dilerim, sizi rahatsız etmek istemedik" dedi, endişeli bir şekilde.

Wooyoung'un annesi, onları dikkatle gözlemledi ve sonra sıcak bir gülümsemeyle, "Siz ikinizin de keyifli vakit geçirdiğinizi görmek güzel. Özür dilemeye gerek yok, rahatsız olmadım. Sadece bir şeyler alıp çıkıyorum," dedi ve odadan ayrıldı.

Wooyoung ve San, annenin odadan çıkmasının ardından birbirlerine bakarak derin bir nefes aldılar. İkisi de içlerindeki endişeyi biraz olsun hafifletmişlerdi, ancak hala biraz tedirgin hissediyorlardı. Bu beklenmedik olay, ikisinin arasındaki sıcak ilişkiyi bir süreliğine etkilemiş gibi görünüyordu.

-
choiwoosanni 💗💗

Baby's Promise [WOOSAN]Onde as histórias ganham vida. Descobre agora