Yanıma kadar geldi. 

Ben bir şeyler söyleyecek sandım ama o sadece bakıp gitti. Savaş'ın beni öpmesi çok ağrına gitmişti galiba. Umursamamaya çalıştım. Yıllar sonra gelip kocamı almak isteyen oydu. Omuzumu silkeleyip işe dönecekken sert bir fren sesi duyuldu. 

Ardından çarpma sesi geldi. 

Lokanta yola açık bir yerdi. Ve dışarıda olan bir çok sesi duyabiliyorduk. Herkes telaşla camlara ya da kapıya koşunca bende çıktım. 

Araba birine çarpmıştı. Önce yarım topuk ayakkabılarını gördüm sonra kana karışmış yüzünü. 

Hale! 

Hale'ye araba çarpmıştı. Oğlunu aradı hemen gözlerim. Karşıya geçmiş korkulu gözlerle annesine bakıyordu. İnsanlar Hale'yle ilgilenirken ben küçük çocuğun yanına gittim. 

Annesinden gözlerini ayırmadığı için geldiğimi de fark etmemişti. Hemen önüne eğilip kollarından tutarak kendime doğru çevirdim. Biraz daha bakarsa ömür boyu unutamayacağı bir travma olacaktı çünkü. 

" Korkma tamam mı? Annen iyi olacak" 

Beni tanımadığı için cevap vermedi. Ya da Savaş'tan dolayı benden nefret ediyor. Bilmiyorum şuan. Sessiz kalmasını fırsat bilerek kucağıma aldım onu. Ambulans gelmiş Hale'yi götürmüştü. Bende oğluyla arkasından gidecektim ama nasıl izin alacaktım bilmiyorum. 

Kucağımda çocukla kapıda olayı anlamaya çalışan Mehmet amcanın yanına gittim. 

" Mehmet amca. Bu çocuk araba çarpan kadının oğlu. Ben tanıyorum onu. Yani baya uzaktan. Çocuğu annesine teslim edip gelsem olur mu? " 

" Olur kızım. Git sen" dedi. Gülümseyip kafamı salladıktan sonra çocuğu Yasemine bıraktım. Önlükle hastaneye gidemezdim. 

Giyinip geldim. Çocuk hala olduğu gibi duruyordu. 

" Çok korkmuş belli ki. Bıraktığından beri hiç ağzını açmadı. " 

" Normaldir. Kötü bir şey atlattı" 

" Doğru. Neyse sen hastaneye mi gidiyorsun? "

" Evet. Annesine ya da yakını falan varsa ona bırakacağım. " Gerçi babası vardı ama. Sahip çıkar mıydı bilmiyorum. 

Yaseminle vedalaştıktan sonra bir çıktık yola. Neyse ki çok da uzak bir yere götürmemişlerdi. Bir yandan da Savaş' ulaşmaya çalışıyordum. 

Çalıştığı yer çok gürültülüydü. Ve telefonunu duyması çok zordu. Son kez aramak için tuşladım. Arama başladı. Çaldı. Bir kez daha çaldı sonunda açıldı. 

" Hümeyra? " 

Onu aradığım için şaşındı. Kucağımda oğluyla yürüdüğümden yorulmuş, nefes nefese kalmıştım. 

" Savaş? " 

" Hümeyra ne oldu? Sesin neden böyle geliyor?" Telaşlandı hemen. 

" Savaş? Hale- Hale'ye araba çarptı. Hastaneye götürdüler şimdi. Oğlu da kucağımda. Hastaneye gidiyoruz. Sen izin alıp gelebilir misin?" 

" Hale'ye araba mı çarptı? " 

" Evet Savaş lütfen çabuk gel" dedim. Beni onaylayıp telefonu kapattı. Hastaneye geleli 1 saat olmuştu. Savaş da hala gelmemişti. Oğluyla oturuyordum öyle. Hale için de bir şey söylemiyorlardı. 

Sadece ameliyata aldıklarını söylemişlerdi.

Mecburen bekleyecektik yani. Yanımda hiç konuşmadan duran çocuğa çevirdim kafamı. Aynı bıraktığım gibiydi. Asık yüz ve yere bakan gözleriyle hiç hareket dahi etmiyordu. 

~Hümeyra~Where stories live. Discover now