9.BÖLÜM TEHLİKELİ TEHDİT

201 23 11
                                    



İlahi adalete inan biri olmamıştım hiç bir zaman. şayet öyle bir durum olsaydı insanların parmaklarını oynatmadan ya da çaba göstermeden düzen işlenirdi.

bu yüzden her zaman şunu derdim;" eğer adalet sana gelmiyorsa sen gidip onu alacaksın." bu uğurda belki çok kötü şeyler olacak ama düzenin bozuk olması kadar daha kötü ne olabilirdi ki.

demokrasi adı altında yürütülen hiyerarşi kadar kötü olabilir miydi ? ya tepedekilerin insanların gözlerini boyatarak onları kendi vaatleri uğruna kurban edecek kadar zalim olabilir miydi?

benim derdim insanlar ile değil benim derdim adaleti bu duruma getirenlerle. eğer bir isyan çıkacaksa bu adalet için çıkmalıydı.

gözlerimi bilgisayar ekranından ayırmadan haberleri izlerken keyifle arkama yaslandım. bütün haber kanalı beni ve darbe çıkaran halkı konuşuyordu.

büyük millet meclisi ve bakanlık binaları savaş alanıydı. benim de istediğim tam da buydu.

"her yerde seni arıyorlar "diyen adama baktım. komutan timur yine bunların benim düzenlediğim bir oyun olduğunu düşünerek inanmamıştı. fakat ben oyun oynamazdım ben kurduğum sistemi ateşe verirdim. bunu bilmesi gerekiyordu.

"biliyor musun komutan sana çok acıyorum "diyerek dönen sandalyemden dönerek elleri kolları bağlı adama baktım. kaşları çatıktı.

"asıl kendine acı çünkü seni bulduklarında buna çok ihtiyacın var "dediğinde güldüm. aptal adam.

"hepiniz birer zavallısınız "dediğimde hareket etmeye çalıştı fakat bu boşa faydasızdı.

"ellerimi çöz sana kimin zavalı olduğunu göstereyim "dediğinde ona sinsi bir ifade ile baktım. 

"fiziksel gücü ile bir şeyleri başaracak kadar zavalı "dediğimde parmağımı şakağıma dayadım.

"asıl güç burada komutan bu yüzden ben burada sen oradasın "dediğimde gözlerime hiddet ile bakıyordu. dudaklarından kaçan küfürleri duymazdan gelerek masanın üzerindeki telefonumu alarak beni bekleyen kişiyi aradığımda "her şey hazır mı "dediğimde hattın ucundan beni memnun bir cevap aldığımda telefonu kapattım.

çantaları hazırladıktan sonra gerekli bütün her şey alarak arabaya yerleştirdikten sonra komutanın karşısına geçtim.

"gidiyoruz "dediğimde bana aynı ifade ile bakıyordu. "yerini buldular "dediğinde güldüm. başımı iki yana salladım.

"hayır komutan yerimi bulamadılar ben istemediğim sürece kimse bulamaz planımın diğer aşamasına geçiyoruz "dediğimde ona bakıyordum. "şimdi zorluk çıkartmadan benimle geliyorsun yanlış bir şey yapacak kadar aptal değilsin umarım "dedim belimdeki silahı göstererek.

"peki öyle olsun "diyen adamın kolunu tutarak merdivenlerden aşağı yavaş yavaş indiğimizde ayaklarını çözmüştüm.

aşağı indiğimizde birden bana dönen adamın dizleri ile karnıma vurması le geriye doğru sendelediğimde durmadı üstüme gelirken sağa doğru kayarak duvardan destek aldım ve sert bir tekme ile göğüsüne durduğumda geriye doğru sendelediğinde vakit bulmasına izin vermeden dizlerine aynı şekilde vurduğumda dizlerinin üstüne çöktü. ağır nefes alarak öksürüyor  acı ile yutkunuyordu.

"sana "dediğimde silahı alnına dayadım. "zorluk çıkartma dedim "diye konuştuğumda bana bakıyordu.

"sen bunları "dediğinde şaşkındı benim gibi bir düzenbazın savunma ve dövüş sanatlarının bilmesi onu epey şaşkına çevirmişti.

"sana göründüğümden fazlası olduğumu söylemiştim komutan "dediğimde gözlerine bakıyordum.

"eğer bir daha böyle bir şey yaparsan bu sefer acımam "diyerek ensesine silahın kalın tarafını geçirerek bayılttığımda bedeni yere devrildi.

"gel de taşı şimdi "diyerek silahı belime koydum. gerçekten hepsi iş çıkarmaktan işe yaramayan bir avuç aptalın tekiydi. zeki olmak bazen çok yorucu oluyordu.


**********************************************************************************

BÖLÜMÜ NASIL BULDUNUZ. YAKLAŞIK BEŞ ALTI BÖLÜM SONRA FİNAL YAPARIZ. KURGUNUN SONLARINA YAKLAŞIYORUZ. SİZ KURGUYU NASIL BULUYORSUNUZ. BOL YORUM BEKLİYORUM.


HACKER-BXBWhere stories live. Discover now