on bir

101 11 62
                                    

Karagölün kenarında Draco beni en az yüz defa göle atacakmış gibi davrandıktan sonra derslere girmek için geri dönmüştük.

O günün üzerinden bir hafta kadar kısa bir süre geçse de hala aklımdaydı. Çünkü Draco aklımdan asla çıkmayacak o şeyi söylemişti.

Her gece öldüğünü gördüğüm senaryolarla uyanıyorum.

Bunların hepsi beni korkutuyordu. Draco'ya nasıl öldüğümü sormak beni dehşet şekilde korkutuyordu. Her ölümün konusu açıldığında, lafı geçtiğinde harekete geçen o duygu bedenimi ele geçiriyordu.

Korkuyorum Charity. Her seferinde biraz daha kalbim sıkışarak uyanıyorum.

Demişti Draco. Gördüğü tüm rüyaları bir yandan merak ediyordum. Bir yandan da asla bilmek istemiyordum.

Köprüden düştüğüm bir rüyayı gördüğünde nasıl moralimin bozulup tüm gün ağladığımı hatırlıyorum.

Eğer Draco öleceğimi bilseydi bir daha asla uyumazdı. Bir daha asla o rüyaları görmek istemezdi.

Yer edindik o huzursuz duygu ile tek başıma büyük salona ilerledim.

Michelle uyandığımda odada değildi. İki seçenek vardı. Ya Ravenclaw'lı arkadaşlarının yanındaydı ya da Theodore'un.

Tek başıma tatsız bir şekilde kahvaltımı yapmaya devam ederken bir yandan da Draco'nun rüyalarını düşünüyordum.

Kaçışım yok.

"Bö!" Sırtımdan beni sarsan Michelle irkilmemi sağladı.

"Ödümü patlattın." Dedim rahat bir nefes vererek.

Michelle yanıma oturduğunda oldukça keyifliydi.

"Bir dakika." Dedim Michelle'in kaymış rujuna kaşlarımı kaldırarak bakarak. "Sanırım birileri rujunu silmek için dudaklarına müdahale etmiş." Dedim gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırırken.

"Siktir!" Dedi Michelle hızla. Eli cübbesindeki cep aynasına gitti. "Kızarmışlar!" Diye bağırdı ve eliyle dudaklarını kapattı.

"Böyle derse giremezsin." Dedim gülmeye devam ederek. Eliyle ruju tamamen çıkarmaya çalışıyordu.

"Nasıl olduğunu anlatsana." Dedim keyifli bir şekilde gülerek.

Michelle suratını kapattı ve ofladı.

Suratını açtığında dudaklarını büzmüştü. "Sadece ona nasıl olduğunu soracaktım."

Kahkaha atmaya başladığımda Michelle bana dehşet bir sinirle bakıyordu.

"Gülme!" Diye bağırdı bana. Bir yandan da cübbesinin cebinden çıkardığı aynaya bakıyordu.

Dudağındaki tüm ruju temizledikten sonra derin bir nefes verip aynayı cebine geri koydu.

"Sabah nasıl olduğunu sormak için revire, yanına gittim. Hala inatla revirde kalmasının benim suçum olduğunu düşünüyorum. Açıkçası kendimi bazen suçlu hissediyorum. Kevin benim yüzümden ona bulaşıyor."

Devam etmesini bekledim Michelle dudaklarına dokunup devam etti.

"Her zaman yaptığı gibi bir şarkı söyledi. Belki biliyorsundur, şarkının adı, seni sevmeye devam edeceğim. Bilmiyorum bu sefer gözleri daha kararlı bakıyordu. Gerçekten hala sevebildiğine inandım. Ya da sadece gözlerine daha yeni baktım."

Michelle utanarak gözlerini benden kaçırdı ve başını kucağına koyduğu ellerine çevirdi. "Ve sonra beni öptü. Başta küçük bir öpücük iken nasıl bu kadar şehvetlendi bilmiyorum."

For My Butterfly ꚩ D.MHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin