-Görüşürüz.

İlk Asuman'ın ardından da Cihan'ın elini sıkmıştı.Sekreter'e otelin ismini söyleyip dışarı çıktıklarında şaşkınlardı.İkisi de bu kadar kolay olacağını düşünmemişti.Cihan derin bir nefes alıp konuştu.

-Şimdi ne yapacağız Asuman?

-Yolu aklımızda tutmaya çalışalım ama garantiye alalım dersen telefonda navigasyonu açıp konumumuza bakarım.Çarşıdaki taksicinin numarasını alalım,konumu söylersek gelir alır bizi.

Cihan kafasını sallayıp konuştu.

-Dediğin gibi yaparız o zaman.Saat 7'ye kadar vaktimiz var,ne yapmak istersiniz Asuman Hanım?

Asuman gülerek yanıtladı.

-Gece internetten baktım da Kemere Köprüsü diye bir yer varmış burada.Oraya gidebiliriz,bir yerde oturup çay içeriz.O kadar geldik sonuçta buralara,değerlendirelim gelmişken.

-Gidelim olur.

Arabaya bindiklerinde Cihan navigasyonu açtı.Arabayı çalıştırıp navigasyonun oluşturduğu yoldan giderken Asuman da yolu izliyordu.Birden gözünün önüne eski anılar gelmişti.

Asuman ve Cihan öğle arasında telefondan gezilecek yerleri araştırıp konuşuyorlardı

-Cihan ya,burayı da kesin listeye eklememiz lazım!Baksana ne kadar güzel caddeleri!

-Ekleyelim gökyüzüm,nereyi istersen ekleyelim.

-Senin istediğin bir yer yok mu?Belki benim sevdiğim yerleri sen beğenmezsin.

-Gökyüzü neredeyse dünya da orada olur güzel gözlüm.Hem sen yanımda olursan ben cehenneme bile giderim.

Telefonun çalması ile şuanki zamana dönmüştü.Sarah arıyordu.

-Nasılsın canım?

-İyidir bebek,seni sormalı?Haberler sende asıl,burada değişen bir şey yok.

-Bir iş için Cihan'la il dışına çıktık,işleri halledince İstanbul'a döneceğim.Farklı bir durum yok yani.

-Doktor kontrollerine gidiyorsun değil mi?Aksatmaman lazım.

Cihan'ın konuşmayı duyduğunu bildiği için gerildi.

-Burada bir doktor önermişlerdi,konuşmaya gideceğim.Sen raporları buraya gönderebilir misin sahi?İsterler büyük ihtimalle.

-Tamamdır ayarlayacağım,şimdi derse gidiyorum.Tekrar konuşuruz.

-Tamam canım,teşekkür ederim.Araşırız yine.

Sarah telefonu kapatınca Asuman da telefonu çantasına geri koymuştu.Bir kaç dakika sonra araba durmuştu.

-Galiba geldik,hadi inelim.

Asuman kafasını sallayıp arabadan indi.Etrafına baktığında gördüğü deniz manzarası onu gülümsetmişti.Otelin manzarası da böyleydi,insanın içine huzur veriyordu.Cihan denize bakarken konuştu.

-İstanbulda da deniz var ama günün koşuşturmacasından galiba kıymetini bilemiyoruz.En son ne zaman deniz kenarında yürüdüm hatırlamıyorum.

-Kalabalık bir şehir İstanbul,belki de değerini yitirmiştir.Kalabalıklar içindeyken her şey görünmez olur.İnsanlar da öyle değil mi?Kalabalıkta olduğun zamanlar kendini görülmez zannedersin.Kimse seni görmediği için kendini değersiz hissedersin.

-Kül-Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon