"Döktürmüşsün gene cimcimem hele bak bir de sevdiğim yemekleri yapmış unutmamışta yanlız sütlacın annemin ki gibi olmamıştır muhtemelen "
Dalga geçiyordu resmen alayla güldüm ve ellerimi oynattım

(" hahaha dalga geçiyorsun bir de benle tadına bak öyle konuşalım ayrıca sana bir uyarı yapayım parmaklarını kolla ")   Göz kırptım ona çünkü yemek konusunda üstüme tanımazdım kahkaha attı dediğime

"Büyümüş de abisine meydan okuyormuş çilli hanım aferin kız abin de olsa acıma "   bu sefer ben güldüm masayı işaret edip oturmasını söyledim bende o sıra çorbaları kodarıp masaya oturdum ve yemeğe başladık

"Vay arkadaş ne hamarat kardeşim varmış benim hee"  güldüm demiştim der gibi kafamı kaldırdım o da bu halime güldü.
Yemekten sonra masayı toparladım abim de o sıra Berfin ve selim abiyi çaya davet etmişti beraber oturup sütlaçlarımızı yiyorduk bir yandan da abimler sohbet ediyorlardı mutluydum abim dönmüştü eskisi gibi olabilirdik artık yanlız üzülmeme gerek yoktu saat 11 gelirken berfinle selim abi kalktılar

"Ellerine sağlık efnan İkra sütlaç çok güzel olmuş "

"Abim yarın benle gelirsin değil mi askeriyeye eşyalarımı falan götürmem gerekli ordan sonra da biraz gezeriz seninle "  güzel bir fikirdi beraber vakit geçirmek kafamı salladım

" Beraber uyuyalım bu gece çilli "
Onayladım onu odama gidip yastığımı aldım ve abimin odasına girdim oda üstünü değiştirip yatağa uzanmıştı bende yanına uzandım hemen  saçlarımı okşamaya başlamıştı ağlama hissi geldi içime

"Ağla cimcimem tutma içinde ağla burdayım ben artık yanındayım duvarlarını benim yanımda yıkabilirsin ben varsam sana zarar gelmez izin vermem ben"  başımı dikleştirip dolu gözlerle ona baktım anlamıştı ne demek istediğimi

" Özür dilerim küçüğüm o gün yanında olamadığım için seni de hilali de anne babamı da koruyamadığım için özür dilerim bana kırgın olabilirsin bu en doğal hakkın ama istesen de istemesen de  artık yanındayım gidemem kimsenin seni benden almasına da izin vermem artık"
İçli içli ağlamaya başladım kafamı göğsüne koydum o da saçlarımı okşamaya devam etti mayışmıştım iyice daha fazla direnmedim ve o şekilde uyuya kaldım

Sabah kalktığımda abim yanımda değildi kalkıp elimi yüzümü yıkadım dün o kadar çok ağlamıştım ki tipim cadıya dönmüştü çökmüştüm resmen bu ne ayol dobarlan kızım bırahma kendini  kendi odama geçip üstümü değiştirdim hava çok güzeldi o yüzden lacivert beyaz çiçekleri olan bir elbise giydim saçlarımı da tarayıp yandan ördüm göz altlarımı da kapatıp odadan çıktım

"Ooo abisinin gülü uyanmış günaydın cimcime geç otur hadi yemek yiyip çıkalım "  dediğini yapıp oturdum ve yemeye başladım

"İşim uzun sürebilir sıkılmazsın değil mi İkra "   kafa salladım başımın çaresine bakardım bir şekilde yemekten sonra mutfağı toparlayıp çıkmıştık bir tık heyecanlanmıştım askeriyeye gideceğimiz için
Karagahın önüne arabayı park ettik ve bagajdan malzemeleri almaya başladık abim önde ben arkada askeriyeye girdik abimi gören hazır ola geçiyordu bunu görünce gururlanıyordum bakın benim abim diyesim geliyordu odasının önüne gelince kapıyı açtı beraber girdik içeriye göz gezdirdim sade kahve tonlarında bir odaydı aynı zamanda da ciddiyet barındırıyordu elimde ki kutuyu masasına koydum ve içindikileri çıkarmaya başladım en son masa isimliğini aldım elime

BİNBAŞI HAZAR ÖTÜKEN
gururlanmıştım gene o da masada yerini aldığında işim bitmişti

"Sen dışarıda bekle beni gülüm ben albayın odasına uğramam lazım gelirim yanına"

Kafa sallayıp odadan çıkıp bahçeye adımladım eğitim sahasında askerler vardı havanın sıcaklığından askeriye kendini dışarı atmıştı anlaşılan bende onları izlemeye başladım fazla iyiydiler fazla asildiler kimisi yeniydi kimisi ise uzun süredir askerlik yapanlardı. Bir müddet sonra abimle yanında başka bir komutan bahçeye çıktı onları gören askerler hazır ola geçtiler biraz daha yaklaştım yanlarına duyabilmek için

"GÖLGE TİMİ  buraya gelin"  9 tane asker sıraya dizildi

" YENİ KOMUTANINIZ  BİNBAŞI HAZAR ÖTÜKEN TEKMİL VER " Bir tanesi bir adım öne çıktı sağ elini kaşının üstüne koyup bağırdı

"YÜZBAŞI ÖMER MİHRAN ÇOLAK ANKARA EMREDİN KOMUTANIM"  bir adım geri çıktı sırada ki kişi de bir adım öne çıkıp söyledi
"ÜSTEĞMEN ONUR ÖZTÜRK  ANTALYA EMREDİN KOMUTANIM"  Sıra da ki asker bir kadındı
"TEĞMEN DİLARA BAHŞİŞ SAMSUN EMREDİN KOMUTANIM"  ve bir tane daha kadın asker öne çıktı
"TEĞMEN ÖZGÜR YILMAZ ADANA EMREDİN KOMUTANIM"
"TEĞMEN İHSAN ÇELİK  GİRESUN EMREDİN KOMUTANIM"
"TEĞMEN CÜNEYT AKKAŞIK SİNOP EMREDİN KOMUTANIM"
"TEĞMEN MUSTAFA YILMAZ SİVAS EMREDİN KOMUTANIM"
"ASTEĞMEN  MURAT DİLSİZ ANKARA EMREDİN KOMUTANIM"
"ASTEĞMEN FATİH ÇOMRUK KAHRAMANMARAŞ EMREDİN KOMUTANIM"

İşte yeniden tüylerim diken diken olmuştu gururlanmıştım bizim askerlerimiz di onlar rahat uyuyalım diye anasından babasından hatta uykusundan bile vazgeçen vatan aslanlarıydı onlar MEHMETÇİKDİ şehit olmak pahasına vatanı koruyanlardı onlar
Abim hepsiyle tek tek tanıştı ayak üstü konuşuyordu hepsiyle bir ara bana bakmıştı o sıra timin diğer üyeleri de başlarını bana çevirdiler bir tık utanmıştım gözler üstüme çevrilince tek tek yüzlerine baktım yüzbaşına bakınca bir duraksadım gözleri derin bakıyordu rahatsız hissetsem de gözlerimi kaçırmadım bir şey vardı o gözlerde beni kendine çeken çözememiştim tanıyordum o gözleri 7 yıl önce de görmüştüm  gönlüme düşmüştü bir kere ve bende onu hiç ordan çıkarmamıştım şimdi tekrardan bir şeylerin filizlendiğini hissettim kalbimde demiştim ya kurumuş topraklarıma yağmur yağdırdı diye sadece yağmur da değildi artık attığı tohumu filizlendirmişti...

Huhuuuu 1186 kelimelik bir bölüm yazdım

Hatalarım yanlışlarım varsa affola

Bölüm hakkında düşünceleriniz neler? Bundan sonra neler olucak sizce ?

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız efenimm bölüm size emanet <3



SUSKUNA VURGUN (DÜZENLENECEK)Where stories live. Discover now