BÖLÜM:16 PARTİ

Start from the beginning
                                    

Ee öhöh artık yok!(Yankılı)

"Sınav zamanı anne ne işim var benim?" Dedim.

"Öyle olsun bakalım." Annem duysa öğretmenim ile sevgiliyim. Bacaklarımı kırar!

"Ee anne ben gitmeliyim." İşe gitmeliyim.

"Nereye?"

"Azra ile..." Susmuştum aklıma yalan gelmiyor.

"Bana Kimya anlatacak!" Dedi Azra.

"Defne mi?" Dedi annem. Senin yalanını sikeyim Azra. Annem de bilirdi en kötü dersim kimya.

"Anne ilk ünite kolay Azra'nın kafası almıyor hadi öptüm." Dedim ve çıktım mutfaktan.

"Ben seni dışarıda bekliyorum." Dedi Azra.

"Sen de mi gelcen?"

"Kahve içmek istiyor canım." Dedi. Odama girip üstümü giyindim. Basit mavi bir pantalon ve üstüme ince uzun kollu bir bluz aldım. Hızla evden çıktık.

🌞

Azra'ya inanan aklımı... Şu an sipariş götürüyordum. Ve götürdüğüm kişiler. Azra ve Cem'di. Kahve ve tatlılarını önlerine bıraktım.

"Yalnız ben soğuk kahve istedim latte değil." Diyen Cem ile gözlerimi devirdim.

"Senin babanın -" dedim bana baktı.

"AA terbiyesiz!" Sessiz söylemişti. Ayağına tekme attım acı ile ayağını tuttu. Azra ise buna güldü. Latte'yi soğuk kahve ile değiştirdim.

"Kızım şu siparişi götürür müsün?"

"Nereye abla?"

"İki blok ötede 12 numaralı ev 5. Kat." Dedi ve elime tutuşturup gitti. Sabır. Waffle kutusunu alıp kafeden çıktım. Beş Paket waffle vardı. Waffle en sevdiğim tatlıydı...
Eve gelince zili çaldım. Açan kişiye bakmadan paketin sahibinin adını okudum.

"Defne... Vural?" Ne? Benim adıma sipariş mi?

"AA sana mıymış?" Arslan'ın sesi?

"Of burada ne işin var?" Dedim. Kolumdan tutup içeri soktu. İçerisi büyük bir yerdi. Boydan boya camla kaplı odaya geçtik.

"Burası kimin evi?" Dedim.

"Kardeşimin ama o şu an yok." Dedi ve elimden tutup beni koltuklara ilerletti. Koltukta karşı karşıya oturduk.

"Defne çok pişmanım-"

"Bana Çocuk demeden önce düşünseydin."

"Konuşan ağzımı sikeyim." Dedi nadir anlarda argo kullanırdı. Odadan çıktı ve bir paket ile kocaman gül buketi ile geldi. Yalan yok bu jest çok hoşuma gitmişti. Gülü kucağıma bıraktı.

"Biliyorum seni kırdım. Kolay kolay affetmezsin de ama son defa şans ver güzelim yemin ederim Sema ile aynı koridorda bile yürümem. Aynı havayı bile solumam." Dedi.

"O kadar da değil sadece okulun ağzına laf vermemeni istiyorum." Dedim.

"Affetin mi?" Dedi.

"Nasıl affedeyim?" Dedim. Affetsem bile içimde bir yer kırık olurdu.

"Seni sevmek nefes almak gibi, nefes almaktan vazgeçemem ben güzelim." Bu dediği ile ona döndüm. Affetmiyorum desem dünyası başına yıkılacak gibi bakıyordu.

MİHRİMAH/ Yarı Texting [+18]Where stories live. Discover now