32.BÖLÜM

102 13 1
                                    


Ümit' in muayenehanesinin kapısı çalındı. Kapıyı çalan yabancı değildi Agah içeri girdi ve etrafa bakındı. Ardından içerisi müsait dedi. Gelen ise Kadı Sarı Hızır' da muayene olmak için gelmişti.

Ümit: Hoş gelmişiniz kadı efendi hangi rüzgar sizi buralara attı.

Kadı Sarı Hızır: Hoş bulmuşuz hekim efendi. Bir muayene olalım. Belki bilmediğimiz bir hastalığımız vardır. Buralardan geçiyordum bir selam vereyim muayenehanenizi merak ettim.

Ümit: Elbette efendim size her zaman kapımız açık size bir sıcak ıhlamur söyleyeyim kış gününde iyi gider.

Kadı Sarı Hızır: Elbette olur bu havada bir sıcak suya bile razı geliyor insan.

Ümit: Evet efendim havalar malumunuz.

Kadı Sarı Hızır: Efendim dükkanınız da pek hoşmuş bir çok alet edevat var. Bunlarla mı insanları tedavi edersiniz

Ümit: Her hastalığın bir aleti vardır.

Kadı Sarı Hızır: Makaslardan bile 5-10 çeşit vardır. Bıçaklar ise bi hayli fazla ve camdaki şişeler ise cabası

Ümit: İsterseniz sizide tedavi edelim var mıdır bir rahatsızlığınız kadı efendi.

Kadı Sarı Hızır: Allaha hamd olsun iyiyim Ainos(Enez) seferinde mücadele haberler ile geldiniz hekim efendi zannedersem bu sizin ilk sefere hekim olarak katılmanız idi. Lakin aldığım duyumlar iyi neticesinde; birkaç çerinin el ve ayak parmaklarını kesmek zorunda kalmışsınız.

Ümit: Üzücü de olsa yapacak başka bir çarem yoktu kadı hazretleri kangren olur fena olmasınlar diye

Kadı Sarı Hızır: Anlıyorum hekim işine karışılmaz keşke Yakup paşa da sizleri dinleseymiş işittim ki parmağını kestirmeye çeriler hastalanıp ölmüşler.

Ümit: Bunun olacağı o zamandan belliydi sözümüze itimat edenler Allah uzun ömürler versin. Keşke onları da ikna edebilseydik ama olmadı

Kadı Sarı Hızır: Üzüntünü anlıyorum hekim efendi. Lakin benim buraya gelme amacım başka, sen alim adamsın sana da danışmak isterim başımda bir hal vardır çaresini bulamadım yolunu gözledim işin açıkçası aylardır başımda bir bela var ne hal olur ki işin içinden çıkamam

Ümit: Hayır olsun kadı hazretleri

Kadı Sarı Hızır: Bilir misin bilmem gafilin bir paşa tutuklandı şuan Edrinus(Edirne) de hapis de bir çoğu onun öldürüldüğü düşünür fakat hayattadır. Çandırlı Halil paşa

Ümit: Zaman zaman adını duymuşluğum vardır. Fakat bende herkes gibi Konstantin'e fethinden sonra öldürüldüğünü duymuştum.

Kadı Sarı Hızır: Öldürülmedi hala hayattadır kendisi, bilirsin kendisi çok güçlü bir aileden gelir. Gerek Rumeli tarafında gerek Anadolu tarafında seveni çoktur. Lakin başka konularda vardır. Fetihten hemen sonra Konstantin öldürüldü. Her taraf İslam hukukuna göre yağma edildi. Yağma esnasında kişisel eşyaları arasında birkaç belge çıktı. Kendisi ile Konstantin'e arasında geçen bazı yazışmalar var. Fakat bu yazışmaları kendisi kabul etmemekle birlikte. Bu yazışmaları doğrulayacak kişiler ise kendisinden başkası yoktur. Benim bu yazışmaların doğruluğunu bir kadı olarak kanıtlamam lazım Ümit efendi.

Ümit: Sizi gayet iyi anladım efendim. Fakat ben bu konuda ne derim bilemem. Bu işin tanıklarına sormak lazım. Fakat size yardımı dokunacaksa bu işten anlasa anlasa kardeşim anlar.

Kadı Sarı Hızır: Peki kardeşin Poyraz bana yardımcı olabilir mi?

Ümit: İsterseniz onu çağıralım.

ZAMANDA YOLCULUK 1453Where stories live. Discover now