7.BÖLÜM

367 17 0
                                    


Kadılık makamı kapısından çıkan Ümit, Poyraz ve Zeynep sahile indiler. Tekrar bir arada olmanın mutluluğunu yaşıyorlardı.7 tepeli İstanbul' u izliyorlar. Bir birlerine olanların nasıl olduğunu anlamaya çalışıyorlardı hepsinin bir teorisi vardı. Fakat yaşananların hepsinin çukura düştükleri odada bulunan 6gen rubik küp yüzünde olduğuna kanat verdiler. Zamanda yolculuk yaptıklarını 1453 yılına geldiklerini ve İstanbul' un yeni Fatih Sultan Mehmet tarafından yeni fetih edildiğini anlamışlardı. Geri dönmenin yolunu bulmak için ne yapacaklarını bilmiyorlardı. Sahile bakıp ilk defa bu kadar temiz bir deniz görüyorlardı. İstanbul selüliti bile gözükmüyordu. Gördükleri sadece bir küçük bir şehirden ibaretti. 40 bin nüfusu vardı.Bu dönemde ne yapacaklar nereye gidecekler bir evleri bir işleri bile yoktu. Gelecekten geldiklerini bile anlatamazlardı. İnsanlar onlara ne derdi. Deli den başka, bunu nasıl ispatlayabilirlerdi. Hava kararmadan bu döneme yavaştan ayak uydurmaları lazım başka çareleri yoktu.Geceyi geçirmek için kalacak yer bulmaları gerekiyordu. Sora sora bir han aradılar sonunda kalacakları bir han buldular. Geceyi handa geçirdiler. Kafalarında birçok soru vardı. Nasıl iş bulacak nasıl yemek yapacak veya nerede karınlarını doyuracaklardı. İstanbul da gün sabah namazıyla başlar akşam namazıyla biterdi. Sabah oldu ve İstanbul' u gezmeye karar verdiler. Abdullah' tan aldıkları altınlarında biteceğini hepsi biliyordu. İlk önce yapacakları işe karar vermeleri gerekiyordu. Nereye gitseler dikkat çekiyorlardı. Gerek konuşmaları gerek yemek yemeleri gerek yürümeleri bile farklıydı. Bu şehre yabancılardı. 2023 yılından 1453 yılına gelen bir doktor bir eczacı ve bir astsubay ne iş yapabilirdi. Gün bitmiş geceyi geçirmek için

için tekrar hana geldiler.

Poyraz: Tamam! İstanbul güzel deniz hava güzel geleceğe gidemiyoruz. Ne yapacağız biz bu devirde abi.

Ümit: Bilmiyorum Poyraz ben genel cerrahım, bu dönemde nasıl hekimlik yapabilirim.Fakat neşter bile yok bu zaman

Zeynep: Bırak neşteri enjektör bile yok dönemde Hadi siz yine bir iş yaparsınız bütün gün boyunca gezdik her tarafta inşaat var girer birisine tuğla taş bir şey taşırsınız peki ya ben ne yapacağım tek başıma küs küs evde mi oturacağım ben oturamam yapamam.

Poyraz: Benim kafamda bir şey var abi çılgınca gelebilir ama bir de şunu düşünün sizde diyorsunuz bu devirde hiçbir şey yok hiçbir şey! Ne demek bu bulunacak çok şey var biz bunları biliyoruz.

Zeynep: Evde oturmak aslında fena fikir değil biraz dinlenmiş olurum kitap okurum filan

Poyraz: Yenge bu dönemde toplasan 10 kitap anca buluruz ve senin okuyacağın hiçbir Türkçe kitap da yok her şey Osmanlıca

Zeynep: Fakat düşünmediğimiz bir şey var bizim burada yapacağımız ve geliştireceğimiz her hangi bir ilaç veya tedavi yöntemi bizim bildiğimiz tarihi değiştirebilir.

Ümit: Haklısın izlediğimiz bir çok filimde de aynısı oluyordu. Kendi zamanımıza dönsek bile doğmamış olabiliriz

Poyraz:Bizim burada olmamız yaşadığımız olaylar bile bildiğimiz tarihi değiştirmiş olabilir yani bizim bıraktığımız 2023 bile değişmiştir. En ufak çakıl taşını oynatsak birisinin ayağı takılıp düşse bile hayatın akışı değişmiş olabilir.

Zeynep: Benim yapacağım her hangi bir basit antibiyotik veya bir ilaç dünya nüfusunu doğrudan değiştirebilir. Düşünsenize antibiyotiğin erken keşfi bulaşıcı hastalıkları kontrol altına alması ve tedavi edilmesi büyük bir avantaj sağlasa da çiçek aşısının veya çocuk felci aşının dünya nüfusunu değiştirmesi muhtemel bu bir çok şeyi etkileyecektir tarihsel kültürel hemen hemen her şeyi sosyal ekonomik faktörleri bile

ZAMANDA YOLCULUK 1453Where stories live. Discover now