15. KAHPE KURŞUN

70 11 60
                                    

Merhaba hiç konuşmak istemiyorum. Çok duygusalım şuan. Bölümü okuyun ve ne demek istediğimi anlayın lütfen.

Sizi seviyorum<3

Buraya tıklayıp husaiise beni takip edersen çok sevinirim.

Satır aralarını yorumlarınla güzelleştirip, oy vermeyi unutma.

İyi okumalar, esenlikler dilerim!

!BU KURGUDA YER VE ZAMAN UNSURLARI DEĞİŞTİRİLEREK KULLANILMIŞTIR, OLAYLAR GERÇEKLİĞİ TAMAMİYLE YANSITMAZ!

🖇️

"Seni hep çok sevdim Ferdi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Seni hep çok sevdim Ferdi. Toprağın altına girsem de hep seveceğim."

•••

İçimde bir acı, kanayan bir yara vardı. Kalbim hiç olmadığı kadar ağrıyor ve her an hızla atıyordu. Yavaşlamak ne bilmiyordu. Zihnim bulanıktı. Hiçbir şey düşünemiyor, yapamıyordum. Karnım içinde keskin bir bıçak varmışçasına kasılıyordu. Her bir hareketimde bedenim zonkluyor zaten çekilmez olan bu ağrı daha da artıyordu. Ellerim, nefesim titriyordu. Konuşma yetimi kaybetmiş gibiydim. Durgunluğum herkesi şaşırtıyor aynı zaman da korkutuyordu. Ne demişler zamanında?

Fırtına öncesi sessizlik.

Fırtına kopacaktı çok büyük bir fırtına kopacaktı. Hissediyordum. Afra'mın hissettiğini hissediyordum. Elim, kolum bağlıydı. Elbet bir gün Azrail hepimizin kapısını tıklayacak ve canımızı alacaktı. Veren Allah bir gün elbet ki yanına alırdı. Ama olay bu değildi. Ölümün geldiğini hissetmek. Afra hissettiğini söylemişti. Düşündüm. Afra'nın hissettikleri çıkar mıydı? Her zaman. 

Sessiz ve hayattan soyutlanmış bir biçimde karşımda ki duvarı izliyordum. Kaç saat olmuştu? Kaç kişi benimle konuşmaya çalışmıştı? Haberim yoktu. Zaman algımı yitirmiştim. Zihnim tüm seslere kapalıydı. Sakince oturuyor ve düşünüyordum. Algılarım sadece Afra'ya açıktı. Sanki ölümünü bekliyor gibiydim. 'Bu sefer sağ gelmeyeceğim.' demişti. Bekliyordum. Düşünüyordum. Şehit haberi gelirse ne yapacaktım? Afra göreve gittiğinden beri düşünmeme rağmen bilmiyordum. Tek bildiğim şey hâlâ nefes aldığıydı. Hayalleri vardı. Yaşamak istedikleri vardı. Ailesi vardı. Ferdi vardı. Ölmemeliydi. Ben onun yerine ölmeliydim. Onu bekleyen yüreği yaralı bir ana vardı. Benim yoktu, ben ölmeliydim. Aşkı vardı, uğruna her şeyi yapabileceği bir aşk. Benim yoktu, ben ölmeliydim.

Babam ben daha çok küçükken 'İnsanın öleceği günü, saati, saniyesi asla değişmez İdil'im.' derdi. Öyleydi, insan doğduğu andan itibaren belliydi ecelinin vakti. Sadece Allah bilirdi. Mesele ölmek değildi. Ölümden korkan asker olmazdı. Canı kıymetli asker olmazdı. Mesele bu vatana can vermiş bir askeri kimsenin hatırlamamasıydı. Çoğunun haberlerde adının bile geçmemesiydi. Şehidimize yas tutulmamasıydı. Şehit haberi görünce insanların duyarsız kalmasıydı. Benim vatanıma canını feda eden birini ben
nasıl unutabilirdim? Çoğu insan umursamıyordu bile, acınası.

YARA İZİWhere stories live. Discover now