" Tamam. Ben- Ben gidiyorum " dedim. Bir şey demedi. İndim bende. Ne ara dolduğunu bilmediğim gözlerim soğuk havayla buluşunca anında süzülmüştü gözlerimden. Silemedim. Hızlı hızlı içeri doğru yürüyecekken son kez ona bakma isteğiyle doldu içim. 

Kafamı çevirip baktım kalbimi alt üst eden adama. Gördüklerime dayanamayınca tekrar arkamı dönüp kapının önüne geldim. Gül, beni camdan görmüştü. Bekletmeden açtı kapıyı. Hemen içeri girip kapıyı kapattım. 

Dermanım yoktu yine. Kapıya yaslandım bende. 

" Hümeyra? Ne oldu? Ne bu halin? "

" H-hiç yoruldum sadece" dedim inanmadı. 

" Yorulduğun için mi ağlıyorsun? " diye sormasıyla yaş dolu gözlerimi ona doğru çevirip kafamı -iki yana salladım. " S-Savaş'la konuştuk biraz. Boşanmayı kabul etti" 

" Ee ne güzel işte. Bunu istemiyor muydun zaten?" 

" İstiyordum. İstiyordum ama arkamdan ağlamasını beklemiyordum " dedim. Şaşırdı. 

"Nasıl yani?" 

" Ben arabadan indikten sonra son kez bakmak için arkamı döndüğümde doluydu gözleri. Ağlıyordu Gül. Savaş ilk defa ağlıyordu" 

O hali gözlerimin önüne geldikçe ağlamamı dindiremedim. 

" Tamam. Tamam sakin ol " deyip sarıldı bana. 

" Üzülmesin, uzak olsun benden ama üzülmesin Gül. " 

Gül beni zar zor odaya getirip yatağa yatırdı. Öyle yorgundum ki, en son ne dedi onu bile hatırlamıyordum. Gözlerimde ki yaşlarla kapattım gözümü. 

----------------&&&------------------

Sabah birinin beni dürtmesiyle açtım gözlerimi. Hala kendimi çok fazla yorgun hissetsem de işe gitmem gerekiyordu. 

Karşımda Gül vardı. 

" Günaydın Hümeyra. Gece çok geç uyudun alarm kurmadığını bildiğimden uyandırmak istedim seni" 

" Saat kaç ki? " 

" 7:15 " dedi. 

Zorlana zorlana doğruldum. 

" Sağ ol Gül. Yoksa uyuya kalırdım " dedim gülümsedi. Geç kalmamak için çıktım yataktan. Ben üzerimi giyinirken o da beni izliyordu. 

" Melek çok soruyor mu beni? " 

" Soruyor tabi." 

" Onu da çok ihmal ediyorum " dedim. Yanıma gelip ellerini kollarıma yasladı. 

" Aksine. Onun için veriyorsun bu kadar mücadeleyi. Sakın sıkma canını. Ben her zaman yanında olacağım " dedi gülümsedim. Kızımı bir kez daha ona emanet ettikten sonra çıktım evden. Savaş'ı görmem duraksatmıştı beni. 

Dün gece bıraktığım yerde arabanın için de uyuyordu. 

Neden gitmiyordu eve?

Kapıyı kapatıp arabaya  doğru yürümeye başladım. Cama vurmakla yanından geçip gitmek arasında kalmıştım. Geçip gitsem uyuya kalırdı biliyorum. Bana ne yaparsa yapsın ona karşı kötü olmamak beni deli etse de yapabileceğim bir şey yoktu. 

Arabanın camına doğru eğilip vurdum. Duymadı. 

Bir kez daha denedim uyanır gibi olmuştu. Ama tam açmadı gözlerini. Mecbur bir kere daha vurdum. Açtı gözlerini. Uyku mahmuru gözleriyle bir süre nerede olduğunu anlamaya çalıştı. Sonunda anlamıştı. 

~Hümeyra~Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz