03

597 40 48
                                    

⚠️SMUT/NSFW⚠️ (hatırlatma amaçlı 2. Bölümün son kısmını ekliyorum başa karışmasın)

"Seni zorla yatağıma atacak biri değilim, eğer istemiyorsan şimdiden söyle bana, evine bırakayım bitsin gitsin."

Jisung oğlanın dediklerine karşılık rahatlamak adina gömleğinin ikinci düğmesini de açarak mırıldanmıştı.

"Bir defa karar verdim, kafamı karıştırma da gidelim artık."

"Güzel o halde, zorluyor gibi hissediyordum kendimi"

Arabanın anahtarı ile arabayı açmıştı Minho. Ön kapıyı açarak, oğlanın binmesi için tutup beklemiş, Ardından şöför koltuğuna yerleşmişti. Arabaya binerken konuştu Jisung.

"Rahatım ben, canım istemese yapmazdım zorla mı tutacaksın?"

Omuz silkti hafifçe, arabaya binip çantasını önünde toplamış, bir anda bu kadar sessizleşme sebebini hâlâ üzerindeki şaşkınlığa vermişti. Derince bir nefes aldı kapıyı çekerek, kendine gelmişti sonunda. Minho da yerine yerleştiğinde küçük bir sırıtmayla bakmıştı ona. O ara Minho emniyet kemerini takmıştı, ardından oflayarak önüne dönmüştü. Arabayı çalıştırmadan önce bir sigara yakmıştı. Konuştu Jisung.

"Sende çok yalvardın, işte ne yapalım yok diyemedik"

Sigarayı dudaklarına götürürken, çoktan sürmeye başlamıştı arabayı, Minho. Jisung'un söylediğiyle ona bakmıştı göz ucuyla.

"Tabii, kaç derstir Jisung lütfen benimle seviş diye yalvarıyorum."

Jisung oğlanın dudaklarında duran sigarayı izlerken, ona göz ucuyla bakılıp denilenle başını sallayarak onaylamıştı sırıtarak.

"E herhalde, böyle güzel oğlanı herkes alamaz altına."

Sırıttı Minho. "Tabii, yalnız benim gibi yakışıklı adamın da altına kolay girilmez.

Güldü hafifçe, aklıma gelenle tekrar konuştu Minho.

"İstediğin bir şey var mı? Alalım geçerken."

Jisung, Minho'nun dudaklarında duran sigarayı parmaklarıyla kapmış, kendi dudaklarına yaslayarak derince çekerek doldurmuştu ciğerlerine. Fazla ağır olmaması hoşuma gitmişti, tekrar dudaklarına yerleştirirken konuşmuştu. Minho sırıtırırken dudaklarından sigara kapıldığında göz ucuyla bakıyordu oğlana. Tekrar dudaklarına yerleştirdiğinde, gülmüştü. Hoşuna gitmişti.

"Doğum kontrol hapı lütfen, bu yaşta çocuğum olsun istemiyorum. İçki de olursa bu arada bana uyar."

"Hepsini alacağım, merak etme. O zaman şurada duralım. Birimiz içki ve bir şeyler alsın. Biri eczaneye gitsin. Uygun mu?"

Minho konuştuğunda Jisung kafasında kısa bir hesap yapmıştı, hangisi daha ucuza gelir diye.

"Eczaneye ben gideyim bari, ilacın yarısını ateşlersin ama ona göre. Bende o kadar para yok, aç kalırım bir hafta."

Minho, Jisung'un söylediğiyle gülmüş, makas almıştı yanağından.

"Hepsini ben karşılayacağım, kafan rahat olsun."

Cüzdanını çıkarıp, kartını vermişti. "Temassız, okutursun. Eğer kabul etmezse, şifrem 1905"

"Eli bol çıktın sen, ne yapsam atışmasam mı seninle artık ya"

Arabayı eczanenin oraya park etmişti Minho. Kartı alarak gülmüştü sessizce Jisung, araba durduğu gibi çantasını bırakarak inmiş, hızlı adımlarla ilerlemişti eczaneye. Ciddi ciddi sevişmeden önce kendine hap almaya gidiyordu. İçeriye girdiğinde kasada genç birini görmek rahat hissettirmişti, doğum kontrol hapı istedikten sonra etrafa bakınmıştı bir süre. Küçük kutuda gördüğü dudak nemlendiricilerinden en güzel kokanın, ayrıca en pembe duracak olanın çilekli olduğunu düşünüp onu da eklemiş, ikisini bir alıp ödemeyi yapmıştı. Hap kutusunu attı cebine, o hiç umrumda değil gibi dudak nemlendiricisini açıp deneyerek tekrar dönmüştü, arabaya doğru adimliyordu.

You belong to me, Minsung ✔️Where stories live. Discover now