7."Slytherin'in Dayak Noktası; Regulus Arcturus Black"

Start from the beginning
                                    

Potter çocuğu Sirius'un saçlarını dağıtıp kahkaha attığında Sirius da ona katılmıştı ve Regulus kalbinin acıdığını hissetti. Sirius saçlarına dokunulmasından nefret ederdi. Bazen Regulus'a bile dokundurmazdı.

Gözlerinin acıdığı anladığında kafasını hızka eğdi ve aklına başka şeyler getirdi. Ağlamamalıydı. O bir Black'ti ve duygularını herkesin içinde belli ederek zayıf görünmemeliydi.

"Beni takip edin!" diyen sesi duyduğunda Regulus soğuk bir yüz ifadesiyle Profesör McGonagall'ı takip etmeye başladı.

Masaların arasından geçerek öğretmenler masasının hemen önünde durdular. Regulus, Büyük Salon'a bir bakış atıp öğretmenler masasını inceledi. Her bir öğretmeni analiz etmeye çalışarak baktı. Sonra, isimler okunmaya başladığında şöyle bir durdu ve profesöre odaklandı.

"Black, Sirius!"

Regulus yerinde heyecanla durduğunda Sirius gitmeden önce ona kocaman gülümsedi ve tabureye oturdu. Derin bir sessizlik oldu, herkes suskundu, çünkü şapka hemen Slytherin diye bağırmamıştı.

Regulus içinden Sirius'un istediği bina olsun istiyordu, çünkü biliyordu Sirius, Slytherin'e ait değildi. Şapka büyük bir coşkuyla "Gryffindor!" diye bağırması herkes için bir şokken Regulus'un bildiği bir gerçekti. Sirius ona heyecanla, büyük bir şekilde baktığında Regulus da onun gibi gülümsedi ve onu alkışlamaya başladı.

Ne olursa olsun, ailesi ne derse desin asla ikiziyle arasını bozmayacaktı. Bunu onu kocaman alkışlayarak belli etti. Aralarına kimse giremezdi, çünkü onlar ikizdiler. Bir elmanın iki yarısı.

"Black, Regulus!"

Regulus derin bir nefes aldı ve tabureye oturdu. Şapka başına koyulduğunda yine hemen haykırmadı. "Hmm...güç...hem de büyük bir güç...oldukça zeki de...hafif bir cesurluk...karşı koyma arzusu...kendini kanıtlama arzusu da var...seni nereye koysam? İkizin gibi bir Gryffindor mu, yoksa, ailen gibi bir Slytherin mi?"

Regulus cevap vermedi. Sirius'la olmak isterdi ama biliyordu. O doğrudan bir Gryffindor değildi. O güce aşıktı.

"Slytherin!"

Slytherin masası alkışladığında derin bir nefes aldı ve Sirius'a baktı. Kendisine hâlâ gülümseyerek bakıyordu. Bu ona güven verdi ve Slytherin masasına oturdu. Az önce incelediği uzun, siyah saçlı erkek çocuğun bu tarafa doğru geldiğini gördü. Demek, o da bir Slytherin'di.

Ziyafet başladığında heyecanla yemek yedi. Başına geleceklerden habersiz bir şekilde.

{☆}

Slytherin Ortak Salon'unda konuşmalar yapılmış, herkes odasına çekiliyordu. Regulus da odasına gidecekken az önce Sirius tarafına bakarak 'kan haini' diyen çocuk Regulus'a omuz atmış ve ona kendinden emin bir bakış atmıştı.

"Şuna bakın hele, Sirius Black Gryffindor'da! Ne rezillik ama! Ben bir Black olsaydım, utancımdan ölmüştüm! Yüzyıldır Slytherin'e giden Black ailesinde bir çürük yumurta!" dedi Avery ailesinden. Regulus ismini dahi hatırlamıyordu.

"Bir Black olmamana şükr edelim o zaman, Avery. İyi ki de olmamışsın, soyum senin kanınla kirlenmemiş." dedi Regulus kendinden emin bir şekilde. İkizini asla eğdirmezdi. Gerekirse sırrını ortaya çıkarırdı, ama ikizini her daim korurdu.

"Sen ne cüretl-"

"Karşında bir Black var, Avery. Kutsal 28'de, Büyücü Şura'da, Bakanlık'ta sözü olan bir ailenin vârisi var. Ben olsam, haddimi aşan meselelere girmem ve yerimde uslu bir köpek gibi otururum. Aksi takdirde, olabileceklere ben karışmam! Ve eğer herhangi bir Slytherin'den bu konu hakkında bir şey duyarsam, bunun son sözünüz olmasını sağlarım." dedi Regulus ve odasına doğru yürüdü.

Odasına çekildiğinde bir daha böyle bir gerginlik yaşamak istemedi ve duş alıp yatağına girdi. 7 yıllık macerası-aslında altı- böylelikle başlamış oldu.

Flashback End

O

günden sonra Regulus Black'in dediği olmuş ve Sirius hakkında kimse konuşmamıştı. Kuzenleri olanlar dahi konuşamıyordu, çünkü Regulus'un bu konuda katı olduklarını biliyorlardı.

Sirius Black, yaptığı şakalarla, eylemlerle Slytherin'in bazı öğrencileri tarafından dalga konusu olmak istenilmişti, ama ilk günden ve ondan sonraki her yıl Sirius bilmese bile Regulus Black tarafından korunmuştu.

Bunu Harry, Barty'nin zihninden öğrenmişti. Hastane Kanadından çıktığı an tüm Slytherin tarafından ziyaret edilmiş, çikolota ve gül almıştı. Bazı çikolotaların içinde aşk iksiri bile vardı! Onları Severus Snape sayesinde atlata bilmişti. Harry, Regulus'un bedenine alışmaya çalışıyordu ve insanları şüphelendirmek istemediği için onun günlük yeme programına uymaya çalışıyordu. Sabah çabuk kalkıyor, Severus ve Barty'le beraber derslere katılıyor, ders çalışyorlardı.

Bu sayede Harry, kitapları sevdiğini farketti. Kitap okumaktan zevk almaya başlamıştı ve insanlar onu yadırgamıyordu, çünkü Regulus Black kitapla kalkıp kitapla uyuyan birisiydi.

Boş boş ders kitapları yerine Regulus'un kitaplarını okuyordu ve emin olmuştu ki Sirius'in ikizi bir dahiydi. Kitapların üzerinde iksirler, büyüler, tılsımlar, ipuçları vardı ve böylelikle Harry derslere daha fazla katılabiliyordu. Kendi yılında takmadığı dersleri en iyi şekilde okuyordu ve eğerr Hermonie görseydi gözleri dolardı buna emindi Harry.

"Merhaba, Black."

Bir baş selamı verdiğinde artık bu selamlara alıştığını düşünüyordu. Slytherin ve Ravenclaw'dan günde kaç kez selam alıyordu, hatta Hufflepuff'tan bile vardı.

Slytherin'in tamamı onun özeline saygı duyuyordu ve sanki bir emrini bekliyordu. Harry çok merak ediyordu; Regulus Black ne yapmıştı da onların saygısını bu kadar kazanmıştı?

"Reg!" Regulus-aslında Harry- Barty'e döndüğünde Harry bu adama da alıştığını düşünüyordu. 4. Sınıfta ona ders diyen bu adamla aynı adam değildi, ama bir benzerlik vardı tabii.

"Efendim, Barty."

"Dostum, Quidditch maçında biliyorsun ki, arayıcı sakatlanmıştı ve bir daha oynamak istemediği söylemiş. Lucius Malfoy daha arayıcı bulamamış! Beceriksiz! Eğer iki gün içerisinde bulamazsa, bu yıl kupayı kesinlikle kaybederiz."

Harry aklına gelen fikirle düşündü. Olabilir miydi? Beş yıl Gryffindor için oynamıştı, şimdi Slytherin için oynayabilir miydi? Babasına karşı. Harry bu fikre gülümsedi ve Barty'e döndü.

"Barty, arayıcı seçmelerine ben katılacağım."

"Sen Quidditch oynamıyorsun ki."

"O görünen kısım, görünmeyen kısımda oynuyorum." diye yalan söyledi Harry.

"Tamam, ben gidip Lucius'a söyleyeyim. Sevinir."

"Git söyle." dedi Harry ve elindeki kitabı okumaya devam etti. Noel tatilinde ne yapacaktı, hâlâ düşünüyordu. Eğer bir çare bulamazsa, en genç Ölüm Yiyen olarak tarihe yazılacaktı.

Geçmişte Kalan Kahraman || Harry Potter AuWhere stories live. Discover now