Asrın Doğuşu (Bölüm - 3)

29 11 0
                                    

ʙᴏ̈ʟᴜ̈ᴍ ᴍᴜ̈ᴢɪɢ̆ɪ | (ᴄᴀʀʟ ᴍᴀʀɪᴀ ᴠᴏɴ ᴡᴇʙᴇʀ - ᴛʜᴇ ᴘʜᴀɴᴛᴏᴍ ᴏғ ᴛʜᴇ ᴏᴘᴇʀᴀ)

Güneş Bafra Ağzından

Günümüz

Saat gece 2 civarıydı. Havanın sıcaklığı insanı baydığından kendimi yorganın dışına atmış yatakta bağdaş kurmuş bir şekilde şarkı dinliyordum. Arka plandaki piyona sesi ortamı bir hayli rahatlatıyordu. Yanımdaki şifonyere uzanıp tarot kartlarını üzerinden çekip aldım. Önüme kartları dizdikten sonra 3 tane kart seçtim. İlk olarak kılıç sekizlisi kartını çektim. Bu kart benim kişiliğime tamamen uzaktı. Aşktı... Bu kart geçmişteki hatalı aşk deneyimlerimi geride bırakacağım anlamına geliyordu. Karta bakıp dalga geçer bir ifade ile sırıttım. Ayrıca bu kart bunun yakın zamanlarda gerçekleşeceğinin, ilk görüşte tutulacağım biri olacağını haberdar ediyordu, pehh. İkinci kartı açtığımda karşımda çıkan kart ile gülümsedim. Majör arkana serisinin en ünlü kartlarından Güneş kartını seçmiştim. Bu kart bolluk ve bereket olarak da adlandırılıyordu. Yakın zamanda home office bir işe başlamıştım. Erdinç' in beni aldattığını öğrendiğimden beri sık sık gönderdiği paraya elimi sürmemiş ailemin mirası karttan zor zor da olsa biraz harcamıştım.

Evden çıkmadığım için genelde mutfak ihtiyaçları için online alışverişi tercih edip ailemin parasına da dokunmamaya özen gösterirdim Home office iş kararını da zaten bu nedenden dolayı olarak almıştım. Güneş kartı bereket ve bolluk anlamına gelirken işimi pozitif bir şekilde yapmamı da belirtiyordu. Pozitif enerji, umut ve sevgiyle dolunca insan hayal edemeyeceği kadar enerjiyi kendine çeker ve bir anda daha yakın dostlarının ve daha başarılı bir hayatın olduğunu görürsün. Kartla bakışırken sinirle tüm kartları yataktan aşağı itip oflayarak vücudumu biraz daha yatağın ilerisine indirdim, başımı yatak başlığından çekmedim. Telefonumu elime alıp hareketli bir parça açtım ve gözlerimi kapattım. Bir süre hareketsiz bir şekilde kendimi üst üste değişen şarkının ritmine bırakıp rahatlamaya çalıştım.

Damağımdaki kuruluk beni rahatsız ettiğinden dolayı gözlerimi açtım ve gözlerimi açmamla karşımdaki gölgeyi fark etmem bir oldu. Karşımdaki gölgenin sahibi kapıya doğru yaslanmış bana bakıyordu. Odamdaki loş ışık onu görmeme engel oluyordu. Korku tüm bedenimi ele geçirirken bir yandan da fazla korkusuz hissettiğimi fark ettim, bu yüzden durum daha da korkunç bir hal aldı. Yaklaşık 5 dakikadır odada ikimizin nefes sesleri harici tek bir ses hakim değildi. Korkuyla elime telefonu aldığımda karşımdaki gölgenin de elinde bir ışık hakim oldu. Elimdeki telefona baktığımdan onun telefonunu aldığını sonradan fark ettim. Albertha Abla' nın numarasını tuşlarken arkadan bir ses yükseldi.

Uykularımda bana şarkılar söyledi, rüyalarıma geldi

O ses, beni çağıran ve adımı söyleyen

yoksa yine bi rüya mı, şimdi bulduğum şey

Operadaki hayalet, orada

zihnimin içinde.

Şarkıyla elimdeki telefonu yatağa düşürdüm. Telefonum bir süre sonra kapandı. Dinlemekten keyif aldığım operalardan biriydi. Karşımdaki kişinin ne yapmaya çalıştığını anlamak istediğimi fark ettiğimde telefonu tekrardan elime alma gereksinimi duymadım. Hayatta kazanacak bir şeyim kalmamıştı ki kaybetmekten bu kadar korkayım düşüncesi ile şu an bile olacak neyse o olsun diye düşündüğüm o an şarkıya kısık bir sesle eşlik etmeye başladım.

Benimle birlikte bir kez daha söyle

garip düetimizi.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 05 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Asrın DoğuşuWhere stories live. Discover now