2.BÖLÜM- KALP YARASI

674 475 261
                                    

Merhaba arkadaşlar, bugün yine buradayız. Ehehe

her zaman ki gibi; size bir lakap takmaya karar
verdim. Bundan sonra siz benim GECE
KUŞLARIM'sınız nedense seviyorum bu lakabı.

Şuan dışarıdayım durduk yere aklıma geldi dedim neden olmasın.

Umarım beğenirsiniz bölümü.

NOT: Oy ve yorum atmayı unutmayınız!🤧🫶🏻


~KALP YARASI~


"Her geçmiş izini bıçak açmaz"


Bazen yaralar acır, hemde olduğundan daha çok acır. O acının geçmesini bekleriz yaranın kabuk tutmasını bir daha asla açılmayacak şekilde kapanmasını isteriz, hatta bunun için uğraşlarda veririz fakat geçen tek şeyin zaman olduğunu fark edemezdik. Öyle bir çıkmaza girmiştik ki yaralarımızın adı yok'tu.

'Yara kabuk tutar fakat izi kalır'
'Yara iyileşir fakat acısı kalır'
'Yara geçer fakat kalpteki durur'

Benim yaralarım kabuk tutsada izi kalırdı
Yaralar bazen zaman ile düzelir derler. Ama zaman daha da kötüye sürüklüyordu beni, yaralarımı Sarmam lazımdı; ama kendimden başka kimsem yoktu ki insanın sevgisi ve güveni yavaş yavaş bitiyordu kendime acıyordum artık, çünkü yaralarımı saramaycak Kadar acizim. Annemin ölümünden sonra hayatım kararmıştı benim.

8 Eylül 2030

Annemi kaybedişimin üzerinden toplam altı yıl geçmişti. Gerçi kaybettiğim annem değil, kendi benliğimdi.

Ben ise bir yurda verilmiştim.
Üç yıl boyunca yeterince güneş görmemiş vücudum, artık çelimsiz hale bürünmüştü bu moralimi bozsada umursamıyordum. Günler, haftalar ve hatta yıllar geçmişti. Dışarı çıkmıyordum, insanları tanımak istemiyordum, onlarla arkadaşlık kurmakta istemiyordum, yanlızlık beni kendine sarmış durumdaydı ne çıka biliyorum ne de kala biliyordum öylece kendimle bir kargaşa içerisindeydim.

Saat öğlen 1'i geçiyordu yatağımda uzanmış kitap okuyordum. Ani den kapı'nın açılmasıyla irkildim, içeriye bakıcım Leyla abla ve tanımadığım bir kaç kadın girmişti. Kaşlarım çatılmış vaziyette onlara bakıyordum ardından yataktan doğrulduğum da benimle sürekli ilgilenen bakıcıyla göz teması kurup 'Neler oluyor?' dercesine baktım. Tanımadığım kırk– kırk beş yaşında ki kadınlardan biri söze girip.

"Eşyalarını toplasan, iyi olucak" dediğiyle afallayarak baş ucumda duran dört kadına baktım, ardından bakıcım olan Leyla ablaya dönüp.

"Neler oluyor?" dediğimde. Leyla abla bana güven veren bir tebessümle. "Korkmana gerek yok kumsal, buraya geldiğin ilk gün sana dediklerimi hatırlıyor musun?" Diyişiyle başımı hayır anlamında sallayıp. "Hayır? hatırlamıyorum" dedim. Yatağıma oturup bir elini omzuma koyduğun da sıvazlayarak.

KAOS 10Where stories live. Discover now