7. Bölüm

860 66 28
                                    

Oda da sürekli yürüyerek ne yapacağımı düşünüyordum.

Bu belgeleri Albay'a veremezdim. Askerlik mesleğimden kesinlikle alınırdım.

Uraz, ben odada sağa sola yürürken; beni izliyordu. O da düşünüyordu.

Babamdan asla beklemezdim. Büyük ihtimalle asker olduğum ve babamın Bataklık'a çalışmasından dolayı belgelerde adım bulunuyordu.

Akrabalarımdan herhangi biri bile terör ile iş birliği yapıyorsa asker olamazdık. Babam bunu gizlice yaparken, ben, babamın mühendis olduğunu sanıyordum.

Yürürken aklıma gelen şey ile gözlerimden parıltılar çıktığına o kadar emindim ki, Uraz anlamazca bakmaya başlamıştı.

Hemen yanına gidip onun gibi yere çökerek düşündüklerimi anlattım.Bu konuyu Albayla da konuşmam gerekiyordu.(MERAKTAN CATLAYIN SOYLEMICEM PUAHHAHAHAHAHA)

Anlattıklarımdan sonra rahatladığını belli eden bir şekilde derin nefes aldı.

Başını salladı ve ayağa kalktı. Elini, benimde kalkmam için bana doğru uzattı. Bir ona bir de eline bakıyordum. Ne demişti o?

"Çocukken olmuştu benim ki. Adı Umay'dı. Şuan gelse dese ki evlenelim; anında kabul ederdim sanırım."

Benim, bahsettiği Umay olduğumu anladığı için belki de o kadar utanmıştı. Ama garip geliyordu. 9 yaşındayken aşık olduğu birini unutamaması, garip geliyordu. Daha fazla bekletmeyerek elini tuttum.

Elimi tuttuğum an yüzünde bir sırıtış peyda olurken, anında düzeltti ifadesini.

Ertesi gün

Olaylardan sonra Albay'dan helikopter istemiş, karargaha dönmüştük. Bugün de izinli olduğum için aklıma gelen fikir için Aykız ile konuşmuştum. Şimdi ise beraber Aykız'ın babası Serdar Amcanın yanına gidiyorduk.

Eve geldiğimizde tek katlı, müstakil bir ev olduğunu gördüm. Orta büyüklükte bir bahçesi vardı evin.

Aykız incelememi bitirmemI beklerken sıkılmış olacak ki bıkkın bir nefes verdi. "Kızım gelsene artık?!"

Gülerek yanına gittim ve yanaklarını sıktım. "Caz yapma, yürü."

Bana tip bir bakış attıktan sonra dayanamayip o da güldü.

Sonra eve doğru ilerleyince peşinden yürüdüm. Kapıyı çalacakken vazgeçti ve beni durdurdu. "Şaka yapalım mı?" Nasıl bur saka yapacağını anlatınca sordum.

"Aykız?"

"Efendim?"

"Emin misin?"

"Eminim."

Başımı tamam anlamında sallayarak yüzüme üzgün bir ifade yerleştirdim. Aykız da kapının sağ tarafında bulunan bir çalının arkasına geçti.

Derin bir nefes alarak kapıyı çaldım. Bir kaç saniye sonra kapı açıldı. Sevim Teyze açmıştı.

Üstümde ki üniformayı görünce direkt gözleri doldu. "Kızıma bir şey mi oldu?" Sesi titriyor ve sürekli kekeliyordu.

O sırada Aykız çalının arkasından çıkarak bağırdı.

"31 OCAK!"

Sevim Teyze önce dolu gözleriyle olayı algılamaya çalıştı. Bir kaç saniye sonra kasları çakıldı ve ayağından buluna ve terlik denilen, anne terliği cismi ile benim ve Aykız'ın poposuna vurdu. Annem tarafından az terlik yememiştim.

Aykız tetkikten kaçmaya çalışıp içeri
girerken bende, sanki yıllardır onları tanıyormuşum gibi içeri girerek hanim hanımcık bir şekild koltuğa kuruldum.

"Adın ne şakacı kız?" dedi Sevim Teyze sahte bir sinir ile.

Tam söyleyecektim ki Aykız kalada atladı. "DUR SÖYLEME!" Cırlaması üzerine kulaklarımı iki elimle kapattım.

"Hadi tahmin et anne!"

Sevim Teyze benim duymayacağını düşünerek Aykız'ın kulağına eğildi ve fısıldadı. "Umay'a benziyor ama emin değilim."

Beni tanıdığı için en kocaman versiyonundan sırıttım.

"Benim Sevim Teyze hanımcığım."

Sevim Teyze yanına gelerek bana sıkıca sarılınca bende ellerimi beline doladım.

"Sevim Teyze hanımcığım ben sizden birşey istemek için geldim."

Kafasını sallayınca olayları detaya girmeyerek anlattım. En sonunda kurduğum cümle ise, Sevim Teyze'nin kaşlarının şaşkınlıkla havalanmasına sebep oldu.

"Resmi olarak sizin nüfusunuza geçebilir miyim? Yani Umay Karahan olarak, sizin kızınız olabilir miyim?"

504 kelime

~Bölüm Sonu~

NASIL BULDUNUZZZ??

Düşünceler burayaaaaaaaa

Aykız

Umay

Sevim Teyze hanımcığım

Uraz

Asker TutulmasıWhere stories live. Discover now