2×2.B

28 11 18
                                    

Medya: Ava

~Pişman Olacağın Günler Gelecek~

Daphe

Aklımdan çıkmak bilmeyen o seslerle uyanıp kalkmaktan bıkmıştım. O gün oraya gittiğimden beri geçmek bilmemişti bu.

Bir oraya bir buraya doğru giderken en sonunda kafayı yiyecek raddeye gelecektim. Dudaklarımı dişlemekten kanatmıştım. Çok stresliydim. Geçmişte olan korkular asla peşimi rahat bırakmıyordu. Onlarla savaşamamam ise ayrı bir zayıflıktı. Hâlâ güçsüzdüm. Tıpkı 12 yıl öncesi gibi.


Lanetin soyu hâlâ devam ediyordu. Richard ve diğerleri ölerek bunu kesmişti ama ben yaşayarak bunu devam ettiren tek kişiydim. Laneti yine ortaya koymak istemiyordum.

Birkaç Saat Önce


Geçmişteki görüntüler silikleşerek kaybolmuştu. Kazanın parlayan yeşil suyu, siyahla yer değiştirmişti. Altındaki ateş sönmüştü. Ve bunların hepsi kendiliğinden olmuştu. "Ne oldu şimdi?" Kaşlarım çatılmıştı.

"Eski büyüler süreli olur. Damlattığım kadarına bağlı."

"Biraz daha damlatın. Henüz hiçbir şey öğrenmiş değiliz."

"Haftada iki kez yapabiliriz."

Nefesimi vermiştim. "Yarın tekrar gelmeliyiz o zaman."

"Art ardına olmaz," dediğinde göz devirmiştim.

"Yarın hariç diğer günler gelebiliriz o hâlde," dedim. Dışarı çıkmak için çıkışa yönelip kapıyı açtım. Hava kararmıştı. "Artık gitmeliyiz. Gün çökmüş,"

"Evet, haklısın." dedi Dominic.

***

Ormanın içinden giderken hava soğuk, gece tüm yerlerin hâkimiyetini almak ister gibi göğü karaya boyamıştı. Uzun ağaçların arası yine sisliydi. Sessizliği bozan tek şey: cırcır böcekleri ve ayaklarımızın altında ezilen dökülmüş yaprakların sesiydi. Ardından Dominic'in sesi bozdu bu kısmen olan sessizliği. "Richard ile olan bağın nasıldı? O bir lanetli." Son cümlede ona yan bir bakış atmıştım. O ise kararlılığını hâlâ koruyordu.

"O bir lanetli, bu doğru. Fakat kötü biri olduğu anlamına gelmez. Bu konuda olan önyargılarınız oldukça yanlış." dedim ve soluk aldım. Richard ile olan bağımı ona anlatmalı mıydım, emin değildim. Dominic'i henüz pek iyi tanımıyordum. Ve ona hemen dökülmek boşluğa düşmek olurdu. "Sadece aramızda özel ve güçlü bir bağ olduğunu bilin. Fazlası sizin işinize yaramaz." dedim sesimi olduğunca sakin tutmaya çalışarak.

"Siz öyle diyorsanız... Bunu kabul ederim." Gülümsemişti.

🪐

Gittiğimiz yoldan eve dönerken ilk geldiğimiz yerin etrafındayfık. Burada yolumuz ikiye ayrılacaktı. Durduk ve birbirimize baktık. İlk o konuştu. "Yarın Prima'ya gelmeyebilirim. Pasamont'ta olanlarla da ilgilenmeliyim. Virüs çok hızlı yayılmaya başlamış. Sanırım yeni varyanta uğramış. Olaya el atmam gerekiyor."

"En kısa sürede panzehiri bulacağız," dedim kararlılıkla. Emin olmam onun hoşuna gitmiş gibi gülümsedi. Ardından yüzünde ikilemde kalmış bir ifade belirdi. Derin ve titrek bir nefes aldı. Elinin birini yüzüme yaklaştırdı, ardından yanağıma hafifçe dokunarak nahifçe orayı okşadı. Ben bu durumda öylece kalırken o gülümsedi.

Soylular 2 : Zaman Döngüleri Where stories live. Discover now