Lütfen, artık bugün bitsin!

Beynimin zonkladığını hissediyordum. Alnımın ortasında bir damar yolu belirdiğine eminim. Biraz daha eski anıların hücumuna uğrarsam, beynim kafatasımdan fırlayacaktı.

Her şey üst üste geldi . Önce babamla yaşadığım ayna faciası, daha sonra da zorla buraya sürüklenmem... Berkay ile karşılaşmamız... Karmanın beni bu kadar sevmemesi için ne yapmış olduğumu düşündüm. Hayatımın en uzun bir saatiydi.

Esen soğuk rüzgarın etkisiyle titrediğim anda, omuzlarıma baharatlı parfüm kokan bir ceket yerleşti. Ceketin omuzlarıma konulmasıyla, yerimden sıçramam bir oldu. Kafamı kaldırdığımda Berkay'ın çarpık gülümsemesiyle karşılaştım. Mavi gözleri ve beyaz dişleri karanlıkta parlıyordu.

  Kahkahasını bastırmaya çalışarak "Affedersin." diyebildiğinde bir tane omzuna geçirdim. Tam bir tane daha geçiriyordum ki 'teslim oluyorum' dercesine kollarını havaya kaldırdı. "Hey, hey sakin ol şampiyon. " dedi, kıkırdamalarının arasından.

O aptal sırıtışı yüzünden silmek istiyordum. Gözlerimi kıstığımda ciddileşmek için kendini zorladı. Sıçramam ile birlikte omuzlarımdan yere düşen ceketi, tekrar sırtıma yerleştirdi.

Gözlerimi devirdiğimde "Sakıncası var mı?" diye sordu. Yanımdaki şezlongu gösteriyordu.

Aslında evet, var. Ama madem ceketini verdi ve ben üşüyorum... Sorun değil' anlamında kafamı salladım.

Yanımdaki yerini aldığında, gözlerini hiç ayırmadan bana bakıyordu. Üzerimdeki bakışlarını fark etsem de ona doğru bakmadım. Bu rahatsız ediciydi ve kafa karıştırıcıydı. Yaşananlardan sonra, neden bu gece yanımdaydı? O günden beri tek kelime etmemiştik. Şimdi ise üşümemem için bana ceketini veriyordu.

Ona yeniden bu kadar yakın olmak, beni kalbimin kırıldığı güne götürdü. Geçmişimize ait yüzlerce anı karesi, film şeridi gibi gözümün önünden geçmeye başladı.

Kendisi; babamın ortağının oğlu... Fazla şişirilmiş bir ego ve spor dergilerinden fırlamış vücudun sahibi, lisedeki basketbol takımımızın yıldız oyuncusu ve takım kaptanı. Okulun rüya erkeği... Bilirsiniz işte klasik şeyler; kimseyle ciddi ilişkisi olmayan, popüler yakışıklımız; Berkay Güven.

Çocukluğumuzda beni her zaman korurdu. Tek çocuktum ve büyük abi görevini üstlenmişti. Sanırım ona aşık olma sebebim buydu. Ulaşılamazdı ve beni sahipleniyordu. Ya da yalnızca küçük bir kızın abisine olan hayranlığını besliyordum. Fakat araya şu ergen hormonları girince işler karıştı. Liseye geçtiğimizde çok iyi arkadaştık. Sonrasında çift olduk.

Son zamanlarda annem ve babamın tartışmaları artmıştı ve annem tuhaf davranıyordu. Mükemmel bir aile olduğumuzu sanıyordum ve tüm bunlar kafamı meşgul ederken özel hayatıma vakit ayıramıyordum.

Bir de şu sınav şeyi vardı. YGS akşamı verilen son sınıf partisine gitmek için evden kaçtım ve ne oldu ??!! Pislik herif penisinin emilmeye ihtiyacı olduğunda beni en yakın arkadaşımla aldattı.

Buna değmeyeceğini göremeyecek kadar duygusal ve aptaldım. Annem o gece ölü bulundu. Onu yalnız bırakmak benim kahralosı büyük bir hatamdı !!!

Hayatım mahvolmuştu. Annem gitmişti ve sevdiğim adam beni hayal kırıklığına uğratmıştı. Yaşıyormuşum gibi hissetmiyordum. Kaybolmuş bir ruhtum sadece ve kendimi bulmak için çabalamıyordum. Ben çırpınmayı seçmemiştim. Çünkü ne kadar çırpınırsanız çırpının yorulduğunuzda 'hayat' dediğimiz o koca okyanus, bizi en karanlık dibine çekmeye devam eder.

BEYAZ KUMRUWhere stories live. Discover now