Okyanustan Gelen Kız..

~6~ Gölgenin İçinde Hapsolmak

Multimedia Sırasıyla ; Malcolm , Luna , Chris

...

~~~~~~~

Neredeyse dört haftaya yakındır Londra'daydık.

Biz yani Chris ve ben eskisi gibi değildik. Birbirimize daha biraz daha yakınlaşmıştık. Herşey cidden büyüleyici derecede güzel ve eğlenceliydi. Fakat bu son üç veya dört gündür bana kötü davranıyordu. Nedenini sorduğumda yok birşey deyip beni tersliyordu ve durmadan Daniel ile birlikte bir yerlere gidiyorlardı. Jane ve ben çok süpheleneiyorduk fakat birşey sorduğumuzda ikimizede bağırıyorlardı.

Jane durmadan Birilerinin şunlara artık karşılarında insan olduklarını öğretmesi gerekiyor. diyordu.

Benim hala daha birOkyanusun Kızı olduğumu bilmiyorlardı. Yani saklayabilmiştim..

Müzeleri gezmiştik. Hatta bir balık müzesindeydik şuan.

Chris Daniel ve Jane birlikte bir balığın iskeleti inceliyorlardı. Müzede kendi türümü bile görmüştüm . Yani efsanevi yaratık olarak bir hikaye şeklinde bir adam anlatıyordu ve benimde karşı duvarda ki tıpkı beni kuyruğuma benzeyen bir resme bakıp o tarafa doğru gittim.

Adam birden " Aslında onlar gerçekte var fakat insanlardan nefret eden bir yaratı~" bu cümle tam adamın ağzından çıkarken var gücümle bağırdım. " Yalan !!!!"

"Ne dedin küçük bayan duyamadım ?"

"Yalan dedim beyefendi ! Anlayamıyorsanız bir daha söyleyeyim. Yalan !!!! "

Evet bunları söyler söylemez müzeden güvenlikler beni atmıştı. Atmakla bırakmayıp sürüklemişlerdi yerlerde. Çok utanç vericiydi.

Fakat büyük bir sorunum daha vardı. Yaz ayı bitmişti Sonbahar ayı gelip çatmıştı. Hava soğuktu ve üstüme aldığım ceketim şuan tam olarak Chris' in elindeydi. Onlarda içerideydi.

Telefonumla aradım ve yanıma çağırdım. Hepsinin sorularını tek tek yanıtlayıp arabayla eve dönüyorduk. Chris bana kızmıştı hemde çok. Yine ama yine bana " Bir kere de yanlız bıraktığımda seni düzgün durabilsen." demişti. Bunu daha yumuşak bir ses tonuyla söyleseydi kahkaha atardım fakat şimdi bas bas bağırıyordu ve arabada Daniel ve Jane vardı.

Çok sinirlenmiştim eve gelir gelmez Chris eline içki almış Daniel ile birlikte içiyorlardı. Ben ise Jane ile birlikte mutfakta kahve içiyordum. Birazda olsa kafam dağılmıştı.

İçeriden bir gürültülü bir ses gelmişti ve Jane ile koşarak içeriye gidip baktığımızda Chris elinde ki bardağı sıkarak kırmıştı.

"Chris elin kanıyor.." dedim kısık bir sesle.

" Evet kör değilim Luna gayet iyi görüebiliyorum."

"Kan akıyor gel elini yıkayalım."

"Gerek yok kendi işinize bakın."

İşte canıma artık tak etmişti. Odaya gidip ağlamaya başlamıştım. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Ne çabuk Chris benden vazgeçmişti. Ona ben ne yapmıştım ki ??

Kapıyı tıklatarak içeriye Jane girdi. " Üzülme Luna ."

" Jane görmedin mi ? Baksana ben onu sevdikçe benden kaçıyor görmüyor musun ? "

" Görüyorum tatlım fakat eminim ki bir açıklaması vardır. Sıkma şimdi canını hadi git elini yüzünü yıka."

Lavaboya gittim ve küveti doldurdum. İçine girer girmez kuyruğum oluşmuştu. İçimden bir ses diyordu ki sen buraya ait değilsin bırak ve git herşeyi..