Harekete Geçmeliyiz

41 36 24
                                    

İçeriye girdik ve doktor kapıyı kapattı.

"Doktor ne oluyor burda?" dediğim esnada mutfaktan bir kız çıktı. Ben doktora, doktor Füsun'a, Füsun bana bakıyordu.

Mutfakta ki kızın yanına ilerledim.

"Kimsin Sen?

-İçeriye geçebilir miyiz Kaya Bey?

-Tabi kızım, geçelim.

-Siz salona geçin ben geliyorum."

Pek takmamıştı beni. Salona geçtik çaydanlığı getirmişti. Tekrar mutfağa gidip bisküvi ve bardakları da getirdi.

Kıza baktığım esnada o da bana baktı. Kafam ağrımaya başladı ellerimle kafamı sıktırdığım esnada doktor ve Füsun:

"Tamam birşey yok Kayra. Kayra sesimi duyuyor musun?

-Çocuk kendine gel!"

Diye bağırıyorlardı. Ben bağırmışmıydım? Gözlerim kapanıyordu. Ben orda ne demiştim?

Kendime geldiğimde aradan iki saat geçmişti.

"Bana ne oldu?

-Bayıldın.

+NEEEE. Kız, kız nerde?"

O esnada kapıdan içeriye girdi.

"-Özür dilerim, sana baktığım da tkileşime geçeceğini düşünemedim.

+Benden özür falan dileme. Otur ve anlat. Kimsin ve neden böyle oluyor?

-Hayat hikayemi sonrasında anlatırım. Adımı bilseniz yeterli. Ben Efnan. Cennetteki güzel-

+Gözlü kız."

Bana baktılar. Efnan devam etti.

"-Evet, cennetteki güzel gözlü kız. Bu sabah buraya geldim ve doktor bana kapısını açtı.

+Sadede gelir misin artık?

-Bir susmuyorsun Kayra. Bu ev benim evim. Sizin burda yaşamanızdan dolayı bu evden çıktım. Şuanda da evime geri geldim. Kısaca özet bu.

+PUHAHHA. Ne diyorsun sen be?

-Efnan haklı Kayra.

+Doktor sen ne diyorsun. Beni delirtmeye mi çalışıyorsunuz?

-Aşağı da ki odaya indin mi Kayra?

+Evet. Neden?

-Neden mescitlerin ve Kur'anların olduğu odalara denk geldin sence?

+Has. Doğru. Ama senin evin olduğunu nerden bileceğiz?

-Gözlerime bak."

Gözlerine baktığım esnada yine başım ağrımaya başladı. Ama bu sefer ki ağrı çok başkaydı. Acı vermeyen bir o kadar da güzel olan bir ağrıydı. Sanki bir boyuttan içeriye giriyorum gibi hissetmiştim. Efnan'ın gözlerinde kaybolmuştum. Bu evi gördüm. Efnan'ın, annesinin, babasının ve kardeşinin olduğu bu evi. Kaya Bey geliyordu eve. Her cumartesi yağmur, kar demeden geldiğini gördüm. Elindekiler neydi? Ne veriyordu bu aileye?

"HAA.

-Noldu çocuk?" demişti Füsun.

Kendime gelmiştim. Doktorun yakasına yapıştım soru sormaya başladım.

"Sen ne diye bu eve geliyordun? Bu aile kimin nesi? Elinde ne vardı? Neden her cumartesi buraya geldin? Siz benimle dalgamı geçiyorsunuz lan!?"

Doktor elini çek gibi bakış attı, ellerimi çektim koltuğa oturdum ve anlatmaya başladı.

ZAMANDA KAYBOLAN BİR GENÇ Où les histoires vivent. Découvrez maintenant