SİSU

portakalı soydum...

Ya peki benim her seferinde dolu dolu yorum beklemem. Aşk acısı da neymiş?

Bu satır kitap tanıtımı için ayrılmıştır. Birbirimize destek olmazsak bu işler yürümez canlarım.
Okuyucularım, kitaplarınızı burada tanıtabilirsiniz :

Oylarınızı verin gari.

Keyifli okumalar...

"Seni sevmeye başladım." Hayır canım,paranı sevmeye başladım. Mutlu mutlu arkama baktım ve tekrar önüme döndüm. Arka koltuk ve bagaj full yeni kıyafet doluydu. Bana yandan bir bakış atıp tekrar yola döndü. Ne olmuş yani onu çarşının ortasında "harika" diktiğim pantolunu ile gezdirdiysem? O kadar emek vermiştim giymezse kendimi parçalardım.

Radyoda kürtçe bir şarkı çalıyordu ama anlamıyordum. Ben Van'ın küçük bir köyünden gelmiştim. Babam kürttü fakat annem Çanakkale'den gelin gelmişti Van'a. Babam annem ile her ne kadar kürtçe konuşsada benim ile her zaman türkçe konuşmuştu. Babamı asla anlayamazdınız. Onun gibi olmayayım fakat aynı zamanda onun gibi olayım isterdi. Beni bu adama verene kadar ona karşı hâlâ bir umudum vardı. Fakat o oğlunun bir gözyaşına bakmıştı. Sevmiş oğlu. Sevmiş ve yaşamak istiyormuş. Ya ben? Ben de istediğim gibi yaşamak istiyordum? Ya geldiğim adam bana eziyetler etseydi,o zaman yaşayabilecek miydim? Neden kimse benim gözyaşıma bakmıyordu?

"Biz ne zaman sevişeceğiz?" Aklımdaki düşüncelerden kurtulmak adına konuyu tamamen değiştirdim. Ayrıca bu sorunun cevabını cidden merak ediyordum. Ne. Zaman. Sevişecektik?? Âni sorun onu afallatsa da bozuntuya vermeden bir bana dönüp tekrar önüne döndü. "Acelen ne?" Okuduğum kitablar da kız naz yapar istemezdi,bu da rol değişikliği falan mı istiyordu? Üzgünüm canım,benim hemen hamile kalmam lazım. Yani bizim seri yatakta olmamız lazım.

Tabi ki bu söylediklerimi yüzüne söylesem şüphelenirdi. Susup işlerin kendi kendine hallolmasını beklemeliydim. Of of ya bu adam, bir şeyleri demeden anlamıyorsa? O zaman işim yaştı.

Kollarımı birbirine dolayıp sırtımı cama yasladım ve tamamen ona döndüm. "Acelen ne derken? Hani biz evlendik ya? Evlenen herkes ne yapar Bawer? Sevişir,çocuk yapar. Bizim de yapmamız lazım işte. Very very Child." A0 derece ingilizcem bana yetiyordu ya. Anlatmama rağmen omuz silkmesi küplere merdiven dayamama neden oldu. Tekrar dudaklarımı aralamıştım ki elini kaldırıp dudaklarımın üzerine kapat- kapatmadı,yapıştırdı. Resmen ağzıma çaktı elini.

"Hiih! Terbiyesiz adam! Sahtekar! Sen bana nasıl vurursun!" Başladı benim drama mesailiğim. Öyle kardeşim, benim dramalığımı çekebiliyorsan evlenecektin benimle. Tanımadın ki, tanısaydın banane. Elimi kaldırıp ona karşı savurmaya başladım.

"Lan dur! Manyak karı! Araba kullanıyorum." Durdum. Ama ne için? Tükürüğümü biriktiriyordum. Biriktirdim biriktirdim o ise benim âni ataklarımı bekliyordu. Tam kavşaktan dönerken yanağına okkalı bir tükürük fırlattım. Ay ben ne iğrenç bir şey olmuştum böyle.

"Meryem!" Kükredi deli gibi. Elini yanağına atıp çitilemeye başladı. "Konağa gittiğim de kendimi çamaşır suyuna yatıracağım. Bu ne böyle ya!" Omuz silktim. Çok umrumdaydı. Ağzıma tokat atmıştı o da. Ne yapsaydım?

Kollarımı önümde kavuşturup cama döndüm. "Bu konuyu konağa gidince konuşacağız Bawer efendi." Ses çıkarmamasına rağmen bunu onay almış kabul ettim.

Şimdi piknik yapmaya gidiyorsak benim de bir şey yapmam gerekirdi. Ama bana çıkmaya 5 dakika kala haber verdikleri için maalesef elim boştu. "Yoldan bir şeyler mi alsak? İçecek tarzı? Elim boş gitmeyeyim." Etrafına bakındı. Umarım marketleri çok geçmemişizdir.