22. Ruha Dolanan Sarmaşık

Beginne am Anfang
                                    

Asil, Neptün'ün henüz gelmeyeceğini düşünerek kızının yanına inmek için kolon görünümlü yere geldi. Geçitin açılması ile birlikte hızla boşluktan aşağı atladı. Kızının yerinin ifşa olduğunu düşündüğü an alıp herkesten gizli buraya getirmişti. Kitapları yerine yerleştirdi.  Yüzüne kocaman bir gülümsemeyi alıp eğilerek kollarını açtı. Kitaplık açıldığında karşısında heyecanla kendisini bekleye kızını gördü.

"Baba!"diye bağırarak heyecandan yerinde birkaç kez zıplayan Liyan elindeki büyük ayıcığını kenara atarak babasına koştu. 

Boynuna sarılıp yanağına küçük küçük birçok öpücük kondurdu. Küçük kız babasını özlemişti. Burada onun için tek önemli şey babasını gördüğü anlardı. Onun dışında tek başına olmaktan çok sıkılıyor, oyun oynayacak kimsesi olmadığı için babasına belli etmese de hep ağlıyordu.

"Güzel kızım."dedi Asil Liyan'ın saçlarını geriye atıp öperken. "Baban seni özledi."

"O zaman yukarı çıkmama izin ver."dedi masumca Liyan.

"Bunu konuştuk öyle değil mi? Işıklar senin için zararlı."

"Geceleri çıkayım baba. Tıpkı beni gece getirdiğin gibi. Yıldızlar çok güzeldi."

Asil'in kızının sözleri karşısında kalbi sızladı. Onu burada bırakmaktan, cezalandırıyor gibi hapis etmekten nefret ediyordu. Yıllardır bu rahatsızlığına bir çare aramış ama hiçbir şey bulamamıştı. Neptün'ün yapmasını istediği o şifalı karışım aslında Liyan içindi. İyi'de gelmişti ancak daha fazlası gerekiyordu. Muhtemelen Neptün'ün kanını tüketmesi gerekecek kadar fazla.

Bu yüzden şimdilik savaşı kazanmaya ve başka bir çözüm yolu bulmak için savaştan sonra Neptün ile konuşmaya karar  vermişti.  Zaten ordu ile anlaşmışlardı. İki gün sonra saldırıya geçecekler ve insanlarında ağır silahları ile birlikte daha fazla dünyanın çivisi çıkmadan bu savaşa son vereceklerdi.

"O günler gelecek güzel kızım. Söz veriyorum."

"Baba sözü mü?"diye sordu ayaklarını yeniden yere basarken.

"Baba sözü elbette."dedi Asil ve elini tutup içeri doğru ilerledi. "Kahvaltını yaptın mı bakayım?"

Asil tıslayarak güldü. Kızına kendi geni çok daha baskın bir şekilde geçmişti. Ayrıca çok oburdu. Yaşına göre tüketmesi gerekenden fazla gıda tüketiyordu.

Asil dolabı açtı ve yiyecek olup olmadığını kontrol etti. Burayı kızı için özenle kendisi düzenlemiş ve her ihtiyacını, her detayını düşünmüştü. Dolap hala doluydu. Memnuniyetle kapattı.

"Çizgi film izleyelim mi baba?"

Asil masadaki saate baktı. Kızına ayırması gereken vakit buradayken çok kısıtlıydı ama bu defa izleyebilirim diye düşündü. Hem koca bir vampir bölgesinin lideri olmak hem de bir baba olmak çok zordu.

"Goya benimle hep izlerdi."dedi sanki olumsuz cevap vereceğinden emin gibi.

"İzleyelim."dedi Asil kızına gülümserken ve televizyona doğru ilerledi.

"Yaşasın!"diye bağırıp yerinde sıçrayan Liyan'ın cıvıl cıvıl sesi duvarlarda yankılandı.

Asil önündeki kızı için almış olduğu bir çok animasyon filmlerinden birini seçmek için eğilmişti. Liyan yanına geldi. Babasının eğilmiş olan başının önüne doğru eğilip yaramaz bir ifade ile güldü.

Du hast das Ende der veröffentlichten Teile erreicht.

⏰ Letzte Aktualisierung: Mar 30 ⏰

Füge diese Geschichte zu deiner Bibliothek hinzu, um über neue Kapitel informiert zu werden!

MAYSARAWo Geschichten leben. Entdecke jetzt