12.Sonu Bilinmeyen Yol

81 3 8
                                    

Herkese merhaba gün ışıkları ☺️ Size yeni bölümle geldim.  Bölümler düzenli geliyor. Sizden destek istiyorum. Bolca yorum :)

Kahvelerinizi alıp bölümün başına geçebilirsiniz.

Bana oy vermeyi unutmayın ^,^

Keyifli okumalar.

12.SONU BİLİNMEYEN YOL

Kulağımın altından boynuma doğru akan teri hissedebiliyordum. Bedenimin titrediğini, yastığa gömülü başımın nasıl ağrıdığını, ateşler içerisinde kalan bedenimin beni nasıl uyuşturduğunu hissedebiliyordum ama ölü bir uyku halinden uzaklaşıp gözlerimi aralayamıyordum.  Hatırlayamadığım bir kabusun içerisindeydim. Uyku ile uyanıklık arasında kaldığımız o arafta boğuluyor bir türlü kendime gelemiyordum.

İnledim. Bir taraftan titreyip bir taraftan inledim. Gözlerimden süzülen yaşların yastığımla buluştuğunu biliyordum. Göğsümde yanan bir ateş, içimi acıtıyordu.  Çocukluğumdan kalan bu hisse yabancı değildim. Bu göğsümde yanan ateşi iyileştirip söndürebilmek için çok çaba sarf etmiştim.

İyileşemediğimi biliyordum ama derinde bir yerlerde yaralarımı saklıyordum. Rüya görmekten nefret ediyordum. Sakladığım her yarayı gün yüzüne çıkartıyor, canımı hiç acımadan yakıyordu.  Bu bir rüya.. Bu bir araf diye kalbimi sakinleştirmeye çalışan ve beni uyandırmak isteyen beynime engel olan bir şeyler vardı.

Hıçkırığımı işittim. Ağlıyordum. Öylesine, yoğun ve çaresiz bir haldeydim ki kendi kendime merhem olamıyordum. Gözlerimi açamıyordum.

O esnada arka tarafımdan yatağımın bir ağırlık ile çöktüğünü hissettim. Belime dolanan bir el beni karnımdan kendisine çekerken sıkıca sardı. Ensemde hissettiğim sıcak nefes ile birlikte sırtım birisinin göğsü ile kapandı.

"Şiiştt..."diye sakinleştirici bir erkek sesi işittim. "Güvendesin gün ışığım."

Asil...

Buradaydı.

Beni uyandırmıyordu. Duygularımı boşaltmamı bekleyerek beni sakinleştirmeye çalışıyordu.

Elimi tuttu. Yavaşça titremesi için kavradı ve karın hizama getirerek tenime bastırdı. Sıkıca sarılmıştı. Onun soğuk teni bana sıcak bir yuva gibi hissettirmişti. Güneş tenimde gibiydi. İyice sokulduğunda dudaklarını boynumda kulağımın hemen altında hissettim.

"Kötü bir gün geçirdin. Korkmuş olmalısın."diye fısıldadı. Sesi daha önce hiç duymadığım kadar şefkat doluydu. "Bende korktum."diye itiraf etti. Samimi bir itirafta bulunurken beni kendine sanki mümkünmüş gibi biraz daha çekti. Orada, göğsünde beni sarıp sarmalamak istiyor gibiydi. Herkesten sakınıp koruyacağı bir yuva vaad ediyordu sanki.

"Yaşlı vampirlerde korkar. Değer vermekten, acı vermekten, korkunç görünmekten, yok sayılmaktan ve en önemlisi... Kaybetmekten korkar." İç çekti. "Hem de bir kez kaybetmişken, kıymetlisini bir daha bulmuşsa en çok o korkar." 

Burnunu saçlarımda gezdirdi. Derince içine çekerek kokladığını hissettim. Bir papatyayı kokluyor gibi narince hala saçlarımda oyalanıyor ve usul usul nefes alıyordu.

"Özür dilerim."dedi yine içtenlikle. Uyuduğum, yada korktuğum için mi böylesine konuşuyordu bilmiyordum. "Bir hayatını mahvettiğim, ikinci hayatını da mahvetmek zorunda kaldığım için çok üzgünüm Maysara." Derince yutkunduğunu duydum. Elimi tutan eli biraz gerildi ve avucunda kaybolan elimi sıktı.

MAYSARAWhere stories live. Discover now