15.Kaybederken de Kazanılır

62 4 1
                                    

Merhabalarrr :) Bugün nöbetçiyim.  Hazır müsaitim bölümde hazır paylaşayım dedim ^,^

Lütfen bana destek olmayı yorum yapmayı ve beğeniyorsanız oy vermeyi unutmayın ^,^ Bir yorumunuz bile benim için kıymetli ve teşvik edici.

Kahvelerimizi alalım ve okumaya başlayalım...

15.KAYBEDERKEN DE KAZANILIR


"Beni kırmayıp geldiğin için teşekkür ederim."dedim karşımda bana merakla bakan Dustin'e. 

Gece Alin uyuduktan sonra telefonunu karıştırmış, Dustin'in numarasını bularak aramıştım. Gözlerden uzak, ormanın sınırında kalan bir kahvaltı salonunda buluşmayı teklif etmiştim ve kabul etmişti.  Vampir dostlarımızın bizi dinlemesini istemiyordum. Yaptığımın çok doğru bir davranış olmadığını da biliyordum ama ben arkadaşlarımı korurdum. Muhtemelen ben sabahın bu erken saatinde buradayken arkadaşım benim evimde halen uyuyordu.

"Önemli değil elbette. Sadece Alin'den gizli olmak zorunda olduğunu söylediğinde endişelenmeden edemedim. Bir sorun yoktur umarım."

Dustin'in yüzünü bir süre inceledim.  Oldukça biçimli yüz hatlarına sahipti, açık tenliydi, sarımtırak saçları güneşle birlikte parlıyor dikkatleri üzerine çekiyordu.

"Lütfen bir şeyler ye."dedim elimde masayı göstererek. O gelmeden siparişleri vermiş beklemiştim. Yemek yediğini görmek istiyordum.

"Beni endişelendiriyorsun Neptün. Sorun nedir?"

"Burada güneş kendini çok göstermez. Sen kasabamıza yeni geldin bilmemeni anlıyorum. Bu yüzden bu güzel güneşli havanın tadını çıkartıp kahvaltımızı yapalım. Sonrasında konuşacak çok vaktimiz var." Diyerek gülümsedim ve kahvaltı etmeye koyuldum.

Dustin yüzündeki meraklı ifadeyi söndürmeden bana eşlik etmeye ve bir şeyler yemeye başladı. Vampirler yemek yiyemezdi. Asil'in kendisini kahve içmeye alıştırdığını öğrendiğimde bile hayrete düşmüştüm. İlginç bir şekilde mideleri sadece kan istiyordu. Bu yüzden vampir olduklarını saklamaları bir sofrada mümkün sayılmazdı.

Gözlerim Dustin'in üzerindeyken masadakileri bir bir yiyebildiğini ve herhangi bir rahatsızlık duymadığını görünce bir nebzede olsa rahatlamış hissediyordum. Birkaç dakika sessizce kahvaltı yaptıktan sonra geriye yaslanıp getirilen filtre kahvemden yudumladım.

"Seni tek görmeye alışkın değilim."dedi Dustin çayından bir yudum alırken. Yüzü gergindi. Bir gariplik olduğunun farkındaydı. "Vampir dostlarını getirmemişsin."

Gülümsedim. "Onlara tatil ilan ettim."

Güldü. Başını dışarıya çevirirken ifadesi yeniden ciddileşti. "Artık neden burada olduğumuzu söylemeyecek misin Neptün? Çünkü çok fazla vaktim yok. İşlerim var."

Ellerimi masanın üzerinde birleştirip duruşumu düzelttim. "Bak Dustin, seni çok fazla tanımıyorum. Seninde beni tanıdığın söylenemez. Bilmeni isterim ki benim bir ailem yok. Ailem arkadaşlarımdan ibaret ve onlara zarar gelmesini asla istemem."

"Alin'e layık olup olmadığımı mı değerlendireceksin? Alin akıllı bir kadın. Kendi kararlarını verebilir."

Konuşma çekişmeli geçecek gibi görünüyordu. Kendini geriye çekmeye niyeti yoktu. Dik başlı bir adam olduğunu gözlerinden görebiliyordum. Alin onun bu kararlılığını ve sağlam duruşunu beğenmiş olmalıydı. Kendinden emin erkeklerden hoşlanırdı.

MAYSARAWhere stories live. Discover now