Bölüm14

1.6K 72 13
                                    

İyi okumalar sevgili okuyucularım...

"Ne?"

Demir  benden özür mü dilemişti?

Bağırıp çağıracağını sanan benliğim şaşkınlığını üstünden bir süre boyunca atamadı, sertçe yutkundum. Göz göze kalmış öylece onun sert ama çekici yüzüne bakakalmıştım, kocaman avucu yüzümü hapsetti.

"Özür dilerim güzel olanım, yaptığım her şey için özür dilerim senden."

Ağlamak istiyorum. Ondan her şeyi bekliyordum ama bunu hayır, özür dilemesini beklemiyordum. Dudaklarım titremeye başladı, Demir'e sıkıca sarıldım. Ona sarılmamla derin bir nefes alarak bedenimi bedenine yasladı, başımı boynuna gömdüm. Gözyaşlarım istemsizce akmaya başladı.

"Neden ağlıyorsun?"

Burnumu çektim ve ellerimi boynuna dolayarak ona biraz daha sokuldum.

"Senin yüzünden."

Sesim ağladığım için boğuktu.

"Seni ağlatmamak için uğraşıyorum ama elime yüzüme bulaştırıyorum."

Küçük bir nefes aldım ve başımı geriye çekerek yeniden ona baktım, gözlerim yaşlıydı.

"Sadece beni anlamanı istiyorum, ben de seni anlamak için uğraşacağım."

Gözyaşlarımla ıslanan yanağımı sildi ve dudakları elmacık kemiklerime kondu.

"Senin için her şeyi yaparım, her şeyi."

Gülümsedim ve burnumu yeniden çektim.

"Demir?"

Dudaklarından yanıt olarak 'hımm' çıktı, bakışları yüzümdeydi.

"Yatağa geçelim mi?"

Demir duraksadı. Sağ dudağının kenarı kıvrıldığında gülümsemem gitmiş yerini kızarık yanaklara bırakmıştı.

"Senin için fesat Demir , buraya sığamıyoruz. Ondan şey ettim-"

Şey ne Beyza, Allah aşkına şey ne!?

"Bir şey söylemedim ki."

İyice kızardığımdan gülümsemesi büyümüştü, başımı eğerek bakışlarından kaçmak adına göğsüne saklandım.

"Yatağımıza geçelim o zaman."
Ne O YATAGIMIZAMI GECELIM DEMIŞTI SAKIN OL BEYZA SAKIN

Beni kucağına aldığında koltuktan kalkmasıyla kollarımı boynuna doladım. Alev alan siyahlarına baktım tekrar, yatağa beni bıraktığında üstüme uzandı. Yüzlerimizin arasında birkaç santim vardı. Kal gelmiş gibi ne bir şey diyor, ne bir şey yapıyordum. Titrekçe bir nefes alışımın ardından gülümsediğini gördüm, nedenini merak ettim. Başını saçlarıma gömüp kulağımın altına yakıcı bir öpücük bıraktı. Art arda yutkundum. Kulağıma verdiği nefesi tenimi yaktı.

"Bana yaptırdıklarının cezası olmalı, konu sen olunca hiçbir şey umrumda değil. Söylesene ne yaptın bana?"

Yutkundum ve boynumda ki başına odaklanmamaya çalıştım.

"Ben bir şey yapmıyorum ki."

Islak dili tenimde gezindi.

"Farkında olmaman daha acımasızca ama bir gün anlayacaksın her şeyi."

Tenimin her yerinin renk değiştirdiğini anladım. Yüzüme baktığında gözlerimi kaçırdığımda kızmasını istemediğim için boynuna başımı koyarak ondan saklandım. Yerin dibine girmek isteyen utancımla ondan saklanmak istiyor, bu sözlerden sonra kaçmak istiyordum. Kısık bir kahkaha sesini duyduğum da bedenim kaskatı kesildi. Daha birkaç saat öncesinden birbirimize kan kusarken şimdi ise bu sözleri beni ve verdiği tepkiye bakılırsa onuda şaşırtmıştı. Beni bırakmadan yanıma uzanıp zaten göğsünde olan beni kendine biraz daha çekti. Gözlerim az önce yaşadığımız yakınlaşmayla alev almış gibi kapanmak istemiyor rüya olmasından korktuğumu hissettim. Kaskatı kesildim, ne zamandan beri onun bana olan hareketleri kabusum değilde rüyam olmaya başlamıştı? Şaşkınlık bütün bedenimi esir aldı.

Mafya'nın EsiriWhere stories live. Discover now