Bölüm 4

5K 200 22
                                    

Arkadaşlar biliyorum uzun zamandır yazamıyorum bana destek olursanız sevinirim sizleri seviyorum♡

Aklımda sadece buradan olabildiğince hızlı koşmak vardı. Hayatımda ilk kez bu kadar hızlı koştuğumun farkında bile değildim. Arkamdan onun gür sesini duyduğumda irkildim.

"Beyza!"

Dursana lan!" bir an arkamı dönüp baktığımda onun da benim gibi koştuğunu fark ettim.

Allah kahretsin!

Köşeyi döndüm bir yerde saklanmam gerekiyordu. Yokluğumu nasıl fark etti. Bir kaç saniye içerisinde nası aşağıya inmişti.

Gözümün ucuyla onun da köşeyi döndüğünü görünce çığlık attım.

"İmdat!" diye bağırdım sokakta.

"Sen benden kaçabileceğini mi sanıyorsun! Cehennemin dibine de gitsen gelirim seni bulurum!" cevap vermedim ve koşmaya devam ettim. İyi ki ayaklarımda spor ayakkabılarım vardı.

Önümde tekrar köşeye dönen bir yol vardı ama oradan döner dönmez devam etmemeliydim bir bahçeye girip saklanmam gerekiyordu.

Tam köşeye gelince döner dönmez ilk gördüğüm evin bahçesine girip dışarıda bulunan masanın köşesine saklandım. Elimi ağzıma kapatıp nefes bile almamaya çalıştım. Ayak sesleri yakından gelince gözlerimi korkuyla kapattım. Ayak sesleri yanımdan şimşek gibi çekip gidince hayretle gözlerimi açtım.

Nasıl bu kadar hızlı koşabiliyordu?Birkaç saniyede ayak sesleri tamamen kesilince yavaşça kalkıp sokağın sonuna doğru baktım.

Çok şükür görünmüyordu, büyük ihtimalle gitmişti. Her ihtimale karşı biraz daha durdum ama ses de yoktu.
Evlerin bazı ışıkları yanıyordu birine girip yardım istesem iyi olurdu.

Bahçesine girdiğim eve girmeyi düşünsem de ışıklarının tamamen kapalı olduğunu görünce vazgeçtim.

Sessizce bahçeden çıktım karşıda ki evin ışığının yandığını görünce oraya gitmeye karar verdim ve hızla karşıdan karşıya geçtim evin bahçesine geldiğimde bahçe kapısının kilitli olduğunu fark edince ofladım.

Daha sonra bahçenin kapısında bir zil fark ettim, hemen zile basıp beklemeye başladım

"Kimsiniz?" diye bir ses gelince tam ağzımı açacağım anda bir el ağzıma kapandı

"Bu yaptığın hiç olmadı!" diye fısıldadı sert sesiyle, bu ses Demir'in sesiydi. Başaramamanın ve korkunun verdiği hisse gözlerim doldu. Demir ağzımı açmadan çekiştirmeye başladı.

O kadar güçlüydü ki oyuncak bebekmişim gibi geldiğimiz yoldan beni geri götürmeye başladı. O evden biraz uzaklaşınca ağzımı açtı ama elini kolumdan çekmedi

Hemen yola çıkacağız."

"Ölürüm de gelmem!" diye bağırdım sokakta beni hızla kolların arasına alıp avucunu ağzıma kapattı ve kara gözlerini gözlerime dikip

"Bir kere daha bağırırsan o çok sevdiğin mesleğinden men edilicekensin!"

"Ne saçmalıyorsun sen ne men edilmesi kime diyorumm!!"

gözyaşlarım gözlerimden firar edip onun elinde durdu, gözleri gözümden ayrılıp gözyaşlarıma kaydı yüzüne garip bir ifade çökerken elini çekti

"Hadi yürü eve gidip hazırlanıp başka bi yere geçeceğiz "

Sert ve net bi şekilde "Gelmiyorum ben " dedim

"Şansını fazla zorlama istersen!"

"Zorlarsam ne olur he beni odalaramı kitlersin veya sakinleştiricimi yaparsın yada TEHTITMI EDERSIN"

Yavaş yavaş yanıma gelerek bi anda beni kucağına aldı

"İndir beni sana beni indir dedim"

Beni hiç umursamadan devam etti.

"Arabaya geç geliyorum."

"Emredersiniz başka arzunuz"

"Allahım sen sabır ver yok arzum falan arabaya geç"

Arabanın arka kapısını açıp bindim. Ne kadar uzak o kadar iyi.

"Gideceğimiz yer uzun sürecek . İkde birde soru sorma"

Sabır dileyerek "Nereye gidiyoruz söylesen hani" diye sordum

"Hayır." bağırıp çağırmamak için gözlerimi kapattım uyumaya çalıştım.

Uyandığımda halen arabadaydık. Araba yolculukları pek sevmem.

"Günaydın"

"Geldikmi?"

"Hayir daha var."

Midem bulanmaya başladı neredeyse 3 , 4 saatir yemek yememiştim.

"Arabayı durdur." Konuşmakta zorluk çekiyordum.

"Niye tekrardan kaçmak içinmi!?."

"Midem bulanıyo" dememle arabanın ani fren yapması midemi daha çok midemi bulandırmıştı. Arabadan iner inmez kusmaya başladım demir ise saçlarımı toplamıştı şaşırdım.

"İyimisn " başımı olumlu anlamda salladım arabaya binmek için arka kapıyı açacakken demirin sesini duymam bir oldu .

"Öne gel hava vurur rahatlarsın"

"Tamam"

Yola devam ettik tekrardan gözlerimi yumdum.
.

Gözlerimi huzursuzca açmaya başlayınca bir yatakta olduğumu fark ettim. Başımı hemen kaldırıp etrafıma baktım, bembeyaz çift kişilik bir yatağın içindeydim odada bir televizyon Bir de gardırop vardı.

Demir neredeydi ve ayrıca neredeydik?

Yataktan hemen kalkıp balkona açılan pencereden dışarıya baktım. Yeni çıkmaya başlayan çimenlerin arasında bir villadaydım, etrafıma baktığımda başka hiçbir ev yoktu. Resmen dağ başı gibi bir yerdeydik.

Aşağıya baktığımda kapıda iki tane siyah giyinimli adam gördüm güvenlik miydi? Ayrıca Demir'in jeep'i hemen evin kapısındaydı iki tane daha siyah araba vardı.

Geri çekilip odanın içindeki iki kapıdan birini açtım ve banyoyla karşılaştım. Kendime gelmek için yüzümü yıkadım ve çıktım diğer kapıyı açınca koridorla karşılaştım. Koridorda sağlı sollu 3 tane daha oda vardı ve merdiven...

Hemen merdivenleri kullanıp aşağıya indim. Demiri salonda L koltukta kucağında laptopla ilgilenirken buldum.

Geldiğimi duymuştu ve gözlerini kaldırıp bana baktı.
Salon mutfağa bağlaydı tıpki amerikan mutfak gibi.

Salonu bembeyaz döşenmişti tıpkı yukarıda yattığım oda gibi. Derin bir nefes alıp Demire döndüm.

"Biz neredeyiz?

Demir laptopun kapağını kapatıp ayağa kalktı, yanıma doğru adımlayınca sanki duyacağım şey çok kötüymüş gibi bir his doğdu içime.

Nerede olabilirdik ki Bursa'da yada Boluda falan değil mi? Demir yanıma geldiğinde ellerini cebine koydu ve bana üstten bir bakış attı.

"Gürcistana hoş geldin Beyza"

Bana oy vererek veya takip ederek destek olursanız çok sevinirim:)

Mafya'nın EsiriWhere stories live. Discover now