"Yardı(m)"

6K 450 898
                                    


Selam Ayşegül geldii

Smut başlıyor

Medyayı dinlemeyi unutmayınnn


++++++

"Sana yardım edeceğim Taehyung."

Evet, bu hareketi benden asla beklemiyordu ki ben de kendimden beklediğimi söyleyemezdim. Fakat içimdeki bu lanet his herneyse durduramıyordum. Vücudumun ona ihtiyacı vardı. Her yönden. Bu yüzden engel olmayacaktım içimdeki bu yana. Kendimi ona bırakacaktım.

Kalçamda iliklerime kadar hissettiğim varlığını duymazdan gelmeye çalışarak ellerimi boynuna doladım ve arkasıma birleştirdim.

Olduğum yerde sürtündüm biraz. Bu ikimizin de inlemesine sebep oldu.

"B-bebeğim. Olmaz. Hadi in kucağımdan." Dişlerini birbirine saplayarak kurduğu cümlede aslında isteğinin tam tersi olduğuna adım kadar emindim. Bu yüzden hayır, onu dinlemeyecektim.

"Hayır sevgilim. Bunun sebebi benim ve benim halletmem gerekir. Ve zor durumda olan tek sen değilsin gibi hissediyorum." Yutkunarak iç çamaşırıma baktığımda bir şişlik olduğu barizdi. Ben ıslanmıştım. Ah bunu şimdiden hissedebiliyordum.

"Ben de seni hissetmek istiyorum. Şimdi."

Taehyung'un elleri tişortümden iyice açılmış çıplak bacaklarıma gittiğinde üzerinde biraz daha sürtündüm.

"Ahh!"

Kendi inlememi içime saklamaya çalıştım. Çünkü altımda hissettiğim şey bağırmama neden olabilecek kadar büyüktü. Ve çok ses çıkarmak istemiyordum. Bu çok zordu.

"Jungkook, lütfen. Tanrım, in. Hadi in."

"Sana inmek istemediğimi söyledim Taehyung." O bu sefer de dudaklarına işkence ederken gözleri kapalıydı. Bacakları kasılırken erkekliği seğiriyordu. O kadar net hissediyordum ki

"Jungkook hayır olmaz dedim ya sana. İniyorsun şimdi." Sesi... İlk defa bu kadar sert çıkmıştı. Belimden tuttuğu gibi beni koltuğun kenarına yavaşça bıraktığında direnemedim. O yavaşça doğrulmaya çalıştığında utancı iliklerime kadar hissettim.

Beni istemiyor muydu?

Ah bu çok... Kötü hissettirdi.

O doğrulup ayağa kalktığında kendi başıma kaldım öylece. İçimdeki çaresiz ve utanma hissi öyle derinden etkiledi ki beni. Kalbim paramparça olmuş gibi sızladı. Yumruklarımı sıktım.

"Beni istemiyorsun."

O tam merdivene yönelecekken kurduğum cümleyle durdu. Hemen arkasını döndü. Dolu gözlerimi farketti. Dudakları aralandığında ona fırsat vermeden ayağa kalktım. Gözlerimin hep bu kadar hızlı dolmasından, sürekli ağlamaktan nefret ediyorum. Bu benim en zayıf yanımdı.

Belki de ona rahatsızlık veriyordum.

Belki de daha fazla burada kalmamalıydım. Buna yüzüm yoktu.

O tek kelime dahi edemeden yanından rüzgar gibi geçtim ve merdivenlerden hızla çıktım. Arkamdan gelen sesi duymazdan geldim.

Odasından içeri girdiğim gibi kendi kirlenen kıyafetlerimi elime aldım. Önce üstündeki tişörtü çıkardım. Ve üzerine kahve dökülen sweatimi boynumdan geçirmeye çalıştım. Fakat titreyen ellerim buna engel oluyordu. Burnumun sızladığını hissettim.

"Jungkook!" Bana doğru gelen bedenini ve sesini umursamadan tireyen ellerimden yere düşürdüğüm sweatimi elime almak için eğildiğim gibi aldım ayaklandım. Fakat Taehyung'un elimdeki kıyafeti alıp kenara fırlatmasını beklemiyordum.

 Kiss Thief ~ TaekookWhere stories live. Discover now