"huzurun kolları"

5.3K 500 795
                                    


"Çıktım anne!"

Ayakkabılarımı giyerken kapının önünden anneme seslendim. Bağcıklarımı bağladıktan hemen sonra ayağa kalktım. Annemden cevap aldım.

"Tamam oğlum, dikkat et! Bir şey olursa beni ara."

Kapıyı çekip merdivenlere yöneldiğimde içimde yine küçük bir heyecan gizliydi. Gülümsemesi tutamazken bir yandna dişlerimi lip balm sürdüğüm dudaklarıma geçiriyordum. Merdivenlerden sekerek indim. Çapraz taktığım küçük çantamı almıştım sadece. Kıyafet değiştirme zahmetinw girmemek için ise rahat kıyafetler giymiştim. Üstümde çok kalın olmayan beyaz bir sweat, altımda ise oldukça salaş gri bir eşofman vardı. Sweatim kalçalarımın hemen altında bitiyordu. Yani oldukça rahattım.

Ana kapıdan dışarı çıktığımda havanın kararmak üzere olduğunu farkettim. Gözlerim direkt Taehyung'un arabasını ve sırtını arabaya yaslayıp bana doğru gülümseyerek bakan Taehyung'u buldu. Evet, simdi daha çok heyecanlanmıştım.

Hızlı adımlarla ona doğru ilerlerken kollarını iki yana açtı. Ah evet sarılmayı unutacaksın Kook!

Bir adım önüne geldiğimde hemen boynuna doğru atıldım. O ellerini belime sararken ben ise boynunu sarmaladım. Kokusunu içime çektim.

"Oh, özlemişim bebeğim." Fısıldayarak söyledikleri içimi titretti. Ben ise gülümsemekle yetindim ve geri çekildim. Elleri belimdeyken bana heykelden farksız güzelliğiyle bakıyordu.

Ah sanırım... Şimdi yapmalıydım.

Belli olan boy farkından kaynaklı parmak uçlarıma yükseldiğimde yanağına kaçamak bir öpücük bıraktım. Hemen geri çekildim. Yüzünde oluşan o tatlı şaşkınlık komikti.

"Ben de özledim seni."

"Hassikt- Bebeğim, bir an önce gidelim eve." Elimden tutup beni çekiştirdi arabanın kapısının önüne. Şoför koltuğunun yanındaki koltuğun kapısını açtı ve eliyle içeri işaret etti. Bu centilmen hareket aslında dışarıdan bakıldığında hiç Taehyung'luk değildi.

Koltuğa yerleştiğimde önce çantamı çıkardım ve kucağımda tuttum. Hemen ardından Taehyung şoför koltuğuna yerleşti. Bir telaş vardı üzerinde. Sanırım onu öpmem onu heyecanlandırmıştı.

Ya da daha farklı bir şey neden olmuştu. Bilemiyordum.

Anahtarla arabayı çalıştırdığı gibi evin önünden ayrıldık. Evine ilk defa girecektim. Şimdiden kalbim deli gibi atmaya başlamıştı. Sessizce ilerledik.

**

"Gel sevgilim."

Taehyung bir yandan elimi sıkıca kavramış diğer yandan ise anahtarıyla evinin kapısını açmıştı. Müstakil, iki katlı bir evi vardı. Dışarıdan oldukça mütevazi duruyordu.

Kapıdan içeri girdigimizde hemen ardından çekti kapıyı. Benim gözlerim ise hemen etrafı incelemeye başlamıştı. Giriş hemen salonla birleşiyor, salon ise mutfağa bağlıydı. Koyu tonların hakim olduğu evde bir o kadar da huzur vardı. Ve dikkatimi çeken diger şey ise ev oldukça temiz ve topluydu.

"Woah, evin çok güzelmiş Taehyung."

Taehyung, benim beğenime karşın kıkırdadı. Fakat evi gerçekten güzeldi. Genişti. En azından tavanı biraz daha yüksekteydi, normale göre.

Taehyung ayakkabılarını çıkarıp iceri girmişken ayakkabılarımı çıkarmak yeni aklıma gelmişti. Çantamı yere koyup eğildim dizlerimin üzerine. Elim bağcıklarıma gitti. Ama lanet olsun ki açamıyordum. Bağcıklı ayakkabılardan hep nefret ederdim. Çünkü ne bağlamasını ne de çözmesini becerebiliyordum.

 Kiss Thief ~ TaekookWhere stories live. Discover now