Burası soğuktu. Adeta donulacak kadar soğuktu. Emily dolaba baktı. Bir anda yokolmuştu. Evet,tozu kullanmak zorundaydılar. Bulutların üzerinde duruyorlardı. Aslında bulutların altında durabilmeleri için sert ama belli olmayan bir zemin vardı.
¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.
Bu korkunç duruyordu. May ağlıyordu. Emily: May! İyi misin? May: Ben, benim yükseklik korkum var! Korkuyorum Emily. Emily, May'in elini sıkıca tuttu. Emily: Korkmana gerek yok,ben buradayım ve seni hiç bir zaman bırakmayacağım. May: Söz mü? Beni, hiç bir zaman bırakmayacaksın. Emily: Söz! Bu sözü senin için tutmaya çalışacağım, aynı zaman da senin elini de tutmaya çalışacağım. May: Seni seviyorum dostum. Emily: Ben de seni. Emily ve May bir sürü bulutun arasında sarıldılar. Tıpkı güzel filmlerdeki gibiydi. Mükemmel Dostluklar.
Emily: May,gitmeliyiz biliyorsun değil mi? Hadi kalk ayağa! May ayağa kalktı. Hâla korkuyordu ama ayağa kalktı. Emily hemen tozu kullanmaya çalıştı. Emily: Nasıl çalışıyordu bu şey? Sanırım... May hemen şu tozu bir eline sür ve elimi tut. Hemen! May tozu eline aldı ve sürdü. Emily de aynısını yaptı ve oluyordu. Dönmeye başladılar. May gözlerini kapadı.
