May: Emily! Uyan ne olur! Emily! Emily'nin kafasına taş gelmişti ve basılmıştı. Uyandığında May'in mavi gözleri ve göz yaşlarından uçları ıslanmış saçları hariç etrafa bakındı. Etrafta aşırı duman vardı. Göz gözü görmüyordu adeta. Emily birkaç adım yürüdü, bir anda yere baktı ve yerde kan içinde kalmış o adamı gördü. Biraz sonra Emily yanından hızlıca bir kıvılcım geçti. Bu sihire benziyordu. Bir kaç dakika sonra büyük bir atın üzerinde duran bir adam yanlarına geldi. Genç adam: Ne yapıyorsunuz burada? Hemen şu kayanın arkasına geçin! Genç adam: Burada ne yapıyorsunuz? Kimsiniz siz? Emily: Ben Emily Brown, buda May(Mey)Clair. O benim arkadaşım. Genç adam: Ben de Michael(Maykıl). Peki burada ne işiniz var? May: Biz de onu anlamaya çalışıyoruz. Buraya nasıl geldiğimizi bilmiyoruz, sadece buraya gelmeden önce okul gezisindeydik. Otobüsteydik. Ama sonra otobüs kayaya çarptı. Michael: Peki nereye gidiyordunuz? Emily:Florida'ya gidiyorduk. Ama daha ormanlık bir alandaydık. Michael: Tabi ya! Florida'nın ormanlık alanında bir ışınlanma tüneli bulunuyor. Son zamanlarda bir elf gelip oraya yanlış bir sihir yapmış ve böyle olmuş. Yani buradan eski yerinize dönmek istiyorsanız tünel ne zaman gitmenizi isterse o zaman gidersiniz. Emily: Ne? Bu olamaz! May: Burada sonsuza dek kalabiliriz! Michael: Merak etmeyin. Burada ateş prensesi diye bir prenses var( aslında prensesler her yerde var ama bu ateş prensesi). O ışınlanmayı keşfetmek istiyordu. Ama ondan önce işte o elf keşfetti. Ama bunu çoğu kişi bilmez neyse kız aslında herşeyi biliyor o yüzden gidip ondan yardım isteyebilirsiniz. Emily: Peki prenses nerede ve adı ne? Michael: Adı "Ember". (parmağıyla büyük bir şatoyu gösterdi.)orada. Emily buraya geldiklerinden beri şatoyu nedense hiç görmemişti. Oraya doğru ilerlediler. Varlıklarına şatonun muhteşem şekilde büyük kapısındaki tokmakla kapıya vurdular. Kapıyı arkadaki iri yarı muhafızlar açtı. Önlerinde kocaman bir gül bahçesi ve küçük bir kapı vardı . Küçük kapıyı da tıkladılar. Bu sefer kapı kendiliğinden açıldı. Kapıyı geri kapattıktan sonra ,yüksek merdivenlerden çıktılar. Nedense karşılarına bir muhafız bile çıkıp "kimsiniz?" dememişti. Garip bir şatoydu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
