3 - Gizli Takipçi

Začít od začátku
                                    

"Bırak beni!"

"Dediklerimi yapacaksın."

"Ölürüm daha iyi."

"Uslu bir kadın olamıyor musun hiç?"

Duvara itip boynuma bıçağı yasladığında son dualarımı ediyordum. Neden biz kadınlara rahat yoktu? Neden erkekler bu kadar iğrenç olmak zorundaydı? Neden erkekler kendilerini bir halt sanıp kadınları rahatsız ediyordu? Ne cürretle benim boynuma bıçak dayanıyordu. "Kimse sana dokunamaz izin verme, ne olursa olsun onları kendinden uzak tut." Babamın sözleri korkumu aşıp geçen sinirimi gazladığında diz kapağımı sapığın kasıklarına geçirdim. Acıyla inleyip önde doğru eğildi.

"Siz erkeklerden nefret ediyorum."

Bıçağı elinden çekip almamla sağ omzuna saplamam bir olmuştu.

"Sizin gibi p*çler yüzünden kadınlar rahat olamıyor."

Bıçağı çevirerek yerinden çıkartıp diğer omzuna sapladım.

"Sizin gibi ahlaksız itler yüzünden biz can kaybediyoruz."

Bıçağı tekrar çevirdim ve bu sefer şah damarına yasladım.

"Geberip gitmeyi hak ediyorsunuz!"

Bıçağın kayışını hissetmek istiyordum. O acıdan inlerken kan kaybedişini görmek istiyordum. İntikamımı almak istiyordum. Bir ses zihnimdeki vahşeti bölüp ok gibi kalbime saplandığında tüm düşüncelerim bir sis bulutuna karışıp gitti.

"MİRA!"

Rahatlık hissi bedenimi sarmaladı, sesiz bir şekilde mırıldandım.

"Abla?"

"Bırak onu buraya gel Mira."

Ablam gözleri dolu bir şekilde kollarını açmıştı. Korumaları yerde acıdan kıvranan sapığa yönelirken bıçağı yere fırlatıp koştum ve ablamın boynuna atladım.

"Çok korktum abla."

"Sabahtan beri yüreğimde bir sıkışıklık vardı. Senin için endişeleniyordum o mesajı gördüğümde sana bir şey olacak diye ödüm koptu."

İkimizde yerini terk eden bir korkuyla fısıldaşıyorduk. Ablamın sıcak kolları arasındayken yüreğimi saran korku ve dehşet yavaş yavaş kayboluyordu. Zihnimdeki kareler yavaş yavaş parçalanıp bir kar tanesi gibi süzülüp giderken ablamın kalbinden gelen sesi dinledim. Huzura belki şimdi ermemiştim ama güvendeydim.

"Hadi gidelim."

"Hayır bavul hazırlayacağım bende kalsana?"

Rahatlamış ifadesi bir anda şaşkınlığa bulandığında kaşlarını hafifçe çattı.

"Ne bavulu?"

"İş için şirketle İtalya'ya gidiyoruz yarın 11'de uçak var."

"Kızım bu yaşananlardan sonra izin falan al işe mi gideceksin bir de?"

"Haysiyetsiz köpekler yüzünden işi aksatmıyorum. İş hayatıma kimse etki edemez!"

"Sen ağır psikopatsın. E hadi içeri girelim o zaman."

Ablamın kolları arasında eve doğru yürürken aklımdaki soruyu sordum.

"Ona ne olacak?"

"Bizimkiler halleder, intikamımızı alırız."

"Öldüreceğiniz zaman söyle de ben yapayım."

"Hayatta olmaz ellerine kan bulaşmasına izin vermem."

Bir Venedik DüşüKde žijí příběhy. Začni objevovat