3 - Gizli Takipçi

80 52 97
                                    

0530**: Bu kadar gerilmene sebep olan ne? (11.27)

0530**: Benden kaçmana sebep olacak kadar ürküttüm mü seni? (11.35)

0530**: Garip genelde sen insanları ürkütüyorsun. (16.41)

0530**: Sana el kaldırmamasına izin vermemen güzel bir şeydi, şahsen ben o eli çoktan münasip bir tarafına montelemiştim(16.41)

0530**: Neden bu kadar duygusuzsun? (16.42)

0530**: Güçlü bir duruşun var herkes sana hayranlıkla bakıyor ama sen onlara tiksinircesine bakıyorsun. (16.43)

0530**: Neden bu kadar nefret ediyorsun onlardan? (16.44)

0530**: Neden mutsuzsun? (16.44)

0530**: Bak telefonunu da kapattı (16.45)

0530**: Bu kadar mı korktun benden? (16.46)

0530**: Çakma Annabelle birinden korktu şaşırtıcı (16.46)

                                                       ***

0530**: Şu anki merakım sensin (23.04)

Başımdan aşağı kaynar sular dökülürken ne yapacağımı şaşırmıştım. Hangi hadsiz it benimle uğraşmaya cürret ederdi. Ablama korumalarıyla beraber acilen eve gelmesine dair bir mesaj çektiğimde deli cesaretiyle arabaya adımladım. İşim gücüm yoktu sapıklarla uğraşacaktım. Arabanın kapısı açıldığında karşıma çıkan yüze tiksinircesine baktım. 

"Bıçağı olduğunu söylemem gerekiyor mu?"

"Sen nereden görüyorsun ya?"

"Gözlerin bıçağı gördü ama sen üzerine düşmedin ya da odaklanamadığın için fark etmedin. Minik yanımızda silah olsa neyse ama geri bas adam bizi deşer yoksa."

"Bana kolay kolay bir şey yapamazsın."

"Lan sen ölümsüz müsün? Bak göreceksin, bıçağı yiyeceksin şimdi."

"Dikkatimi dağıtıyorsun sus."

"Kimle konuşuyorsun?"

"Deliyim ben kendi kendime konuşuyorum. Asıl sen neden benim peşimdesin?"

"Dedim ya merakım sensin."

"Merakına başlatma defol git kapımdan ya da bekle biraz polisler almaya gelir."

Bana bir adım attığında içime dolan korku yüreğimi sıkıştırmaya başlamıştı. Boğazımda oluşan yumru ağrıtırken ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Şu anda kaçmam büyük olasıydı ama hiç kimsenin bir kadını rahatsız etmeye hakkı yoktu. Kaçmam sadece onun işine gelirdi.

"Polislerin nereden haberi olsun ki?"

Kafasını yana yatırıp tekrar yaklaştığında evin duvarına doğru yaklaştım. En kötü ihtimalle eve kaçardım. Cebimdeki anahtarı sıkıp korkumu saklamaya çalıştığım gözlerle ona baktım.

"Korkuyorsun."

"Aynı şeyleri zırvalayıp durma defol git!"

"Senin lafınla gidilmiyor çakma Annabelle."

"Polisi ararım."

"İşte o olmaz."

Telefonumu cebimden çıkartıp kilidi açtığım sırada üzerime atlayıp beni geriye ittirdi. Telefonumu alıp duvarda parçaladığında korkuyla yutkundum. Kaçmanın sırasıydı. Duvar hizasında koşup kapıya gittiğimde ensemde hissettiğim elle takılıp kaldım.

Bir Venedik DüşüTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang