Poğaçaları fırına yerleştirip dakikasını ayarladı.Pişmesini beklerken çayı demleyip sofrayı hazırlamıştı.Fırından gelen sesle kapağı açıp tepsiyi aldı.Tepsiyi çıkarırken mutfağın kapısı açılmıştı.Tezgahın üstüne bırakıp arkasını döndüğünde Cihan ona şaşkınca bakıyordu.Asuman masanın üstündeki tabağı alırken konuştu.

-Dün o kadar beni eve getirmişsin,sana teşekkür etmek istedim.Senin en sevdiğin poğaçadan yaptım,dereotlu peynirli.Hadi otur da soğumadan yersin.

Cihan kararsızlıkla masaya baktı.Hiçbir şey olmamış gibi bu masada kahvaltı yapabilir miydi,aradan geçen 5 yıldan sonra Asuman ile ne konuşurdu bilmiyordu.Asuman onun bu kararsızlığını sezmişti,çocukluğundan beri bildiği adamın yüzünden okurdu her şeyi.Belki de o yüzden uzak mesafe ilişkisini başaramamışlardı,bu kadar yakınlığın uzaklığı onlara zarar vermişti.

Asuman elindeki tabağı masaya bırakıp konuştu.

-Evet,farkındayım.Aradan geçen zaman fazla ama biz sevgiliden önce arkadaştık.Ben senin evine girip çıkıyorum,bu mahalleden gitsen bile geldiğinde her halükarda beni göreceksin.Madem sevgili olmayı beceremedik,iki medeni insan gibi iletişim kurarak hayatımıza devam edelim.Tabi sen de istersen,bu sadece benim fikrim.

Asuman cümlelerin çoğunda haklıydı,kırgın ve kızgın değilim demişti.O zaman uzatacak bir durum da yoktu,iki medeni insan gibi anlaşabilirlerdi.Bu durumun karmaşık bir hale gelmesini önleyebilirdi.Kafasını sallayıp masaya ilerledi.Sandalye'yi çekip otururken Asuman çayları koymak için ocağa yöneldi.Çaydanlığı alıp bardaklara koyarken Cihan boynunu tuttu.Asuman çaydanlığı ocağın üstüne koyup yerine oturduğunda Cihan'ın boynunu işaret etti.

-Daha kötü olmadan bir kas gevşetici al,ağrın olunca huysuzlaşıyorsun.Seni düşündüğümden demiyorum bu arada,ev ahalisini düşündüğüm için diyorum.Malum sen huysuz olunca ev ahalisi yaka silkiyor senden.

İkisi aynı anda gülerken Asuman aklına gelen soruyu sordu.

-Ben nasıl buraya geldim sahi Cihan?Yani arkamdan kimse gelmiyordu,ondan sordum.

Cihan çayına şeker atıp karıştırırken konuştu.

-Ben bulmadım zaten Sarp görmüş seni.Dükkanı geç kapatmış,eve giderken uzaktan seni görmüş.Duvara tutunuyormuşsun,ondan sonra da yere düşmüşsün işte.O da bana haber verdi,ben de gece kalkarsın belki diye uyumadım.En son baktığımda saat 5'ti,dalmışım oturduğum yerde.

Asuman kafasını salladı.

- O zaman poğaçalardan Sarp'a da ayırayım da teşekkür amaçlı ona da götüreyim.

Cihan elini havaya doğru salladı.

-Boşver götürme,bizimkilere götüreyim ben bunu.

Asuman kafasını  "olmaz" manasında yukarı kaldırdı.

-Aynur teyzelere ayrı yaparım,fazla yapmadım bir sen yiyeceksin diye.

Cihan,Sarp denen herifin bunlardan yemesini istemiyordu.Sevmiyordu onu,yıllardır süregelen bir düşmanlıkları vardı.Ağzındakini bitirip konuştu.

-Sare sevmiyor dereotunu zaten,babama hamur işi yasak.Annem az yer,abim zaten eve uğramıyor.Yeter bu bize.

Asuman omuz silkti.

-Tamam o zaman,ben bunları bir kaba koyarım.Giderken götürürsün evine.

Cihan tamam manasında kafasını salladı.Sessizce kahvaltılarını ederlerken Asuman ne kadar konusunu açmak istemese de aklına takılan şeyi sordu.

-Gerçekten başka eve mi taşınacaksın?Yani benim burada kalma kararımdan sonra söylediğin için soruyorum.Eğer gideceksen satış işlemlerini hızlandırırım,emin ol.

-Gerek yok Asuman,sen kal burada.Ben ortaya öyle bir şey attım ama daha ev bakacağım,kira fiyatları ortada zaten.Duruma bakacağız yani,kesinleşmiş bir durum değil.

Yalan söylüyordu Cihan,Asuman bayılmasaydı şuan bir ev tutmuştu bile.Sarp'ın onu çağırması ile evden nasıl çıktığını bilememişti.Onu yerde öylece yatarken görünce ne yapacağını bilememiş,aldığı gibi onun evine taşımıştı.Salonda oturup onu bu kadar yıpratmaya hakkı olup olmadığını düşünmüştü bütün gece,asıl bu soru uyutmamıştı onu.Ayrılma noktasına getiren ikisinin hataları olmuştu,kararı veren ise Asuman olmuştu.Bu yüzden ilk zamanlarda ona çok kızmıştı.Bir süre sonra içinde affetse bile ettiği laflardan dolayı 5 yıl içinde bir kere bile aramamış,kimselere sormamıştı.Halbuki biliyordu,Asuman yılda 2-3 kez annesiyle ve ikizi ile görüşüyordu.O her zaman bilmiyormuş gibi davranmıştı.Asuman geldiği zamanlarda karşısına çıkmamış,mahalleye adımını atmamıştı.Belki de böyle olması daha iyi oldu diye düşündü Cihan,ikisi de o süreci daha acısız atlatmışlardı.

Asuman'ın ona seslenmesi ile girdiği düşüncelerden sıyrıldı.

-Bir bardak daha çay içer misin,yoksa gidecek misin?

Cihan saat'e baktığında 8 olduğunu gördü.Yerinden doğrulup sandalyesini düzeltti.

-Kalkmam lazım çünkü 9.30'da randevum var anca yetişirim.Teşekkürler her şey için,ellerine sağlık.

-Afiyet olsun,asıl ben teşekkür ederim.Büyük ihtimal jet-lag sebebiyle dün öyle bir şey oldu.Bugün güzelce dinlenirsem bir şeyim kalmaz.

-Ben de öyle tahmin etmiştim zaten,o yüzden hastaneye götürmedim.Dediğin gibi sen dinlen.Hiç zahmet etme,ben kendim giderim.

Asuman masanın üzerindeki kabı alıp mutfaktan çıkan Cihan'ın arkasından baktı.Bir kaç dakika sonra dış kapının kapanma sesi ile derin bir nefes aldı.

-Hadi bakalım Asuman hanım,buraları toparlama zamanı.Sonra da bütün gün yatış.Bakalım nasıl alışacağız bu hayata?

Mutfağı toparlayıp salona geçerken kapı çalmıştı.Kapı deliğinden baktığında Sarp olduğunu gördü.Dün ki olaydan sonra kendisine bakmaya gelmiş olmalıydı.Kapıyı açtığında Sarp gülümseyerek elindeki poşeti havaya kaldırdı.

-Umarım misafir kabul ediyorsundur ve çayın vardır.

Asuman gülümseyerek cevapladı.

-Misafir kabul ediyorum ve çok güzel demlenmiş çayım var.Buyur geç sen,ben elindekileri mutfağa götüreyim.

Asuman poşeti alıp mutfağa götürürken Sarp salona geçti.Asuman çaydanlığa su ilave edip kaynamasını beklerken poşetteki poğaçaları ve kurabiyeleri tabağa koydu.Çaydanlıktaki su kaynayınca bardakları çıkardı.Çayı bardaklara koyarken duyduğu zil sesi ile Sarp'a seslendi.

-Sarp sana zahmet olmazsa kapıyı açar mısın?Sare gelmiştir büyük ihtimalle.

-Tamam açıyorum.

Sarp dış kapıyı açmak için ayaklandığında Asuman da elindeki çayları salona getiriyordu.Sarp kapıyı açtığında karşısında gördüğü kişi duraksadı.Asuman çayları masaya koyarken hiç ses gelmemesiyle işkillenmişti.Sarp'a seslendi.

-Kimmiş Sarp?

 Sarp'dan tekrar ses gelmeyince arkasından gitti.Kapıya geldiğinde o da gördüğü kişi ile şaşırmıştı.Hafifçe kaşlarını çatarak konuştu.

-Cihan?



-Kül-Where stories live. Discover now