1.BÖLÜM- CAN KIRIKLARI

1K 515 529
                                    

Merhaba arkadaşlar

Bu yolculukta bana eşlik ettiğiniz için teşekkürler 💫

Umarım beğenirsiniz oy ve yorum atmayı unutmayın gece kuşlarım🤧🤓

Hadi o zaman kolay gelsin iyi okumaları 💞💞

***

~CAN KIRIKLARI~

Sonsuz bir kaybediş;
O gün herşeyimi kaybetmiştim...

1 temmuz 2024 Cumartesi

KUMSAL ALANER


Temmuz ayının sıcak günlerinden biriydi, gözlerimi açıp etrafa bakıyordum. Günüm her zamanki gibi normaldi, bugünü özel kılan tek şey doğum günüm olmasıydı. Bugün tam olarak on iki yaşına basmıştım.

Kalkmak istesem de sanki biri üzerimde, kalkmamam için tüm gücünü kullanıyormuş gibiydi. Buna rağmen zar zor kalktım. Kestane rengindeki saçlarımı masanın üzerindeki tokayla gelişigüzel bağladım, içimde oluşan endişe ve tedirginlik hissi ufaktan titrememe neden oldu.

Her hissettiğim korku, endişe, mutluluk, heyecan gibi duygular bana zehir gibi gelirdi; çünkü bunları hissettiğim zaman bedenim aktiflenmeye başlayıp deprem etkisi yaratacak derecede sarsılıyordu. Bu durum yüzünden çoğu kişi beni deli bile sanıyordu, kriz geçirecek derecede bir titreme içerisine giriyordum çünkü.

Bağladığım saçlarımın ardından banyoya girip günlük rutin işlerimi hallettim. Ardından banyodan çıkıp giysi dolabına yöneldim, kendime siyah şort ve üzerime giyeceğim bir tişört çıkardım. Giyindikten sonra dağınık saçlarımı düzeltmek için tarağı elime aldım, kalçama kadar uzanan saçlarımı bir güzel taramıştım, fakat kabarık olduğu için her tarayışımda daha çok kabarıyordu. Elimdeki fön sütü şişesini alıp saçımın her yerine gelecek şekilde sıktım ve taramaya tekrar devam ettim.

Bu sefer düzelmişti. Ardından iki yandan saçlarımı örmeye başladım, bir yandan dans edip bir yandan saçlarımı örüyordum. Bugünün bir değişikliği vardı, her sabahki huzur içime doğmamıştı bir türlü. Kafamda ki düşünceleri boşverip saçlarıma tokayı geçirdim. Yüzüme makyaj yapmama gerek yoktu, fakat kurumuş dudaklarım için aynı şeyi söyleyemem. Hemen bir dudak nemlendiricisiyle dudaklarımı nemlendirip ardından göz ucuyla odama baktım, ortalık her zamankinden daha dağınıktı. "Bugün de odam mis gibi" dediğimde. Telefon ve kulaklığımı alıp hemen odamdan çıktım.

Annem'le yaşıyordum, babam bana yabancıydı, kendisini hiç görmemiştim. Sesini işitememiş, ona dokunamamış, beraber hiç doğum günü kutlayamamıştık. Her zaman mektuplarına sığınırdım, her doğum günümde bana mektup yollardı, her seferinde ise aynı kelimeleri yazıp dururdu; "Bir gün geleceğim ve sana yaşamadığın hayatı yaşatacağım kızım. Söz veriyorum sana" her mektubunun cümlesi bundan ibaretti, ne fazla ne eksik fakat hiçbir sözünü tutmamıştı, hep kaçmıştı. Sahi neyden kaçıyordu? Kimlerden kaçıyordu? Hiçbir fikrim yoktu, annemin bunun hakkında da bir bilgisi yoktu, ya da ben öyle sanıyordum.

KAOS 10Där berättelser lever. Upptäck nu