5B

193 7 5
                                    

bahçeye inip bir banka oturdum ve bir an hayatımı sorgulamaya başladım
neler yaşıyordum ben böyle?

Etrafıma baktığımda neredeyse herkes kendine bir yakın arkadaş bulmuştu ama
ben daha birini bulamadım sanki eskiden bir arkadaşım vardıda

Eskiden çok dik başlı olduğum için kimse beni sevmezdi otomatikmende arkadaşımda olmazdı hatırladığım kadarıyla 8.sınıfta bir kız yanıma gelip benimle arkadaş olmak istedi ve beni parka çağırdı hemde akşam vaktinde akşam dediğim 8.00 gibiydi ilk başta benimle oyun oynamak için saklambaç oynadığımızı sanıyordum ama kızı bulamamıştım sonra omzumda bir el hissettim arkama döndüğümde yüzümde bir sıcak baskıyla kendimi yerde buldum megersem zorbalık yaptığını gördüğüm çocukları hocaya söyledim diye benden intikam almaya gelmişler,

bende onlara inat ayağa kalktım bana yaptığı gibi ona yumruk attım ve burnundan kan akıp, gözü morarıp,altına işetecek kadar dövdükten sonra annesi geldi ve beni iyice azarladı sonra beni annemin yanına götürdü birşeyler konuştu annemin yüzünde ilk başta korku vardı ve bana sinirle bakıyordu sonra birden memnun birsekilde gülmeye başladı ve elinde küçük not kağıdına birşeyler yazdı ve kadın bana "büyüyünce görüşürüz ufaklık"diyip gitmişti

Şimdi bu anlattığım olayın kimin üzerinde olduğunu biliyorsunuz dur diye tahmin ediyorum evet bu sarp'tı bana gelip ailem seni rahat bırakacağınımı sanıyorsun dediğinde anlamıştım zaten onun olduğunu şimdi kafamda tüm parçalar oturmaya başladı sarp'ın annesi bana 'büyüyünce görüşürüz ufaklık' demesinin anlamı beni liseye geçtiğimde satın almak anlamındaydı anneme ne kadar para teklifi sunmuşlarsa annem ozaman kabul etmişti ondan gerçekten nefret ediyorum beni kızı olarak görmüyordu

keşke babam hayatta olsaydı en azından o bana değer verirdi.

Zilin sesini duyduğumda çantama kitaplarımı koyup ayağa kalktım, montumu giyip hızlı adımlarla hem sarptan hemde gece'den kaçmaya başladım,çünkü ikisiylede uğraşamazdım bugün birşeylerin olacağından içimde bir sezi oluşunca eve gitmek istemedim zaten annem beni satmıştı şimdi gitsem ne kadar umrunda olucaktı buyüzden okuldan çıktım ama nereye gidiceğimden hiç bir fikrim yoktu en iyisi sokak aralarında sabaha kadar dolaşmaktı yada bir dükkan bulup ondan rica edip orda kalkmaktı aklıma ilk başta boks yerine gitmek gelsede orayı sarpın annesinin bulacağından emin olduğum için vazgeçtim şimdi bir dükkan arıyordum bir kaçtane kafe dükkanlarına girdim ama hiç biri kabul etmedi

Sonunda bir kitap dükkanı buldum içeriye girdiğimde heryer krem rengi dolaplar,düzenle düzülmüş kitaplar, kitapların mayıştırıcı efsana kokuları, süs olarak bilmiyorum ama bir boks torbası vardı dükkan çok güzeldi.

Dükkan sahibinin olduğunu düşündüğüm adam bana "hoşgeldiniz,hangi kitaptan istersin?"
Abi benim derdim kitap değil yaa demek istesemde kendimi tutup nazik bir şekilde dedim
"Şey aslında ben kitap almaya gelmedim,
annemle tartıştım buyüzden kalacak yerim yok eğer izin verirseniz sandalyeleri birleştirip burda uyumak istiyorum." Dediğimde adam şok içinde bana bakıyordu sonra kendine gelip

"Senin derdin başka kızım gel otur şuraya anlat bana." Dediğinde şaşkınca adama baktım nerden anlamıştı ayol oysaki oyunculuğumun iyi olduğunu sanardım ama sadece sanıyormuşsum bende hiç itiraz etmedim ve mutfak tezgahı gibi bir yerde sandalyeye oturdum adamda karşıma geçti sonra olan biten herşeyi anlattım belki bana acır diye annemin beni sattı olayını ağlamaklı bir sesle söyledim adam beni tuttuğu takımın gol atamadığı anda üzülme hissi gibi bakıyordu o öyle bakınca bende bir an duygulandım

"Kızım adın ne senin? Ama gerçeği söyle."demek istemesem de dedim
"Monora anlamı ölüm demek olduğu için insanlar benimle dalga geçer diye kimseye söylemiyordum."diye açıkladığımda adam kafasını tatmin olmuş birşekilde salladı

"Senin adın ne abi?"diye sorduğumda adam biraz afallamış oldu hemen
"Kemal,kemal abin. Monora bundan sonra artık dükkanıma gelip kalabilirsin bana yardımcı olup dükkana bakmaya yardım edebilirsin."ilk başta tereddüt etsemde birşey demeden

"Tamam kemal abi çok teşekkür ederim.."

Sonra kemal abi bana hayatı falan anlattı dükkana ne yapacağımı anlattı içerde bir gizli oda varmış o odada kalacakmissim
sonra anahtarı verdi yarın 7.40 gelecekmiş bende kalkıp ona kapıyı açacak misim falan dedi sonra gitti bende o odaya girdim oda çok güzeldi birtane baza vardı bir kücük dolap birde çalışma masası vardı gerçekten çok güzeldi burası bir kişi için yeterde artardı bile dışarda gezip zorbaların yemi olmaktansa burda olmak daha mantıklı geliyordu üstümdeki ceket ve süveteri cıkarıp yatmaya hazırlandım telefonu elime aldığımda boks hocam Mehmet abi,annem,ve sarpın annesi olduğunu düşündüğüm birçok yabancı telefonla doluydu ama ben umursamadan telefonu tümden kapattım ve yorganı üstüme çekip uyumaya başladım.

ZORBALIK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin