uykusuzluk ?

113 18 4
                                    

"Sunoo, vay be sen teneffüslerde uyur muydun ?"
"Jake, azcık kısık sesle konuşsana uyuduğunu görmüyor musun ?"
" Görüyorum herhalde won , sadece anlam veremiyorum. Her gece bakımı ve güzellik uykusundan vazgeçemeyen kişinin şuan tenefüste sırasında uyuyakalmış olması ?? Sence mantıklı mı bu ?"

Sırasına başını koymuş uyuyan Sunoo başının üstünde kavga eden arkadaşlarının sesini duyunca yavaşça gözlerini açtı.

"Gidin az ilerde kavga edin lütfen"
"Oooooo, Sunoo bey sonunda uyanmış."
"Hadi Sunoo kantine gidelim zaten senin yüzünden geç kaldık. Şimdiye kadar çok sıra olmuştur. Eğer Jake aç kalırsa bir de onun çenesini çekmek istemiyorum."
Sunoo, Jungwon' un dediği cümleye kesinlikle hak veriyordu. Çünkü en son kantine geç kaldıklarında Jake'e yemek kalmamıştı ve bütün gün onun söylenmesini çekmek zorunda kalmışlardı. Zaten yorgun olduğu için bir de Jake'in söylenmesini dinlemek istemiyordu Sunoo. Onun için ayağa kalktı ve 3'ü birlikte kantine doğru yürümeye başladılar.

"Jake , Jungwon bana da portakal suyu alsanıza bende şurdaki masaya oturup size yer ayırıyım."
"Sunoo, cidden iyi misin ? Bence bir şeyler yemelisin yüzün cidden çok solgun duruyor şuan."dedi Jungwon.
Sunoo bütün akşam Riki ile gitmek için restoran aramış onun içinde bir türlü uyuyamamıştı. En iyisi olmasnıı istiyordu. Çünkü bu onlar için bir nevi date gibi olucaktı ve Sunoo'nun içi içine sığmıyordu.
Ama Jungwon ve Jake bunu henüz bilmedikleri için ikili Sunoo'nun neden bu durumda olduğunu anlamadıkları için endişeleniyorlardı.

"Hadi ama Won. Cidden iyiyim sadece akşam uyuyamadım. Ayrıca bak ne kadar çok sıra var eğer biraz daha oyalanırsanız Jake hyung a yemek kalmayacak."
"Wonnnnnn ! Sıraya bak. Yemeksiz kalamam ben zaten çok açım."
Jake bir yandan söyleniyor bir yandan da Jungwon'u kolundan kantin sırasına doğru çekiştiriyordu. Jungwon'un içi Sunoo hakkında hiç rahat değildi ama bunu Sunoo'ya sonra sormaya karar verdi.

O sırada kantine diğer arkadaşlarını beklemek için giren Riki, kenarda masaya oturup etrafa bakınan Sunoo'yu görünce arkadaşlarını unutup Sunoo'nun yanına doğru gitmeye başladı.

"Merhaba Sunoo!"
"Merhaba Riki!"

Sunoo başını kaldırıp Riki ye baktı. Riki'nin onu bu halde görmesini hiç istemiyordu. Şu zamana kadar okulda hiç karşılaşmayıp tam olarak şuan da karşılamış olamayız diye içinden geçirdi Sunoo. Kader bugün ondan yana değildi anlaşılan.

Riki ise başını kaldırıp ona bakan Sunoo'ya dalmış bir şekildeydi. Kesinlikle yüzüne hiçbir şey sürmeden de bu kadar güzel olması Riki'yi çok etkilemişti. Sadece göz altları biraz koyu duruyordu ve Riki elinde olmadan biraz endişelenmeye başlamıştı.

"Ah Riki otursana niye ayakta dikiliyorsun ki."
Sunoo'nun sesi ile düşüncelerinden ayrılmış ve kendine gelmişti Riki.

"Sunoo yemek yedin mi bugün?Bir şeyler almamı ister misin? Sanki hasta gibi gözüküyorsun da." Riki, Sunoo'nun yanına oturduktan sonra elini Sunoo'nun alnına koyup ateşi var mı diye kontrol etti. Bu hareket Sunoo için çok aniydi bir anda ne olduğunu anlamamıştı. Ve Riki'nin elleri çok sıcaktı. Bir anda elinde olmadan irkildi Sunoo. Dışarıya böyle bir izlenim veriyordu belki ama şuan bütün vücudu Riki yüzünden cayır cayır yanıyordu . Umarım kalp atışlarım dışarıdan duyulmuyordur diye içinden geçirdi Sunoo.

Sunoo şaşkın şaşkın Rikiye bakarken, Riki hala endişeli bir şekilde Sunoo'nun nesi olduğunu anlamaya çalışıyordu.

Riki elini yavaşça Sunoo'nun alnından çekti ve konuşmaya başladı.
"Ateşinde yok ki Sunoo. Yoksa gece uyuyamadın mı ?"
Sunoo cevap vermeden önce bir süre bekledi. Yalan söylemek istemiyordu ama doğruyu söylerse daha fazla soru sormasından endişe ediyordu. Ama yinede en iyisi doğruyu söylemek diye düşündü Sunoo. Sonra Rikiye dönerek evet anlamında başını salladı Sunoo.

Yanında küçük duran çocuğa dönüp neden gece uyuyamamış olacağını düşünmeye başladı Riki. Aklına gelen düşünceyle heyecanlandı ama asıl nedeninin bu olamayacağından nedense çok emindi Riki. Ama sormaktan zarar gelmez diye düşünen biri olduğu için yanındaki küçük bedene doğru dönerek konuşmaya başladı.

"Acabaaaaa. Benim yüzümden uyuyamamış olabilir misin ?"

Riki'nin söylemeyi planladığı şey kesinlikle bu değildi. Dediği şeyi duyunca Riki'de utanmadan duramamıştı.

Sunoo aniden gelen soruya mı şaşırsa yoksa sorunun anlamına şaşırsa bilemiyordu.

"Hayır tabikide ya haha" diye geçiştirme çalıştı Sunoo. Etrafa bakınıyordu çünkü konuya daha devam ederse ağzından bir şeyler kaçıracak gibiydi ve bu kesinlikle şu an yapmak istediği bir şey değildi. Onun için Riki ye cevap verirken aynı zamanda da gözleriyle arkadaşlarını arıyordu. Bir yemek almak ne kadar uzun sürebilirdi ki?

Riki, Sunoo'nun ona bakmadan cevap veriğini fark edince aniden gelen cesaret yüklenmesi ile Sunoo ile biraz daha uğraşmak istemişti. Sunoo'nun baktığı yerin önüne geçip, yüzünü Sunoo'ya yaklaştırdı.

"Hadi ama neden uyuyamadığını söylemez misin ?"

Sunoo birazcık geri çekildi. Bu kadar yakınlık iyi değildi. Riki'nin nefesi Sunoo'ya çarpıyordu ve zaten gümbür gümbür atan kalbi patlayacak gibi atmaya başlıyordu. Riki de her ne kadar dışarıdan soğukkanlı gibi dursada iç durumu Sunoo'dan çok ta farklı değildi.

"Sana cevap vermezsen rahat edemiyeceksin değil mi?"

Evet anlamında başını salladı Riki.

🕸🎀🕷🍒
Bölümü normalden biraz geç atmak zorunda kaldım kusura bakmayın 😭.
Her ay diş telim değiştiriliyor dün de değiştirildi ve çok ağrıyordu (hala çok ağrıyor ama olsun).

Umarım eğlenerek okuyorsunuzdur.
💌✨️🎀

o maske benim ? 'SUNKIWhere stories live. Discover now