10. BÖLÜM: HİSSEDİLEN DİKİŞLER

3.9K 268 148
                                    

Selamlar, nasılsınız Minik Serçelerim?

Kitabın ilerleyişi hakkında görüşleriniz neler?

Bazı okuyucular, Ateş ve Serçe'nin çok çabuk samimi olduklarını, Serçe'nin Ateş'e veya diğerlerine karşı çok çabuk güvendiğini söylüyor ama asıl olay; Serçe kimseden ne sevgi ne de değer görmüş bir kız. Ve bu iki duyguya çok hasret biri. Bir kişinin bile söylediği güzel bir söz, Serçe için büyük anlamlar taşır. Ve o'na güzel sözcük söyleyen herkese inanır.

Dediğim gibi; Serçe hiç kimseden şefkat görmemiş ve kendisine gösterilen her iyiliği şefkat sanıp, çok çabuk güveniyor.

Bu yüzden Serçe'yi anlamınızı istiyorum.

Multimedya; Araf Altunbaş

Bölüm şarkısı; Nahide Babaşlı - Dam Üstüne Çul Serer.

Hepinize iyi okumalar dilerim. Sizi seviyorum <3

10. BÖLÜM: HİSSEDİLEN DİKİŞLER

Evdeydik. Araf ağabeyin bu zamana kadar hiç bilmediğim bir evin, hiç bilmediğim bir odasında kalıyordum. Burası diğer eve göre daha büyük ve odaları daha fazlaydı.

Buraya geleli saatler olmuştu fakat zerre uykum yoktu. Belki yerimi yadırgadığım içindi ya da aklım hâlâ eve saldırdıkları andaydı.

Ya Gece'ye bir şey olsaydı, düşünmek bile istemiyordum. O an için zihnimdeki tüm olan biteni sıfırlayıp, gözlerimi kapattığımda, kalbimde dolup taşan korku yüzünden tekrardan açıp ayağa kalktım.

Dağıttığım yatağı bir güzel toplayıp, odadan çıktığımda direkt olarak Gece'nin kaldığı odaya girdim ve kapıyı kapattım. O sırada yeşil harelerim, Gece'ye kaydı. Bacağının birini, üzerine örttüğü yorganın üzerine koymuş, kafasını ise yastıktan ayırıp, aşağıya doğru sallandırmıştı.

Gülümseyip yanına doğru ilerledim ve omuzlarından tutup kaldırdıktan sonra başını dikkatle yastığa koydum. Ardından bacağını yorganın içine koyup, yorganı güzelce üzerine örttüğümde, bende hızlıca yanına kıvrılıp Gece'ye sarıldım ve gözlerimi yumdum.

🕊

Gözlerimi; sabahın erken saatlerinde araladığımda göğsümde uyuyan Gece'ye baktım. Minik kollarını sıkı sıkı bana sarmış ve dudakları iki yana kıvrık bir şekilde uyuyordu.

"Gece," diye mırıldandım uyanması için. "Gece, uyan güzelim." Huysuz bir şekilde homurdanıp, göğsüme iyice sokulduğunda gülümsemiştim.

"Beş," dedi omuz silkerek. Derin bir nefes alıp Gece'nin kollarını üzerimden attım ve ayağa kalktım. Ben üzerimi giyinene kadar Gece biraz daha uyuyabilirdi.

Ses çıkarmamaya özen göstererek kapıyı açtığımda karşımda Araf ağabeyi görmeyi beklemiyordum. Üzerinde beyaz bir t-shirt, altında siyah bir eşofman vardı.

"Odana baktım, yoktun?"

"Gece uyku tutmadı, bende Gece'nin yanında kaldım." Bu dediğime gülümseyip, kapıdan başını uzatarak yatakta uyuyan kızına baktı.

"Hâlâ kalkmamış,"

"Ben üzerimi değiştirene kadar uyusun istedim." Araf ağabeyin gözlerinde gördüğüm minnettarlık duygusu, tebessüm etmeme neden olmuştu.

Ateşin İçindeki Serçe Where stories live. Discover now