Bölüm 4: İğrenç Espriler

54 3 0
                                    

Multimedia: Efsun'un giydiği kıyafet iyi okumalar :)

Buğra'yla gülerek sınıftan içeri girdik ve sıramıza oturduk. Buğra beni güldürmek için saçma saçma espriler yapıyordu. Mesela bir örnek veriyorum. Bana "Karınca bir zencinin koluna düşmüş ne demiş? Karakola düştüm." Bunun gibi daha bir çok saçma ve iğrenç espri yaptı. Normalde olsa onu kürekle kovalardım ama içimden gülmek geldiği için katıla katıla güldüm. Ben gülmem üzerine Buğra'da güldü ve bir anda gülümsemesi yüzünde dondu sanki çok kötü bir şey görmüş gibi. Baktığı yere baktığımda bize sinirli bir şekilde bakan yağızı gördüm. Eğer gözlerle adam öldürülseydi Buğra şuan 81 parçaya ayrılmış ve her bir parçası güzel ülkemin bir şehrine dağılmış olurdu. Aslında düşününce mantıklı bir cinayet şekli yani adamı öldür her bir parçayı bir şehre at koca şehir nerden bulacaklar zaten bulup toplasalar kanıtları bir araya getirseler falan en az 20-30 yıl eh 20-30 yıla da dava düşüyor mapus yatmaktan kurtuldum. Çok zekiyim lanet olsun. Ders boyunca Buğra sürekli olarak dibimde durdu. Neden yaptığını biliyorum ama bu yaptığı Yağız'ı ilgilendirmez ki. Sonuçta benden hoşlanan o değil abisi değil mi? Dersin bitmesine 10 dakika kala bana bir sıcak bastı anlatamam. Menopoza girmiş kadın gibi nasıl terledim.

-Hocam lavaboya gidebilir miyim?

-Acil mi kızım?

-Evet hocam lütfen.

-Tamam Efsun git.

-Sağ olun hocam.

Tuvalete girip elimi yüzümü yıkadım. Aynada tipime baktım. Biraz diğer kızlar gibi kendime baksam acaba güzel olur muydum? Tamam kirli bir kız değilim. Her sabah elimi yüzümü yıkar dişlerimi fırçalarım ama diğer kızlar gibi de yüzüme henüz adını bile söyleyemediğim kremleri ya da makyaj malzemelerini sürmem. Saçlarıma şekil vermem. Şekil vermeme sebebim o maşa gibi zıbırtıların olmaması değil. Hem üşengeç bir insanım hem de o aletler saçlarımı yıpratıyor. Ben saçlarımı yumuşakken seviyorum saman gibi sertken değil. Lavabodan büyük bir iç çekerek çıktım.

-Ne o canın neye sıkkın öyle?

Yerimde sıçradım yemin ediyorum. Ne var tuvaletin kapısında kimseyi beklemiyordum ve boş bulundum dolayısıyla da yerimde sıçradım. Altıma etmediğime duacıyım.

-Ne işin var senin burda?

-Seni bekliyorum.

-Derste olman gerekirdi senin Yağız.

-Evet biliyorum ama sen çıkınca bende sana bir şey oldu sandım bende izin alıp çıktım.

-Nasıl çıktın?

-"Hocam annem arıyor sanırım acil konuşabilir miyim?" dedim.

-Vay arkadaş ben çıkabilmek için kızsal meseleleri öne sürüp genede zor izin alıyorum beyefendi sadece "innim irimişti hicim içil ilibilir" demiş. Adaletini si...

-Hop yavaş Efsun. Ben seni hep aklı başında terbiyeli sanırdım ne ağzın bozukmuş senin öyle.

-Ben mi? Benden bahsettiğine emin misin sen?

-Tamam aklı başında kısmından emin değildim ama terbiyeli kısmında hayal kırıklığına uğradım.

-Valla toprağım bizde ortam böyle.

Ben ne diyorum ya? Sevdiğim çocuk bana ne diyor ben ona ne diyorum? Sanki kahvedeki okey arkadaşım gibi. Ben iyice balataları sıyırdım arkadaşlar. Nerede tebrik nidalarıyla dolu alkışlarım? Hı?

-Sana diyorum Efsun?

-Hı ne? Dinlemedim dalmışım.

-Tüplü mü tüpsüz mü?

Neden?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin