4.| BALO

43 10 2
                                    

Saat 21.00'a az kalmıştı. Saat 20.30'da evden çıkacaktık. Hepimiz kıyafetlerimizi giymiş, makyajımızı yapmış aslında son dokunuşları gerçekleştiriyorduk.

"Anne benim çantam nerde?"

"Kapını arkasındaydı."

"Tamam, buldum."

"Ender abla rujum nerde?"

"Masanın orda"

"Tamam teşekkürler." Saat 20.30 olmuştu. Evden çıktık. Taksi çevirip baloya gittik. Vardığımızda saat 20.45 idi. Ama daha 15 dakika olmasına rağmen çok kalabalıktı. Hafif bir müzik vardı. Bazı eşler, sevgililer bu müzikte dans ediyordu. Birkaç dakika sonra bir ses geldi. Silah sesleri, havai fişekler ve alkış sesleri vardı. Gelen sesin oraya baktım. Lüks bir araba vardı. İçinden bir tane genç "galiba 24 25 yaşlarındaydı." Herkes onun fotoğraflarını çekiyordu. Ardından ortalama 50 yaşında bir adam indi. İnsanlardan dolayı masalarına gelmeleri 15 20 dakika sürmüştü. Aslında çocuk gerçekten yakışıklıydı. Mavi gözlü, uzun boylu ve çok güzel bir siyah takım giymişti. İnsanlar gözlerini alamıyordu ben de çok fazla bakmamak için yüzümü çevirip bizimkilere döndüm. Yağmur konuştu;

" Lia bu çocuğu tanıyor musun?"

"Yok, kim ki?"

"Ateş Çakmak, babası aşırı derece de ünlü bir doktor."

"Babası kim peki?"

"Alaz Çakmak"

"Evet duymuştum" dedim.

Lavaboya gitmem gerekmişti. Bana lavaboyu göstermesi içi bir garsona sordum. Lavaboya gittiğimde kızların hepsi içerde İtalyanca Ateş Çakmak hakkında konuşuyordu. Ateş dediklerine göre Türk bir insandı. Elimi yıkayıp tekrar bizimkilerin yanına döndüm. Balo sıkıcı bir şekilde devam ederken en az 10 tane erkek gelip dans etmem için çağırdı ama hepsini reddetmiştim. Yağmur'a da kahverengi gözlü, uzun boylu ve dağınık saçlı bir çocuk dans daveti vermişti. Yağmur'da kabul etmişti.

Balo bitmeye yakındı biz de sıkıcı balodan erken kalkmak istemiştik. Eşyalarımızı alıp çıkmıştık, arabaya bindik tam yola gidecekken bir şey fark etmiştim. Çantamı orda unutmuşum. Anneme söyleyip balonun oraya gittim ama çantam orada yoktu.

"Fanculo!" *Siktir

Aradım hatta çalışanlara da sordum kimse görmemişti. Sorun çantada değildi içinde telefonum vardı. Neyse eve gidince annemden telefonumu arardım.

Eve vardık annemden telefonumu çaldırdım. Çalıyordu. Hatta açmışlardı, ilk başta korkmuştum.

"Hello" dedi karşıdaki ses

"Hello, who are you?" * Merhaba, kimsiniz?

"I" *ben dedi ve sustu.

"Never mind who I am" *benim kim olduğumu boş verin

"Sadece" dedi. Türkçe konuşmuştu.

"Türk müsün sen?" diye sordum. "Evet" diye karşılık verdi.

"Yarın saat 13.00'da Giardini Papadopoli parkında ol, iyi geceler."

"Tamam, sana da iyi geceler." Dedi ve telefonu kapattı. Anneme telefonu verdiği için teşekkür ettim ve Yağmur'un yanına gittim. Yağmur birisi ile konuşuyordu. Telefonunu kapatıp bana döndü ve konuşmaya başladı.

"Lia sana anlatmam gereken şeyler var."

"Benim de sana anlatacaklarım var" dedim. İlk sen anlat dedi bana. Tamam diye karşılık verdim.

"Yağmur hani ben çantamı kaybettim ya telefonum vardı içinde"

"Evet"

"Beni birisi aradı ama isim vermedi dedi ki yarın saat 13.00'da bir parkta ol dedi."

"İyiymiş." Dedi bende ona

"Sıra sende anlat bakayım. Kimdi o çocuk niye dans ettiniz, daha yeni kim ile konuşuyordun?" diye sordum.

"Adı Hakan, çok yakışıklı onunla dans ettik hatta numaramı istedi. Çok mutluyum" dedi.

"Yağmur bugün benim odam da beraber yatsak olur mu?"

"Olur."

"Tamam hadi gel" benim odama geçtik. İyi geceler dedik ve yattık.

TANITMA

ATEŞ ÇAKMAK: Mavi gözlü, esmer, uzun boylu ve çok yakışıklıdır. Babası gibi tıp okuyor. Annesini çok severdi ama annesi vefat etmişti. 24 yaşındadır.

ALAZ ÇAKMAK: Ateş'in babasıdır. Çok ünlü bir cerrah, kendine ait bir hastanesi var. 52 yaşındadır.

HAKAN IŞIK: Kahverengi gözlü, çilli, burnunda üstünde bir iz var, sinir sorunları var. Sarışın, orta boyludur. 23 yaşındadır. Abisi ile yaşamaktadır. Annesi ve babasını kaybetmiştir. En yakın arkadaşlarından biri Ateş'dir. Abisi Kuzey'dir.

SON VEDAWhere stories live. Discover now