Karanlığın İçinden

89 18 39
                                    

Emeklerin karşılığı için oy ve yorumlarını bekliyorum.

Bölüme geçmeden önce üstteki şarkıyı açmayı unutmayın.

Hepinizi seviyorum iyi okumalar. 💓

- Karanlığın İçinden -

Yara, izi geçtikten sonra unutuluyor bedenin artık onun acısını hatırlamıyor ama ruhun biliyor hatırlıyor.

Bir iki defa daha görevler sırasında vurulmuştum fakat bunlar küçük şeylerdi. Birinde kolumu sıyırmıştı diğerinde ise bacağımı ama bu farklıydı. Böyle bir acıyı vücudumda ilk defa taşıyordum. Sabah uyanmış ve yavaş adımlarla aşağı inmiştim. Herkes aşağıda kahvaltı yapıyordu ve o an orada kendimi o kadar kötü hissettim ki odaya girmem ile hepsinin ağzı kapandı ve gözleri birbirlerine bakarak kaçıştı. Tek o bakıyordu bedenime.

Hepsinin gülen ve neşeyle parlayan gözleri bir kaç saniyede mutfak kapısında görünmem ile dondu. Bir an için koşarak geri yukarı çıkmayı bile düşündüm fakat Ceyhun ifademi görerek hızla konuştu.

"Buraya gel Derin." Ceyhun eliyle yanında boş duran sandalyeyi göstererek oturmam için sandalyeyi arkaya çekti. Bir kaç saniye öylece ayakta durdum, kıvırcık saçlı kız sandalyesini geriye iterek ayağa kalktı ve arkasını döndü, ben gitmek için kalktığını düşünürken o bir adımda yanıma gelerek elini uzattı karşımda.

Kaşlarımı çatarak onun gülen ifadesine ve merakla bakan gözlerine baktım. "Selam dün tanışamadık ben Sevinç sen de Derin olmalısın." Diyerek biraz daha gülümsedi ve kaşları ile elini gösterdi. Onu o gece görmüştüm o da vardı silah çekenler arasında. Alayla gözlerine bakarak cevap verdim. "Ben bana silah çeken birisinin elini sıkmam." Diyerek kızın yüzüne baktım. Havada duran eli hala ortamızda öylece duruyordu bizi masada izleyen Ceyhun'un yanındaki boşluğa ilerledim ve karşısında durdum. Bakışlarının arkası dönük Sevinç'de olduğunu fark ettim ve alaylı gülüşüm dudağımda dondu kaldı.

Onu öyle bıraktığım için bana mı bakmıyordu?

Bu masada bana silah çekmeyen bir kişi vardı o da yanında dikildiğim adamdı. Onu da istesem affetmezdim, 15 yaşındaki Derin onu affetmezdi.

Evet, onca şey yapmasına rağmen bu zamana kadar o tuttuğu silahın ucu hiçbir zaman ben olmadım.

Kaç gündür buradayım? Karnım yeni açılmış bir yara gibi durmuyordu en az üzerinden 2, 3 gün geçmiş gibiydi.
Hüseyin bu zamana kadar çoktan beni aramaya başlamış olmalıydı. Onu yurttan öncede tanıyordum fakat bu kadar sık görüşmüyorduk. Yurttan ayrıldıktan sonra aynı teklif ekip ile alakalı olan sözleşme ona da gitmişti fakat o reddetti. O güçlü benim aksime, duygularını kontrol edebilen ve isteğine kısa sürede ulaşabilen birisiydi. O da bir yazılımcı hatta öyle ki tüm şehrin internet bağlantılarına ulaşabilen birisi ona hayran olmamak elde değildi.

Ceyhun ne kadar daha burada tutmaya çalışsa da yakında ben ayrılacaktım buradan. O da bunu çok iyi biliyordu, şuan pislik çıkartmıyorsam o da karnımdaki yaranın bana engel oluyor olmasıydı. Zorla tutmak onunda bir işine yaramayacaktı biliyordum, eskiden de olduğu gibi yine elinde sonunda sıkılınca bırakacaktı. 14 sene önce olduğu gibi yine sıkılacak, ben birisinin isteyerek yanında duracağı bir insan değildim.
Bunu bana o inandırmıştı.

Masada büyük bir gerginlik vardı artık. Ben gelmeden önce duyulan neşe kaybolmuştu çoktan, ben bulunduğum yere kara sisleri de arkamdan getiriyordum bunu zaten fark etmiştim küçükken. Sevinç aynı gülen yüz ifadesinden bir gram bile azaltmadan eski yerine oturmadan bir bardak çıkardı ve içine çay doldurarak önüme bıraktı. "O zaman daha tanışmıyorduk ve seni yanımıza almak için buna mecburduk." Diyerek eski yerine oturdu. Bana karşı tavır alacağını düşünürken ifadesinden hiç ödün vermeden aynı ifade ile davrandı. Masada yanında oturan Karan elini Sevinç'in omzuna koydu destek olmak istercesine.

UNUTTUĞUM YERDE HATIRLATWhere stories live. Discover now