jungkook.97: haklı| jihyo'ya ulaşamıyoruz senin yanında olma ihtimali var mı? ne boktan bir bahane bu amınakoyayım|
vantaekth: hayır başka bir arkadaşım var yanımda
jungkook.97: o arkadaşının amk| anladım
vantaekth: jihyo'yu bende merak ettim şimdi yapabileceğim bir şey var mı?
jungkook.97: düşün jeon düşün| aslında evet var ama bunu sana dayatmam saçma olur
vantaekth: hayır söyle lütfen geçen seferde sen bana çok yardımcı oldun ödeşmiş oluruz
jungkook.97: jihyo'yu çıkıp dışarıda aramam gerek fakat köpeğim bam'ı evde yalnız bırakamam
vantaekth: ah anladım şey istersen köpeğini bana bırakabilirsin
jungkook.97: hayır o piç yanında olmamalı| bam senin evinde sorun çıkartabilir yabancı yerleri pek sevmiyor
vantaekth: tamam o halde ben geleyim sana
jungkook.97: iyi olur sağol omega konuma gerek var mı hatırlıyorsundur bence evimi
vantaekth: hatırlıyorum evet çıkıyorum hemen
☆
Omegaya attığı mesajlardan sonra Jungkook'un kurdu çok daha huzurlu hissediyordu. Büyük ihtimalle Taehyung evinde bulunan arkadaşını gönderdiği içindi bu huzur.
Jungkook bu ruh eşi şeyinden hiç hoşlanmamıştı. Bir haftadır omega yüzünden yaşadığı duygu değişiklikleri hiçte alışık olduğu bir durum değildi. Birde üstüne kendi arkadaşlarından bu durumu saklamaya çalışması oldukça zordu. Özellikle de Jihyo'dan.
Sonunda çalan kapısıyla omegayı beklemiyormuş gibi gözüksün diye biraz bekleyip kapıyı açtı Jungkook. Kurdu omegayı göreceği için heyecanlıydı.
"Selam."
Kafasını hafifçe sağa eğerek gülümseyen omega rüzgardan dağılmış sarı saçlarıyla çok güzel gözüküyordu. Taehyung ise aynı şeyi alfa için düşünmüştü anlık olarak. İkisinin zıt tarzları birbirlerine ilgi çekici geliyordu.
"Geldiğin için sağol."
Küçük bir gülümseme bırakarak içeri girdi Taehyung. Jungkook'un evi kendi evine kıyasla çok daha büyüktü. Evi de aynı alfa gibi siyah ağırlıklı dekore edilmişti.
"Bir şeyler içmek ister misin? Kahve, bitki çayı...?"
Cevap vermek üzere olan Taehyung üzerine atlayan koca dobermanla susmak zorunda kaldı. Bakacağı köpeğin bu tarz bir köpek olacağını az çok tahmin ediyordu. O da sahibi gibi iri yapılıydı.
"Herkesi kolay kolay sevmez ama seni sevmiş gibi duruyor."
Bam'ın getirdiği topu tekrar atarken Jungkook'un dedikleriyle kafasını ona çevirdi Taehyung. Jungkook kollarını birbirine bağlayarak kapıya yaslanmış omegasına bakıyordu.
"Gitsen iyi olur. Jihyo bu saatte kim bilir nerededir?"
Kendi kendine oynadığı oyunu anlık unutan Jungkook bir süreliğine afalladı. Kurdu şuan çok mutlu hissediyordu. Evden gitmek istemiyordu.
"Evet ben gideyim. Hızlıca dönmeye çalışırım."
Omeganın oturduğu koltukta duran deri ceketini alıp hızlıca evden ayrıldı Jungkook. Şimdi bu süre zarfı içinde ne yapacaktı? Arabasına gitti. Aklına gelen fikirle bulduğu ilk dükkana girmek üzere yol aldı.
Geldiği 7/24 dükkanda omeganın şüphelenmemesi için biraz süre geçirmek adına kendine ramen yaptı Jungkook. O sırada ard arda gelen bildirim sesine küfür ederek telefonuna bakındı.
[jungkook ~ jihyo] whatsapp . . .
jihyo: JUNGKOOK NELER OLUYOR NE BOK YİYORSUN SEN YİNE
jungkook: ramen yiyorum amk sal beni
jihyo: evine geldim jeon ve birde ne göreyim KIM TAEHYUNG senin evinde AYRICA BEN NE ZAMANDAN BERI KAYIBIM AMK
jungkook: siktir omegaya bir şey söyledin mi
jihyo: sence??? bi boklar çevirdiğini anlayıp oyununu sürdürdüm merak etme AMA bu bana neler olduğunu anlatmak zorunda olduğun gerçeğini değiştirmez
jungkook: zamanlamana sıçayım ya hem sen ne arıyorsun bu saatte benim evimde
jihyo: ya senin sevdiğin tatlıdan yaptıydım bizimkilere götürdüm sana da getireyim dedim asıl omega niye burada ANLAT ARTIK
jungkook: sen nerdesin şuan
jihyo: senin evindeyim nerede olacam
jungkook: taehyung?
jihyo: o da burada yaptığım tatlıdan yiyor ÇOK TATLI TANRIM GÖRMEN LAZIM JEON
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
tatlımı beğenmiş VERDİĞİ TEPKİYE BAK OF
jungkook: tanrım| tamam eve geliyorum sonra anlatıcam sana her şeyi
