Benim yüzümden mi gelmiyordu.

" Kızım karıştırsana çorbayı dibi tutacak."

" Ne çorba mı?"

Annem anlamsız bana bakarken o an farkettim önümde ki tencereyi. Karıştır Ela karıştır... Herşeyi birbirine karıştırdığın gibi.

Çorba pişince babam gelene kadar odama geçtim. Malum telefonumu kontrol etmem gerekiyordu. Yine mesaj gelmemişti.

Ah ben nerelere gideyim...

Dayanamadım mesaj attım.

Ela : Annem bize geleceğini söyledi ama vazgeçmişsin benim yüzümden mi?

Ela : Yani birşey yazman gerekmiyor mu sencede artık

Sefa : Senin yüzünden değil

Ela : Bu mu cevap sadece

Sefa : Senin olmana çok şaşkınım

Sefa : Hâlâ inanamıyorum

Sefa : İnanmak da istemiyorum

Ela : Neden

Ela : Niye

Sefa : Ne dememi bekliyorsun

Ela : Yani kızgın gibisin

Sefa : Ne olduğunu anlamadan beni  hırsızlıkla suçladın

Sefa : Günlerce o ithamın ağırlığını yaşadım içimde

Sefa : Ben senin yüzüne bakmaya çekinirken iki lafı bir araya getiremezken

Sefa : Sen benimle alay etmişsin

Sefa : Şimdi hislerimi de öğrendin

Sefa : Hiç istemediğim bir şekilde

Sefa : onlarla da alay edecek misin?

Ela : Hayır

Sefa : Ne diyebilirim ki yani ne söyleyebilirim

Ela : Ben napayım seni öyle görünce aklıma hırsızlık geldi kaç kez sordum açıklamadın

Sefa : Kusuru örtmede Gece gibi ol demiştin

Sefa : Belki bende gece olmuşumdur

Bana benim lafımla gelmişti. Ve kal gelmişti cidden. Cevap veremiyordum şuan. İçeriden gelen ablamın sesiyle telaşa kapıldım. Telefonu kapatıp içeriye gittim.

" Annem sakin ol biraz." diyen ablamla annemi görünce telaşım iyice arttı.

Annem koltukta örtüsünün bağını açmış sakinleşmeye çalışıyor, ablamda ona kolonya tutuyordu.

Babama mı birşey olmuştu.

" Abla noldu?" diye sordum korkarak.

Ablam bana bakıp " Bilmiyorum." diye bakış attı.

O esnada annem gördü beni. " Kız sen naptın!" diye bağırmaya başladı.

" Vay başımıza gelenler," diye dizlerini dövüyordu. Bense ne olduğunu anlamamıştım.

" Napmışım?" Tedirgince sorduğum soruya annem sert bir dille cevap verdi.

" Mahallede elin adamlarıyla geziyormuşsun?"

Ne adamı ya. Neler söylüyordu annem. Ablamda duyduklarına inanamıştı. Her zaman ki gibi olayı anlamaya çalıştığı için sakince sordu.

" Ne diyorsun anne? Kimden duydun sen bunu?"

" Nermin aradı az önce. Bir ton laf soktu bana. Verilmiş sadakaları varmış da yeğenleri bizim aileden kurtulmuş. Neymiş büyük kızım evde kalmış ama küçüğü kocaya bile kaçarmış."

Bunlar nasıl ağır ithamlardı! Çıldırmıştı bu kadın.

" Yakışmamış hiç Nermin Teyzeye bu laflar. Sende inandın mı?" diyerek sinirli bir şekilde cevapladı ablam. Hele ben... Ellerim zangır zangır titremeye başlamıştı. Gözlerim desen çoktan dolmuştu.

" Bende aynısını dedim. Yakışıyor mu bu laflar sana dedim. Herşey nasip kısmet dedim. Küçüğüne sahip çık dedi bana mahallede elin adamları ile geziyormuş dedi. Birşey diyemeden kapadı telefonu suratıma " diyerek dizlerini dövmeye devam etti annem. Bense birkaç kez yutkundum. Buğulu gözlerle ablama baktım.

" Ben kötü birşey yapmadım abla." dediğimde çoktan ağlamaya başlamıştım.

Annemle ablam bana döndüler. Hıçkırıklarım öyle artmıştı ki kendimi tutamadım. Tutunduğum koltuğun dibine çöktüm. Ablam yanıma gelmişti.

" Hadi gel yüzünü yıkayalım, belli ki yanlış anlaşılma var" derken beni kaldırmaya çalışıyordu yerimden.

Annemse duyduğu ağır lafların altında kalmıştı.

" Ah o Nermin ah. " diye söyleniyordu.

Bende ablamın kollarından sıyrılıp annemin yanına gittim. Gözlerinin içine baktım. " Ben kötü birşey yapmadım anne. Hem adam değildi o. Sefaydı. Biz Sefa ile aynı sınıftayız otobüste denk geldik. Hepsi bu. O yeğeni karşıma çıktı kötü laflar etti bana. Ben ortalık karıştırdım mı? Sen niye inanıyorsun milletin lafına kızına hiç mi güvenin kalmadı? "

İçimdekileri dökmüştüm. Bir yandan da ağlıyordum. Ablam hem şaşkındı hem de ortalığı sakinleştirmeye çalışıyordu.

" Kızım o kadın ayaklı gazete gibi, öyle bir söyledi ki. Ben inanmadım ama ağrıma gitti laflar işte."

" Ayaklı mayaklı hepsi o yeğenini istemedim diye oluyor biliyorum. İftira atmak bu kadar kolay mı? Yazık... " diye tekrar söylendim. Bunları söylerken sesim birazcık yüksek çıkmış olabilirdi.

" Senin Sefa ile ne işin vardı Ela?" bunu soran ablamdı.

" Kek yapmıştım ona. Babama yardım etti diye." olayın gazıyla söylemiştim.

" Kek mi?" Annem artık şaşırmıyordu bence.

Bende sinirli hâlimden çıkıp normal hâlime dönmüştüm. Ellerimi önümde birbirine bağladım. Gözlerimi halının desenlerine diktim.

" Ne işler karıştırıyorsun sen?" Bu sefer ablam sinirlenmişti. Evin en sakin kişiside sinirlendi. Tebrikler Ela.

" Seviyorum abla sevmek suç mu?" diye bir çırpıda ettiğim itiraf üzerine annem kolonya şişesini üzerine boca etmişti bile.

Ablamın hayretten ağzı açık kalmıştı. Tabi tüm bunların üzerine babamın içeriye girip " Ne oluyor burda?" demesi ile elimin ayağımın boşalması bir oldu.

Yürek yememiştim ben yutmuştum dostlar...

Bunun başka açıklaması yoktu.




























15﴿ Çünkü siz, iftirayı dilden dile yayıyor, hakkında bilgi sahibi olmadığınız bir şeyi ağızlarınızla söylüyorsunuz; bunu da önemsiz sanıyorsunuz; halbuki Allah katında o büyük bir şeydir.
Nûr Suresi - 15. Ayet























Selamünaleyküm canolarım.

Gece gece bölüm atan yazar ablanız :)
Geçen bölüme " Yeni Bölüm" diyen herkese armağan ediyorum ❤️❤️

Bu kitap tamamen doğaçlama ilerliyor bunu söylemek isterim. Sizce nasıl gidiyor:)

Bu bölüm tüm duyguları yaşadım ya hem güldüm hem sinirlendim hem hüzünlendim..

İstediğiniz sahne var mı?

Bir sonraki bölümde Sena'nın Anlatımıyla bir sahne olacak kısmetse.

Oy ve yorumlarınızla güzelleştirin bölümü canlarım.

Allaha emanet olun.

Selametle.

【 TaNıK 】- TextingWhere stories live. Discover now