Bölüm Beş: Seni Uzun Zamandır Bekliyorum...

258 27 9
                                    

.

.

Chuuya ne yapacağını bilemezken elini masa örtüsünün altına, cebindeki telefona uzattı.

Dazai'yi ihbar edecekti, Dedektiflik Ajansına.

Ne komik! Sanki işe yarayacak.

Dazai onun ne yapacağını kestirmiş, sırıtarak izliyordu. Eski ortağını stres halinde görmek keyif vericiydi.

Hele bu stresin kaynağı o olduğunda, öylesine tatmin ediciydi ki.

Chuuya ise son saniye vazgeçmiş, masadaki çatalı alarak zehirli olmaması için dua ettiği yemeğe batırmıştı.

Dazai ani kararına hafiften şaşırsa da, olacakları görmeyi bekledi. 

Sonuçta Chuuya, Dazai'yi yenemezdi. Ne güçte; Ne de zekada.

İlk lokmanın ardından Chuuya, yüzünü ekşiltti.

-" Dazai, buna ne kattın?"

Dazai yediği şeyin ne olduğuna baktı.

Dazai-" Şarap, sen seversin."

Gerizekalı, diye düşündü Chuuya. Kısa zaman öncesine kadar kendisini korkutan bu adam şimdi ona komik geliyordu.

Yüksek miktarda alkol aldığı içindi belki, kim bilir?

Bu yemeğe şarap katılmaz, aptal...

Hatırladığı eski anılar Chuuya'nın gözünün önüne gelirken Dazai ayağa kalkmış, oturduğu sandalyenin arkasından dolanarak kızıllı'nın arkasına geçmişti.

Şarabın etkisiyle kızaran ve muhtemel ihtimalle sarhoş olan Chuuya, ne olduğunu anlamadı.

Dazai ise bu sırada kollarını onun omuzlarının iki yanından geçirmiş, önündeki eti bıçak yardımıyla kesiyordu.

Chuuya, neden tepki veremediğini anlamadı.

Hatta neden bundan etkilendiğini.

-" Dazai...yemeğin içinde başka ne var?..."

Sarhoşluğun etkisiyle söylenďenleri de söylediklerini de az buçuk anlasa da, önemsemedi.

Dazai-" Şarap, biraz da eroin. "

Chuuya duyduğu şeyle gözlerini genişletmiş, korkuyla olduğu yerde kaskatı kesilmişti.

-" Sen... Ne saçmalıyorsun?..."

Dazai ise bunca zamandır yüzünde olan sırıtmasını çok daha korkunç hale getirmiş, bir elini Chuuya'nın bacaklarının altından ve diğerini  belinden geçirerek onu oturduğu yerden gelin usülü kaldırmıştı.

Dazai-" Chuuya... Ne Mafyayı, ne de beni terk etmene izin vermem."

Chuuya kalan son gücüyle Dazai'nin göğsünü yumruklamıştı. Dazai ise bu güçsüz vuruş karşısında yalnıza gülümsemişti.

Chuuya'yı -Hâlâ zar zor ayıktı- arabasına bindirmişti. Siyahlar içersindeki şöföre Her zamanki yere, mafya binasına. Demişti.

Şöför ile arasına perdeyi çektikten sonra, yeni yeni bilincini kaybetmiş kızıllıya baktı.

-" Bunu ne kadar uzun süredir beklediğimi bilemezsin, sevgili Chuuya'm..."

Yüzünü karşısındakine yaklaştırdı, burunları birbirine değdiğinde dudaklarını kiraz dudaklara bastırdı.

Öylesine sert öpmüştü ki, Chuuya'ya #yuşturucu ve alkol vermeseydi uyanırdı.

Ağzına gelen kan tadı onu tahrik etmeye yetmemiş; Daha fazlasını istemeye başlamıştı.

Hoş, alacaktı da.

^^

๑| Aynı Ama Farklı |๑Où les histoires vivent. Découvrez maintenant