BÕLÜM YİRMİ ♥︎ʜᴀsᴛᴀɴᴇ♡

381 35 90
                                    

Multimedya: Ömer & Zeynep __ #ZEYMER#

Zevkle, iyi okumalar 💙

Geceye zifiri karanlık çökmüştü, ay ve yıldızların sarmalayan bulutlar sadece o güzel görüntüsü kapatmamıştı. Sanki gökyüzü ağlarcasına yağmur bırakıyordu, tıpkı gözlerimde ki yaşlar gibi...

Çoktan hastaneye varmıştık, ömeri odaya alırken ben hastanenin koridorunda diz çökmüş belimi soğuk duvara yaslamıştım. Ağlamaktan kırmızı olan gözlerimi hastanenin beyaz şeffaf zeminine dikmiş boş boş izliyordum. Hayır izlemiyordum çünkü aklım bambaşka yerlerdeydi. Aklım benim yüzümden ölmek üzere olan adamdaydı.

Nasıl mı hissediyorum?

Berbat...

Belki daha ötesinde suçlu, bencil, salak, aptal ve bir çok şey daha. Ama şuan hissetiğim en ağır şey olan kalbimde ki acı. Neden bu kadar acıyordu. Sanki içimde bir yangın orman var ve ben kapalı kapının ardındaki adamı düşündükçe daha da, o orman alevleniyor.

"O, orda acı çekiyorsa hepsi senin yüzünden?" Dedi iç sesim.

Evet hepsi benim yüzünden alerjim var demişti ama ben ne yaptım bile bile gittim yaptım. Ona bir şey olursa hepsi senin yüzünden.
Kafamı diz çökmüş dizlerimin arasına daha da sıkıştırarak seslice hıçkıra hıçkıra ağladım.

Hepsi senin yüzünden...

Hepsi senin yüzünden...

Hepsi senin yüzünden...

Beynimin en derinlerinde üç defa 'hepsi senin yüzünden' yankılanırken ellerimi yumruk yapıp şakaklarıma sert bir baskı yaptım sanki o düşünceleri susturabilecektim? Sanki bu gerçeği kafamdan atıp silebilecektim.

"Yazık kıza, galiba sevgilisi?"

"Heralde, baksana nasıl da ağlıyor"

"Üzüldüm ya "

"İçim acıdı, sevgilisi umarım iyidir"

Diyen sesler işittiğimde, kafamı kaldırıp ağlamaktan acıyan gözlerimi bir kaç ötede duran, aralarında konuşan iki hemşireye diktim. Onların bütün sözlerini duyduğumu anlayan iki hemşire birbirlerine bakışıp görüş açımdan kayboldular. Lavaboya gitmek için ayaklandığımda bir saatir aşkın oturduğum için ayağıma kramp girmişti zar zor ayağa kalktığımda az ötede WC yazı tebelasını gördüm. Lavabonun kapısını araladığım da içerde kimse yoktu. Rastgele aynanın karşısına geçtiğimde kendimi tanımakta zorluk çektim. Saçlarım elektrik çarpmış gibi dağılmışlardı, gözlerim ağlamaktan kızarmış gözaltları şişip mor halkalarla kaplanmıştı. Ee tabii şuan giydiğim gri pijama üstümdeki ladyzey beyaz kapişonlu fermuarlı sweetshirt daha çok ev tipi gösterimi yapıyordu.

Kısacası berbat bir haldeydim!

Kendimi eleştirmeyi bırakıp musluğu açtım avucumdaki suyu yüzüme çarparak kendimi serinlettim ardından ıslak ellimi boynuma dolandırarak ıslatım. Dağılmış saçlarımı elimle tarayıp şekil vererek düzenledim.

Enazından elektirik çarpmış gibi durmuyor ?

Lavaboda işim bittiğinde kapıyı aralıyıp çıkacağım esnada başka bir kızın önüme gelmesiyle kibarlık ederek yer verdim tabi kendisinin verdiğim kibarlık onun gözleriyle üstümdeki kıyafetlere yüzünü butuşturarak karşılığını vermişti. Onun beni rahatsız eden bakışlarını boş verip onu umursamadan önünden geçip kapıdan çıktım. Adımlarımı ömerin kaldığı odaya yönlendirdiğimde doktorun kapıdan çıktığını gördüm. Hızla koşup doktorun yanına gittim "Doktor bey ömer nasıl?" dedim hızlıca.

BEDEL[Sezon Finali]  Kde žijí příběhy. Začni objevovat